12
son bölümü 19 mart 2021 galatasaray rizespor maçı üzerine olan podcast yayını.
ömer isimli arkadaşın bakış açısını beğeniyorum, daha önce dinlediğim yayınlarda da eleştirel çizgisini makul bir biçimde koruyordu hep. bu arkadaşın yaptığı yorumlar dışında söylenenlerin birçoğuna katılmadım. bunlardan bazılarına değinmek istiyorum. mesela konuk olan beyefendinin hocanın çıkardığı on birle ilgili yaptığı yorum fecaat bence. o on birle ilgili tek bir olumlu cümle bile bulmakta zorlanıyorum. tümüyle kapıyı kendi üzerimize kilitlediğimiz bir kadroydu. birincisi çok hatalı bir sistem olan çift santraforlu düzenle başladık. ikincisi, orta sahadan ödün verilmesi yetmezmiş gibi ısrarla emre akbaba tercih edildi. bu, en hafif deyişle, "yanlışsa benim yanlışım kardeşim" demektir. fatih terim'in kendi yanlışında ısrar etme gururunun bir sonucudur. daha gedson-emre orta sahası, kerem ve feghouli'nin yedek başlaması vs. gibi konulara girmiyorum bile, değişen diziliş ve akbaba örneği ne kadar yanlış bir yola sapıldığını göstermek için gayet yeterlidir. üstelik çıkan kadroyu savunmak için öne sürülen iddialar da bir o kadar garip. hocanın bir oyuncuyu antrenmanda görmesi, o oyuncu hakkında daima doğru karar vereceğinin garantisi midir? üstelik, 11 başlamanın ölçütü sadece antrenmanlar ise bu bakış açısına göre kerem'in antrenmanlarda kötü olduğunu söylemek zorunda kalırız. çünkü kerem sahada her zaman iyi performans verdi. iyi performans vermesine rağmen, yerine bu takımın iyi parçası olamayan emre akbaba oynuyorsa, demek ki kerem antrenmanlarda çok kötü olmalı. fatih terim kim iyiyse onu oynatacak kadar hakkaniyetli ve sağduyuludur çünkü! görüleceği üzere bu yaklaşımın sağlam dayanakları yoktur. bu beyefendi kendisini dış güçler mantığına da fazla kaptırmış, yok rize savunması dirsek atıyormuş da, yok hakemler engel oluyormuş da, zemin kötüymüş de. kadroyu eleştiren insanları "kanepede oturan adam da kadroyu beğenmiyor" diyerek karikatürize etmek de son derece yakışıksız. ayla isimli arkadaş da, fatih hocaya toz kondurmamak için kendisini fazla zorluyormuş gibi geliyor. fatih hoca şampiyonluğu bırakmıştır belki de, belki de önümüzdeki yılların kadrosunu oluşturuyordur gibi yorumları duyunca hakikaten afalladım. ne demek şampiyonluğu düşünmüyordur, galatasaray lige havlu atmış bir takım mıydı? kendi kafasına göre şampiyonluktan vazgeçekse fatih terim'in ne işi var bu takımın başında? fatih terim'in öyle bir düşüncesi olamaz, böyle düşünmeye de hiçbir teknik direktörün hakkı olamaz. hadi diyelim ki haklısınız, önümüzdeki yılların kadrosunu kuracağı kadro için mi kerem'i yedek bırakıp akbaba'yla başlıyor? neresinden tutsan elinde kalan bir yaklaşım. bunun yanı sıra "fatih terim gitsin kafasındaysanız, geldiğinde sevinmeyin, şampiyonluklara sevinmeyin" sözünü nasıl sarf edebiliyorsunuz ya? bir taraftar fatih terim'in takıma faydalı olamayacağını düşünüp görevinden ayrılması gerektiğine kanaat getiremez mi? bir oyuncu veya hoca geldiğinde onu sonsuza dek savunacağımıza dair ant mi içiyoruz? ben fatih hocanın kalmasından yanayım ama artık bırakması gerektiğini düşünmekte hiçbir sorun görmüyorum. böyle agresif ve kimin neyi isteyip neyi düşüneceğine karar verme hakkına sahipmiş gibi bir üslupla konuşmak hiç yakışık almıyor. daha önce dinlediğim yayınlar gayet keyifliydi ama bu yayın, ömer isimli arkadaşı bir kenara koyarsam genel olarak kötü bir yayındı.
