8
özellikle 2008 dünya finans krizinden sonra paranın bizim gibi ülkelere aktarılmasının yardımıyla borç para ile fahiş fiyatlara yıldız transfer yapan kişilere söyleniyor.
bugün 17 aralık olduğundan mıdır nedir, para ve sihirbazlık konuları aklıma geldi. sonra bu başlığı gördüm. şimdi kendimi eleştirmek istiyorum.
haldun üstünel ve ünal aysal dönemlerinde yapılan "sihirbaz işi" transferlerde kendimden geçiyordum. hepsine çok sevindim. ekonomi ile ilgili pek fazla şeyi sorgulamıyordum.
3. sihirbaz cenk ergün dönemine geldiğimizde ise yaşımın da yardımıyla düşüncelerim biraz daha olgunlaşmıştı. ülkemizde dolar/tl kuru çoktan yükselmeye başlamıştı. dışarıdan para gelmediği zaman hızlıca fakirleşen bir ülke olduğumuzu, bize değer katacak neredeyse hiçbir şey üretmediğimizi fark etmiştim. geri dönüşü olmayan bir ekonomik buhranın içine çoktan saplanmıştık. bu nedenle yapılan transferlerden neredeyse hiç heyecan duymadım.
şimdi futbola dair duygusal motivasyonum zaten düşük. yıldız transferlere, başarılara falan pek sevinmiyorum. ama yine de heyecanlandıran şeyler oluyor. bir futbolcunun gelişimini izlemek mesela. hangi pozisyonda oynarsa daha iyi olur diye düşünmek hoşuma gidiyor. son dönemde taylan, oğulcan, marcao, emre kılınç gibi oyuncuların gelişimini izlemek çok hoşuma gitti. kerem ve ali yavuz kol'un oynayacağı maçları da sabırsızlıkla bekliyorum. ama bunlar zaman isteyen şeyler, dolayısıyla sihirbazlık değiller.
bugün 17 aralık olduğundan mıdır nedir, para ve sihirbazlık konuları aklıma geldi. sonra bu başlığı gördüm. şimdi kendimi eleştirmek istiyorum.
haldun üstünel ve ünal aysal dönemlerinde yapılan "sihirbaz işi" transferlerde kendimden geçiyordum. hepsine çok sevindim. ekonomi ile ilgili pek fazla şeyi sorgulamıyordum.
3. sihirbaz cenk ergün dönemine geldiğimizde ise yaşımın da yardımıyla düşüncelerim biraz daha olgunlaşmıştı. ülkemizde dolar/tl kuru çoktan yükselmeye başlamıştı. dışarıdan para gelmediği zaman hızlıca fakirleşen bir ülke olduğumuzu, bize değer katacak neredeyse hiçbir şey üretmediğimizi fark etmiştim. geri dönüşü olmayan bir ekonomik buhranın içine çoktan saplanmıştık. bu nedenle yapılan transferlerden neredeyse hiç heyecan duymadım.
şimdi futbola dair duygusal motivasyonum zaten düşük. yıldız transferlere, başarılara falan pek sevinmiyorum. ama yine de heyecanlandıran şeyler oluyor. bir futbolcunun gelişimini izlemek mesela. hangi pozisyonda oynarsa daha iyi olur diye düşünmek hoşuma gidiyor. son dönemde taylan, oğulcan, marcao, emre kılınç gibi oyuncuların gelişimini izlemek çok hoşuma gitti. kerem ve ali yavuz kol'un oynayacağı maçları da sabırsızlıkla bekliyorum. ama bunlar zaman isteyen şeyler, dolayısıyla sihirbazlık değiller.