13852
sizler statteyken ben stadın içini gören evimin balkonundaydım. sizler bağırıyor, heyecanlanıyor, bazen mutlu oluyor, bazen de hüzünleniyordunuz. sizin duygularınıza benzer duygularla dolu olmama rağmen, tek farkımız benim sesimin kimse tarafından duyulamamasıydı.
misket oynayan çocukları izlerken duvarda oturan çocuk da, lokanta camından yemek yiyenleri izleyen amca da bendim.
biletimi verdiler.
kaşığımı verdiler.
gafliğimi verdiler.
sesini duyuramayanlara selam olsun!
sesini duyuramayanların sesini duyanlara selam olsun!
size de selam olsun sözlük.
misket oynayan çocukları izlerken duvarda oturan çocuk da, lokanta camından yemek yiyenleri izleyen amca da bendim.
biletimi verdiler.
kaşığımı verdiler.
gafliğimi verdiler.
sesini duyuramayanlara selam olsun!
sesini duyuramayanların sesini duyanlara selam olsun!
size de selam olsun sözlük.