1839
gelişmelere farkli açıdan bakma çabası başlarda dikkat çekiciydi. spor basınının sıradanlaştığı bir ortamda kendisi gerçekten fark yaratıyordu.
öte yandan özellikle sosyal medya sayesinde çok sesliliğin de yardımı ile, farkli bakış açılarına ulaşım kolaylaştı. medya çeşitlendi. bunun sonucunda da mehmet demirkol göreceli olarak sıradanlaştı.
yine bazi konularda fikir üretebiliyordu ama eskisi kadar sık değil. sanki biraz da bunun etkisi ile son zamanlarda bir arayışa girdi. dijital bir kanalda yayın yapmaya başlaması da sanki bunun bir sonucu.
maalesef bu arayış kendisini daha iyiye götürmedi ve ürettiği argümanlarin çoğu, en kibar tabirle garipleşmeye başladı. daha kötüsü de tutarsızlaştı. benzer bir konu için bir futbolcuyu överken, diğerini yerebildi. bunun sonucunda da birçoğumuz tarafından objektifliği sorgulanır oldu. gerçekten galatasaray düşmanı mı bunu tespit etmek zor. ama fatih terim garezi su götürmeyen bir gerçek. fransa ligi yorumlarken bile konuyu bir şekilde fatih hocaya bağlamayi başarıyor.
buradaki temel sıkıntı da socrates dergi'nin formatı. karşısında, kendisinin özellikle son zamanlarda yaptığı anlamsiz tespitleri sorgulayan,eleştiren kişiler olmadığı için de bir noktadan sonra mehmet demirkol'u izlemek anlamsızlaşıyor. evet demirkol socrates dergidekilerin abisi sayılabilir ama kendisine eleştirel yaklaşmamaları, önce izleyicilere sonra da kendisine saygısızlık.
öte yandan özellikle sosyal medya sayesinde çok sesliliğin de yardımı ile, farkli bakış açılarına ulaşım kolaylaştı. medya çeşitlendi. bunun sonucunda da mehmet demirkol göreceli olarak sıradanlaştı.
yine bazi konularda fikir üretebiliyordu ama eskisi kadar sık değil. sanki biraz da bunun etkisi ile son zamanlarda bir arayışa girdi. dijital bir kanalda yayın yapmaya başlaması da sanki bunun bir sonucu.
maalesef bu arayış kendisini daha iyiye götürmedi ve ürettiği argümanlarin çoğu, en kibar tabirle garipleşmeye başladı. daha kötüsü de tutarsızlaştı. benzer bir konu için bir futbolcuyu överken, diğerini yerebildi. bunun sonucunda da birçoğumuz tarafından objektifliği sorgulanır oldu. gerçekten galatasaray düşmanı mı bunu tespit etmek zor. ama fatih terim garezi su götürmeyen bir gerçek. fransa ligi yorumlarken bile konuyu bir şekilde fatih hocaya bağlamayi başarıyor.
buradaki temel sıkıntı da socrates dergi'nin formatı. karşısında, kendisinin özellikle son zamanlarda yaptığı anlamsiz tespitleri sorgulayan,eleştiren kişiler olmadığı için de bir noktadan sonra mehmet demirkol'u izlemek anlamsızlaşıyor. evet demirkol socrates dergidekilerin abisi sayılabilir ama kendisine eleştirel yaklaşmamaları, önce izleyicilere sonra da kendisine saygısızlık.