6261
mevcut zihniyetiyle asla ama asla başarıyı yakalayamayacak, içten içe imrendikleri galatasaray markasının yanına yaklaşamayacak camia.
başarısızlığı asla kabul etmeyen, sindirmeyen, her yaptığını doğru gören ve her başarısızlıkta dış güçlerin suçlayan bir kafa var bu camiada. en tepeden, en aşağıya kadar bu zihniyet ilikere kadar işlemiş.
öyle ki fenerbahçe başarılı ise bu %100 onların olağanüstü olmaları sayesinde fakat başarısız olunca da sebep dış güçler oluyor. bırakılsa, dış güçler olmasa fenerbahçe'nin 39 adet şampiyonluğu olurdu. galatasaray falan maksimum 5-6 şampiyonluk görürdü.
onlara göre onlar hep mağdur. bütün dış güçler toplanıp onları aşağı çekmeye çalışıyor. hayali bir düşmanları var, o hayali düşmana suçu atıyorlar ve sıyrılıyorlar. bu, sezonlara göre değişkenlik gösterebiliyor. bazen tff başkanı, bazen mehmet ağar, bazen dönemin başbakanı, bazen feto, bazen hakemler, bazen de teknoloji. evet, teknoloji hiç hoşlarına gitmiyor çünkü senelerdir kale denilen kadıköy'deki o korumaları da kalkınca çıplak kalındı ve o da ellerinden gitti. canlı yayında ekranlarda tamamen şeffaf bir şekilde açıklaması yapılabilen bir ofsayt çizgisini bile kabul etmeyip, ipad ile paint çizimi ofsayt pozisyonunu doğru sayabilecek seviyede bir kafa yapısı var bu camianın ki yine en tepeden en aşağıya bu böyle.
geçtiğimiz senelerde de dedim. böyle olmaya devam etmeleri bizim işimize gelir. böyle oldukça gerçek problemleri asla görmüyorlar. görmedikçe düzelmiyor, düzelmedikce eğlence devam ediyor.
paranoyanın ele geçirdiği garip bir kulüp oldu. böyle devam etmeleri ümidyle.
başarısızlığı asla kabul etmeyen, sindirmeyen, her yaptığını doğru gören ve her başarısızlıkta dış güçlerin suçlayan bir kafa var bu camiada. en tepeden, en aşağıya kadar bu zihniyet ilikere kadar işlemiş.
öyle ki fenerbahçe başarılı ise bu %100 onların olağanüstü olmaları sayesinde fakat başarısız olunca da sebep dış güçler oluyor. bırakılsa, dış güçler olmasa fenerbahçe'nin 39 adet şampiyonluğu olurdu. galatasaray falan maksimum 5-6 şampiyonluk görürdü.
onlara göre onlar hep mağdur. bütün dış güçler toplanıp onları aşağı çekmeye çalışıyor. hayali bir düşmanları var, o hayali düşmana suçu atıyorlar ve sıyrılıyorlar. bu, sezonlara göre değişkenlik gösterebiliyor. bazen tff başkanı, bazen mehmet ağar, bazen dönemin başbakanı, bazen feto, bazen hakemler, bazen de teknoloji. evet, teknoloji hiç hoşlarına gitmiyor çünkü senelerdir kale denilen kadıköy'deki o korumaları da kalkınca çıplak kalındı ve o da ellerinden gitti. canlı yayında ekranlarda tamamen şeffaf bir şekilde açıklaması yapılabilen bir ofsayt çizgisini bile kabul etmeyip, ipad ile paint çizimi ofsayt pozisyonunu doğru sayabilecek seviyede bir kafa yapısı var bu camianın ki yine en tepeden en aşağıya bu böyle.
geçtiğimiz senelerde de dedim. böyle olmaya devam etmeleri bizim işimize gelir. böyle oldukça gerçek problemleri asla görmüyorlar. görmedikçe düzelmiyor, düzelmedikce eğlence devam ediyor.
paranoyanın ele geçirdiği garip bir kulüp oldu. böyle devam etmeleri ümidyle.

