19
isimlere bakarak anlaşılacak bir şey değildir. aldığı paraya, verilen bonservise ve özellikle isimlere bakılmaz. oyuncu topluluğunun tercih hatalarına bakılır bunun için. sistematik bir şekilde bütün oyuncular hata yapıyorsa taktik sorunludur ama bazı oyuncular kronik olarak hata yapıyorsa bu oyuncunun kötülüğüdür. galatasarayda sadece bazı oyuncular kronik olarak hata yapmaktadır: saracchi, luyindama, donk, şener, babel gibi. özellikle defans oyuncularının topu kritik bölgedeyken çevre kontrolü yapmadan attıkları hatalı paslar ile yediğimiz golleri ve o gollerle kaybettiğimiz puanları hocaya yazmakta ben açıkçası zorlanıyorum. bu defans oyuncularından başka elimizde oyuncu yok zaten. oyuncu seçimleri babel gibi el freninin emre akbaba gibi saha içi hayaletinin oynaması hocaya yazar ama asıl problem saha içinde mi bilemiyorum.
oyun olarak ne zaman koptuğumuzu iyi tespit etmek lazım. kaymak gibi zeminde bizi yenebilecek bir takım hala yokken arenanın yeşile boyamak suretiyle maskelenmiş rezalet zemininde top falan oynayamıyoruz. bizi bırak rakiplerimiz de oynayamıyor. hatta dünyadaki hiçbir büyük takımın iyi top oynayabileceğini sanmıyorum arenada. top yerden düz giderken durduk yere sekip yön değiştiriyor. oyuncular kayıp yerlerini kaybediyorlar. bunlara taktik olarak önlem alamazsın. buna oyuncular da önlem alamaz. zaten saha dışında galatasaray'ı pis oyunlarla durdurmaya yemin etmiş bir kitle var. temiz pozisyonlarda koşa koşa gelip kırmızı yiyor oyuncuların. yasa dışı şekilde ceza alıyor kaptanın. rakibin istedi diye cas kuralı tanınmayıp ceza alıyor oyuncun. bunlara ek olarak başkanın* oyuncuların motivasyonunu bozmak ve aidiyetini zedelemek için elinden geleni ardına koymuyor. şu ortamda ne hocanın ne oyuncuların suç, bizim başımız sağlam olsaydı şu an bunları konuşmuyor olurduk.
oyun olarak ne zaman koptuğumuzu iyi tespit etmek lazım. kaymak gibi zeminde bizi yenebilecek bir takım hala yokken arenanın yeşile boyamak suretiyle maskelenmiş rezalet zemininde top falan oynayamıyoruz. bizi bırak rakiplerimiz de oynayamıyor. hatta dünyadaki hiçbir büyük takımın iyi top oynayabileceğini sanmıyorum arenada. top yerden düz giderken durduk yere sekip yön değiştiriyor. oyuncular kayıp yerlerini kaybediyorlar. bunlara taktik olarak önlem alamazsın. buna oyuncular da önlem alamaz. zaten saha dışında galatasaray'ı pis oyunlarla durdurmaya yemin etmiş bir kitle var. temiz pozisyonlarda koşa koşa gelip kırmızı yiyor oyuncuların. yasa dışı şekilde ceza alıyor kaptanın. rakibin istedi diye cas kuralı tanınmayıp ceza alıyor oyuncun. bunlara ek olarak başkanın* oyuncuların motivasyonunu bozmak ve aidiyetini zedelemek için elinden geleni ardına koymuyor. şu ortamda ne hocanın ne oyuncuların suç, bizim başımız sağlam olsaydı şu an bunları konuşmuyor olurduk.