1992-93 UEFA Kupası 3. Eleme Turu Rövanş Maçı
12:55 Ali Sami Yen Stadyumu
3 - 2
  • 13
    öğlen ile sabah saatleri arasında oynanan maçtır. ışıklandırmasız son sezondur 1992-93 sezonu, ali samiyen'de oynanan.
    rahmetli peder beyin ikinci ders sonrası beni okuldan alması ile acıbadem'den mecidiyeköy'e çok kısa sürede varmış, maçın başlamasına kısa süre kala sokak tarafından kapalıya girmiş(hemen hemen hiç kimse yoktu kuyrukta) fakat kapalı üst ve koridor dahi tıklım tıklım olduğu için kapalı altın en köşesinden(eski açık tarafında) maçı izlemiştik.

    maçın başında, o yıllardaki en beğendiğim oyunculardan olan caniggia, hayrettin in hatasından takımını öne geçirmişti. beraberlik yakaldık ama sonra gelen 2. gol hayallerimizi başka bahara ertelememize sebep olmuştu. gerçi ikinci yarıda çok bastırmış öne geçmiş, son dakikada bile goller kaçırmıştık. bir bakıma galiptir bu yolda mağlup sözü gerçek olmuştu oyun ve iştah açısından.

    bu maçta roma tribünü numaralının eski açıka doğru olan üst kenarında yer almıştı. o yıllarda daha önce bir kere de kızılyıldız taraftarlarının oraya alındığına şahit olmuştum.

    2012 senesinde bir roma seyatimde(maç değil bu sefer turistik) ara sokaklarda rastgele, küçük bir pizzacıya girmiştik. dükkanda pizzadan çok duvardaki eski fotoğraf makinelerinden çekilmiş fotolar ve bol sayıda roma takmı ile ilgili materyaller ilgimi çekmişti. dükkan sahibi ise 50 li yaşlarında ama italyanca konuşması harici hal, üslup ve tavır olarak tam bir yurdum esnafıydı. fotoları incelerken 2002 senesindeki olaylı maçtan ötürü amacım tartışma çıkarmaktı ama fotolardan bir tanesi fena halde dikkatimi çekti. ne batistuta' nın ne de totti nin dükkanda çekilmiş fotolarının o an bir önemi kalmamıştı. zira tam karşıdan çekilmiş bir samiyen kapalısının fotosu vardı. inanamadım, gözlüğü çıkardım bir daha baktım( sonra gözlüksüz göremediğimi fark edip tekrar taktım gözlüğümü:)

    evet o pizzacı abi hem koyu bir roma taraftarı hem de çok uzun yıllar annesi(bu daha da ilginç bence) ile bir çok yurtdışı deplaseye gitmiş bir tribüncüydü. benim olmayan italyancam ve onun çat pat ingilizcesi ile o maça benim de gittiğimi ve her iki takımında bence efsane kadrolardan oluştuğundan bahsettim. o da annesi ile maçtan 2-3 gün önce istanbul a gelmiş ve şehri çok beğendiklerini, annesinin daha sonraki yıllarda yine bu sefer turistik olarak geldiğini söyledi. baya baya sohbet ettik anlaşabildiğimiz ölçülerde. demin de bahsettiğim gibi totti'nin o dükkana gelmesi haftalık bir rutinmiş.

    yarım saat oturup kalkarız dediğim yerden 1.5 saat geçmesine rağmen kalkmayınca ve bir anda dükkan sahibi ile sanki yıllardır tanışan 2 arkadaş gibi muhabbet edince sabır taşı olan eşim artık çatlamış ve isyan bayrağını açmıştı :) o fotoğrafın çok anlamlı bir fotoğraf olduğunu, manevi değerinin paha biçilemez olduğunu tabi ki anlatmaya çalışmadım.
App Store'dan indirin Google Play'den alın