1236
bu başlıkta, maç günü saat 19.00'dan sonra yazılan entryleri okuyup da tekrar heyecanlanmamak elde değil. resmen maçın yazılı halini tekrar yaşıyorsunuz. anlatılan pozisyonlar kafanızda canlanıyor, heyecanlanıp, üzülüyorsunuz vs.
kronolojik olarak entryler şöyle gelişiyor:
onyekuru maç başında net pozisyonu harcayınca yine sinirden hard bir şekilde yazılmış yazılar.
bu pozisyon tartışıladururken, muriqi'nin penaltısı ve 'ulan yine mi hüsran' homurtuları ve hayal kırıklıkları.
1-0'dan sonra onyekuru'ya ve hakeme orta sertlikte sitem.
bir kısım penaltı tartışmaları, diğer kısım ise bu sene de olmayacak diye avunmalar.
çeviririz-çeviremeyiz geyiği arasında donk'un beraberliği getiren kafa vuruşu... sözlüğün %95'i tekrar ümitlenir oldu.
ilk yarı böyle bitince ve devre arası sözlüğe teşrif edenler ile ilk yarı değerlendirmeleri, ikinci yarı tahmin ve temennileri.
bir süre sonra belhanda'nın boş kale yerine altay'a topu geri paslaması ile tekrar homurdanmalar ve belhanda'ya veryansınlar.
'hoca değişiklik yap hadi aq' veryansınları altında devam ederken onyekuru'nun penaltıyı kazandırması. eminim herkesin eli ayağı boşalmıştır bu anda. tabi bir de kararın var'dan sekme korkusu.
falcao'nun köşeye zımbalamasının ardından sevinçle beraber tedbir vurgulamaları. sevinç dediğim de, muhtemelen bu tarzda yazılmış yazıları ben hiç görmemişimdir. eşi emsali yok. arada ufak tefek bu iş bitti moduna girenler de var elbette.
belhanda ve deniz'in kırmızıları ile yeniden stres dolu dakikalar.
'hoca bitir' nidaları ve muslera'nın kurtarışlarının art arda gelmesi. stancu'nun gençler maçında karşı karşıya kaldığı pozisyondaki adrenalinin 4 katını falan yaşamıştık o frikikte.
onyekuru'nun üçüncü golünden sonra artık kesin olarak zafer sevinci.
onyekuru'nun golünden sonra herkes rahatlamıştır elbette.
her şey bir tarafa, belhanda'nın kartından sonra "ulan belhanda, yatacak yerin yok" diyen ve "ulan geberik" yazan abileri buraya yazarken görmek isterdim. çok güldüm. herhalde o an yanlarında belhanda olsa sakat kalabilirdi.*
nitekim yıllar boyu unutulmayacak harika bir galibiyet aldığımız maç olmuştur.
kronolojik olarak entryler şöyle gelişiyor:
onyekuru maç başında net pozisyonu harcayınca yine sinirden hard bir şekilde yazılmış yazılar.
bu pozisyon tartışıladururken, muriqi'nin penaltısı ve 'ulan yine mi hüsran' homurtuları ve hayal kırıklıkları.
1-0'dan sonra onyekuru'ya ve hakeme orta sertlikte sitem.
bir kısım penaltı tartışmaları, diğer kısım ise bu sene de olmayacak diye avunmalar.
çeviririz-çeviremeyiz geyiği arasında donk'un beraberliği getiren kafa vuruşu... sözlüğün %95'i tekrar ümitlenir oldu.
ilk yarı böyle bitince ve devre arası sözlüğe teşrif edenler ile ilk yarı değerlendirmeleri, ikinci yarı tahmin ve temennileri.
bir süre sonra belhanda'nın boş kale yerine altay'a topu geri paslaması ile tekrar homurdanmalar ve belhanda'ya veryansınlar.
'hoca değişiklik yap hadi aq' veryansınları altında devam ederken onyekuru'nun penaltıyı kazandırması. eminim herkesin eli ayağı boşalmıştır bu anda. tabi bir de kararın var'dan sekme korkusu.
falcao'nun köşeye zımbalamasının ardından sevinçle beraber tedbir vurgulamaları. sevinç dediğim de, muhtemelen bu tarzda yazılmış yazıları ben hiç görmemişimdir. eşi emsali yok. arada ufak tefek bu iş bitti moduna girenler de var elbette.
belhanda ve deniz'in kırmızıları ile yeniden stres dolu dakikalar.
'hoca bitir' nidaları ve muslera'nın kurtarışlarının art arda gelmesi. stancu'nun gençler maçında karşı karşıya kaldığı pozisyondaki adrenalinin 4 katını falan yaşamıştık o frikikte.
onyekuru'nun üçüncü golünden sonra artık kesin olarak zafer sevinci.
onyekuru'nun golünden sonra herkes rahatlamıştır elbette.
her şey bir tarafa, belhanda'nın kartından sonra "ulan belhanda, yatacak yerin yok" diyen ve "ulan geberik" yazan abileri buraya yazarken görmek isterdim. çok güldüm. herhalde o an yanlarında belhanda olsa sakat kalabilirdi.*
nitekim yıllar boyu unutulmayacak harika bir galibiyet aldığımız maç olmuştur.