21
yetersiz kadromuz, genç tecrübesiz hocamızla 100. yılımızda şampiyonluğu fenerbahçe' ye kaptırdığımız ama gayet başarılı bir iş çıkardığımız sezondur. kadrolar arasındaki güç farkının neredeyse zirve olduğu zamanlardı. galatasaray, maddi zorluklarla boğuşurken bir yandan bu mücadeleyi çok kısıtlı bir kadroyla vermişti. ilk onbirimiz dışında oyuna girebilecek oyuncu sayısı bile kısıtlıydı. koca galatasaray' ın 100. yılında bu kadar güçsüz olmasından tahmin edin maddi durumu. o sezon onca eksiğe rağmen bence bir hamleyle de kendi ayağımıza sıkıp ümit karan' ı ankaraspor' a kiralamıştık. müthiş hataydı. ki sonraki sezon bize gelip yaptıklarına bakınca bu daha iyi ortaya çıkıyor.
bizim aksimize fenerbahçe ise her anlamda güçlüydü. yönetimi, ttf'deki gücü, kadrosu ve sınırsız olanaklarıyla zirvedeydi. devre arası biz birkaç yüzbin dolara ribery' i ( sanırım 300) onlar ise 10 milyona anelka' yı almıştı. ribery, anelka' nın bonusu diye geyik yapılıyordu. varın aradaki güç farkını siz düşünün.
fenerbahçe' nin despot başkanı aziz yıldırım' ın da gücünün şaşalı zamanlarıydı. tff' de ve medyada çok kuvvetlilerdi. zaten zayıf olan takımımız saha dışında da eziliyordu. o kadroyla fenerbahçe' yi geçebilmek mümkün değildi. bütün sezon yarış içinde kalıp sondan birinci hafta fenere mağlup olup biz ikinciliği trabzonspor' a kaptırırken, fenerbahçe de şampiyonluğunu ilan ediyordu.
o zamanları yaşayan bir ergen olarak şunu söyleyebilirim ki; o 2002-2007 arası bizim en zor zamanlarımızdı. hem sahada hem saha dışında fenere karşı ezilmenin, o güçle mücadele etmenin zorluğu ve bunların yarattığı sinir harbini hiçbir zaman dilimiyle kıyaslayamam. o zaman hem taraftar hem de kulüp olarak zorluklar içinde verilen mücadeleler sayesinde bugün fenerbahçe' den öndeyiz.
bizim aksimize fenerbahçe ise her anlamda güçlüydü. yönetimi, ttf'deki gücü, kadrosu ve sınırsız olanaklarıyla zirvedeydi. devre arası biz birkaç yüzbin dolara ribery' i ( sanırım 300) onlar ise 10 milyona anelka' yı almıştı. ribery, anelka' nın bonusu diye geyik yapılıyordu. varın aradaki güç farkını siz düşünün.
fenerbahçe' nin despot başkanı aziz yıldırım' ın da gücünün şaşalı zamanlarıydı. tff' de ve medyada çok kuvvetlilerdi. zaten zayıf olan takımımız saha dışında da eziliyordu. o kadroyla fenerbahçe' yi geçebilmek mümkün değildi. bütün sezon yarış içinde kalıp sondan birinci hafta fenere mağlup olup biz ikinciliği trabzonspor' a kaptırırken, fenerbahçe de şampiyonluğunu ilan ediyordu.
o zamanları yaşayan bir ergen olarak şunu söyleyebilirim ki; o 2002-2007 arası bizim en zor zamanlarımızdı. hem sahada hem saha dışında fenere karşı ezilmenin, o güçle mücadele etmenin zorluğu ve bunların yarattığı sinir harbini hiçbir zaman dilimiyle kıyaslayamam. o zaman hem taraftar hem de kulüp olarak zorluklar içinde verilen mücadeleler sayesinde bugün fenerbahçe' den öndeyiz.