ömer isimli arkadaşın bakış açısını beğeniyorum, daha önce dinlediğim yayınlarda da eleştirel çizgisini makul bir biçimde koruyordu hep. bu arkadaşın yaptığı yorumlar dışında söylenenlerin birçoğuna katılmadım. bunlardan bazılarına değinmek istiyorum. mesela konuk olan beyefendinin hocanın çıkardığı on birle ilgili yaptığı yorum fecaat bence. o on birle ilgili tek bir olumlu cümle bile bulmakta zorlanıyorum. tümüyle kapıyı kendi üzerimize kilitlediğimiz bir kadroydu. birincisi çok hatalı bir sistem olan çift santraforlu düzenle başladık. ikincisi, orta sahadan ödün verilmesi yetmezmiş gibi ısrarla emre akbaba tercih edildi. bu, en hafif deyişle, "yanlışsa benim yanlışım kardeşim" demektir. fatih terim'in kendi yanlışında ısrar etme gururunun bir sonucudur. daha gedson-emre orta sahası, kerem ve feghouli'nin yedek başlaması vs. gibi konulara girmiyorum bile, değişen diziliş ve akbaba örneği ne kadar yanlış bir yola sapıldığını göstermek için gayet yeterlidir. üstelik çıkan kadroyu savunmak için öne sürülen iddialar da bir o kadar garip. hocanın bir oyuncuyu antrenmanda görmesi, o oyuncu hakkında daima doğru karar vereceğinin garantisi midir? üstelik, 11 başlamanın ölçütü sadece antrenmanlar ise bu bakış açısına göre kerem'in antrenmanlarda kötü olduğunu söylemek zorunda kalırız. çünkü kerem sahada her zaman iyi performans verdi. iyi performans vermesine rağmen, yerine bu takımın iyi parçası olamayan emre akbaba oynuyorsa, demek ki kerem antrenmanlarda çok kötü olmalı. fatih terim kim iyiyse onu oynatacak kadar hakkaniyetli ve sağduyuludur çünkü! görüleceği üzere bu yaklaşımın sağlam dayanakları yoktur. bu beyefendi kendisini dış güçler mantığına da fazla kaptırmış, yok rize savunması dirsek atıyormuş da, yok hakemler engel oluyormuş da, zemin kötüymüş de. kadroyu eleştiren insanları "kanepede oturan adam da kadroyu beğenmiyor" diyerek karikatürize etmek de son derece yakışıksız. ayla isimli arkadaş da, fatih hocaya toz kondurmamak için kendisini fazla zorluyormuş gibi geliyor. fatih hoca şampiyonluğu bırakmıştır belki de, belki de önümüzdeki yılların kadrosunu oluşturuyordur gibi yorumları duyunca hakikaten afalladım. ne demek şampiyonluğu düşünmüyordur, galatasaray lige havlu atmış bir takım mıydı? kendi kafasına göre şampiyonluktan vazgeçekse fatih terim'in ne işi var bu takımın başında? fatih terim'in öyle bir düşüncesi olamaz, böyle düşünmeye de hiçbir teknik direktörün hakkı olamaz. hadi diyelim ki haklısınız, önümüzdeki yılların kadrosunu kuracağı kadro için mi kerem'i yedek bırakıp akbaba'yla başlıyor? neresinden tutsan elinde kalan bir yaklaşım. bunun yanı sıra "fatih terim gitsin kafasındaysanız, geldiğinde sevinmeyin, şampiyonluklara sevinmeyin" sözünü nasıl sarf edebiliyorsunuz ya? bir taraftar fatih terim'in takıma faydalı olamayacağını düşünüp görevinden ayrılması gerektiğine kanaat getiremez mi? bir oyuncu veya hoca geldiğinde onu sonsuza dek savunacağımıza dair ant mi içiyoruz? ben fatih hocanın kalmasından yanayım ama artık bırakması gerektiğini düşünmekte hiçbir sorun görmüyorum. böyle agresif ve kimin neyi isteyip neyi düşüneceğine karar verme hakkına sahipmiş gibi bir üslupla konuşmak hiç yakışık almıyor. daha önce dinlediğim yayınlar gayet keyifliydi ama bu yayın, ömer isimli arkadaşı bir kenara koyarsam genel olarak kötü bir yayındı.