329
8 aralık 2020 paris saint germain başakşehir maçında 4. hakemin ben negro demedim negru dedim diyerek savunmuş kendisini. sadece google translate üzerinden bakarak konuşuyorum şu an;
google romancadan türkçeye negru kelimesini siyahi olarak çeviriyor. yani maçın hakemi ben siyahi oyuncuyu at dedim diyor. negru'nun negro olarak anlaşılması çok olası bir kere bu kesin. diğer yandan demba ba da diyor ki; ''sen beyaz bir insana şu beyaz insan demezsin, şu insan dersin o zaman şu siyahi insan da diyemezsin.'' demba ba haklı ama bu durumda bizim türkçede birine siyahi, sarışın ya da esmer dememiz de ırkçılık olmuyor mu?
hakemi savunmuyorum. negru kelimesinin kökenini bilmem gerek savunabilmek için, köken olarak da masum bir kalime olduğundan emin olmam gerek. dahası, zaten hakemin negru dediğinden emin olmam gerek. belki negro dedi de şimdi kendini kurtarmak için negru dedim diyordur bilemem.
benim tepkim linç kültürüne; ''ırkçılık insanlık suçu'' güzel cümle eyvallah. peki neden insanlık suçu? neden black demek normal de nigger demek suç ya da negro demek? ya da bunlar ne zamandan beri suç? bunları bilmiyorsun diye ırkçılığa karşı çıkamazsın demiyorum, öyle salakça bir şey dediğim anlaşılmasın. bana göre ırkçılığa karşı olmak bir insanlık vazifesidir. ancak ırkçılığa karşı olmanın yolu ırkçılık yaptığı iddia edilen(kesin değil, ırkçılık saiki var mı onu da asla bilemeyiz sanırım) kişiyi linç etmek değil bence. ben böyle olaylardan sonra sosyal medyada bir kişinin hedef tahtasına konulmasına çok karşıyım. çünkü bir yerden sonra olayın kendisi olayın faili ile kimse ilgilenmiyor. olaya yönelik tepkilerle ilgileniyor herkes ve insanlar arasında daha büyük tepkiyi gösterip daha fazla fav alabilme yarışı başlıyor. bu yapılırken olayın ne boyutlara götürüldüğüyle ya da olayın failine ne olduğuyla kimse ilgilenmiyor. bu çok tehlikeli bir şey ve kant'a göre de insanlık ile hiç bağdaşmayan bir şey. düşünmek, aklın ürününü ortaya koymak yerine bir kitlenin peşine takılıp dogmalarla hareket ediyor insanlar. ırkçılık kötüdür, hakem ırkçılık yapmıştır, o halde hakem kötüdür ve yok edelim hakemi.
biliyorum hakemi savunduğum zannedilecek ve biliyorum ki çok az bir kesim de olsa benim ırkçılığı savunduğumu iddia eden bile çıkacak. ikisini de yapmıyorum. ırkçılığa tepki gösterelim ama bunu yaparken elimizde bir fırsat varken bir okuyalım, araştıralım ne, neden ırkçılıkmış öğrenelim, ezbere gitmek yerine bir içselleştirelim, dönüp kendimizi bir sorgulayalım; bizde ırkçılığın bir kırıntısı kalıntısı var mı zihnimizde, bilinçaltımızda bir bakalım diyorum ben. yoksa orospu çocuğu hakem, webo yanındayız yazmak zaten kolay olanı. ben o kolay yolu tercih etmiyorum ama.
google romancadan türkçeye negru kelimesini siyahi olarak çeviriyor. yani maçın hakemi ben siyahi oyuncuyu at dedim diyor. negru'nun negro olarak anlaşılması çok olası bir kere bu kesin. diğer yandan demba ba da diyor ki; ''sen beyaz bir insana şu beyaz insan demezsin, şu insan dersin o zaman şu siyahi insan da diyemezsin.'' demba ba haklı ama bu durumda bizim türkçede birine siyahi, sarışın ya da esmer dememiz de ırkçılık olmuyor mu?
hakemi savunmuyorum. negru kelimesinin kökenini bilmem gerek savunabilmek için, köken olarak da masum bir kalime olduğundan emin olmam gerek. dahası, zaten hakemin negru dediğinden emin olmam gerek. belki negro dedi de şimdi kendini kurtarmak için negru dedim diyordur bilemem.
benim tepkim linç kültürüne; ''ırkçılık insanlık suçu'' güzel cümle eyvallah. peki neden insanlık suçu? neden black demek normal de nigger demek suç ya da negro demek? ya da bunlar ne zamandan beri suç? bunları bilmiyorsun diye ırkçılığa karşı çıkamazsın demiyorum, öyle salakça bir şey dediğim anlaşılmasın. bana göre ırkçılığa karşı olmak bir insanlık vazifesidir. ancak ırkçılığa karşı olmanın yolu ırkçılık yaptığı iddia edilen(kesin değil, ırkçılık saiki var mı onu da asla bilemeyiz sanırım) kişiyi linç etmek değil bence. ben böyle olaylardan sonra sosyal medyada bir kişinin hedef tahtasına konulmasına çok karşıyım. çünkü bir yerden sonra olayın kendisi olayın faili ile kimse ilgilenmiyor. olaya yönelik tepkilerle ilgileniyor herkes ve insanlar arasında daha büyük tepkiyi gösterip daha fazla fav alabilme yarışı başlıyor. bu yapılırken olayın ne boyutlara götürüldüğüyle ya da olayın failine ne olduğuyla kimse ilgilenmiyor. bu çok tehlikeli bir şey ve kant'a göre de insanlık ile hiç bağdaşmayan bir şey. düşünmek, aklın ürününü ortaya koymak yerine bir kitlenin peşine takılıp dogmalarla hareket ediyor insanlar. ırkçılık kötüdür, hakem ırkçılık yapmıştır, o halde hakem kötüdür ve yok edelim hakemi.
biliyorum hakemi savunduğum zannedilecek ve biliyorum ki çok az bir kesim de olsa benim ırkçılığı savunduğumu iddia eden bile çıkacak. ikisini de yapmıyorum. ırkçılığa tepki gösterelim ama bunu yaparken elimizde bir fırsat varken bir okuyalım, araştıralım ne, neden ırkçılıkmış öğrenelim, ezbere gitmek yerine bir içselleştirelim, dönüp kendimizi bir sorgulayalım; bizde ırkçılığın bir kırıntısı kalıntısı var mı zihnimizde, bilinçaltımızda bir bakalım diyorum ben. yoksa orospu çocuğu hakem, webo yanındayız yazmak zaten kolay olanı. ben o kolay yolu tercih etmiyorum ama.