4854
--- alıntı ---
“cenap şahabettin'in şu lafını hiç unutmam; 'bu ülkede mütevazı görünme, gerçek sanarlar.' yani ne kadar saygılı ve hukuk içinde kalmaya özen gösterirseniz, geri kalmış insanlar ve kesimler, sizi zayıf, yetersiz ve temsilden uzak görür."
--- alıntı ---
mustafa cengiz
ancak bu kadar güzel anlatılırdı kendi durumu. ülkemizde mütevazı olmak gerçekten hiçbir halta yaramıyor. ali koç gibi aziz yıldırım gibi olacaksın çok sevileceksin. cünkü dertleri kulüp değil göz boyamak. başarılı olmuşsun olmamışsın değil. o sene kaç kere rakip takıma sallamışsın o önemli. bizim için örnekse ünal aysal diyebiliriz.
başarısız diyemem belki büyük bir kesim kulübü batırdı dese de ben ünal aysalı başarılı buluyordum, rakibe de gereken ilgiyi * gösteriyordu. ama sevilmesinin ana sebeplerinden birisi de bence buydu. cünkü devamlı sallıyordu rakibe. adam şikecilerle maça çıkmam diyip final maçına çıkmadı.
şimdi mustafa cengiz her gün fenerbahçe’ye sallamadı diye kötü mü oldu. bir haber çıkıyor futbolcumuzun cezası ile ilgili hemen arkasından yönetim istifa. nasıl bu sonuç çıkar vsvs. nasıl bir itiraz etmiyor musunuz diye çıkışıyor taraftar. mesela nerden biliyor itiraz edilmediğini? ya da itiraz ettiğini illa kamera karşısında açıklaması mı gerekiyor bu yönetimin.
yani yıllardır gerekse kendi işyerlerinde gerekse galatasaray’da yönetici konumunda olan bu abilerimizden daha mı iyi yöneticiyiz galatasaray taraftarı olarak?
arkadaşlar yönetici ve liderlik farklı kavramlardır. ilk önce bu iki kavramın anlamını bilelim.
“cenap şahabettin'in şu lafını hiç unutmam; 'bu ülkede mütevazı görünme, gerçek sanarlar.' yani ne kadar saygılı ve hukuk içinde kalmaya özen gösterirseniz, geri kalmış insanlar ve kesimler, sizi zayıf, yetersiz ve temsilden uzak görür."
--- alıntı ---
mustafa cengiz
ancak bu kadar güzel anlatılırdı kendi durumu. ülkemizde mütevazı olmak gerçekten hiçbir halta yaramıyor. ali koç gibi aziz yıldırım gibi olacaksın çok sevileceksin. cünkü dertleri kulüp değil göz boyamak. başarılı olmuşsun olmamışsın değil. o sene kaç kere rakip takıma sallamışsın o önemli. bizim için örnekse ünal aysal diyebiliriz.
başarısız diyemem belki büyük bir kesim kulübü batırdı dese de ben ünal aysalı başarılı buluyordum, rakibe de gereken ilgiyi * gösteriyordu. ama sevilmesinin ana sebeplerinden birisi de bence buydu. cünkü devamlı sallıyordu rakibe. adam şikecilerle maça çıkmam diyip final maçına çıkmadı.
şimdi mustafa cengiz her gün fenerbahçe’ye sallamadı diye kötü mü oldu. bir haber çıkıyor futbolcumuzun cezası ile ilgili hemen arkasından yönetim istifa. nasıl bu sonuç çıkar vsvs. nasıl bir itiraz etmiyor musunuz diye çıkışıyor taraftar. mesela nerden biliyor itiraz edilmediğini? ya da itiraz ettiğini illa kamera karşısında açıklaması mı gerekiyor bu yönetimin.
yani yıllardır gerekse kendi işyerlerinde gerekse galatasaray’da yönetici konumunda olan bu abilerimizden daha mı iyi yöneticiyiz galatasaray taraftarı olarak?
arkadaşlar yönetici ve liderlik farklı kavramlardır. ilk önce bu iki kavramın anlamını bilelim.