• 178
    maçtan 5 gün önce cumartesi sabahı, maçın biletleri biletixten satışa çıkmış, galatasaray'a özel yer ayrılmamış fakat bir çoğumuz, özellike kadıköy'ün o yıllarda deplasmana ayrılan eski numaralı tribününden, bir o kadar kişide o tribünün yanındaki okul açıktan biletleri temin etmişti(k) o gün oynanan göztepe maçında önce mecidiyeköy sokaklarında sürek avı başlatılmış, akşam saatlerinde yani maçtan yaklaşık 1 saat önce ise stadın yanındaki kat otoparkında tribünümüzün önde gelenlerinin toplantısına rast gelmiş ve hepimizin bilet aldığını ve bir şekilde gerekirse truva yapılarak girileceği konusuna mutabakata varmıştık.

    maç günü ramazan ın ilk gününe denk geldiğinden "saldırın durmadan bu taraftar arkanızda her zaman" bestesinin sözleri değiştirilerek "6 kasım ramazan -bu taraftar arkanızda her zaman, cimboma rahat yok kadıköy de iftarı açmadan " şeklinde söyleniyordu.

    iğrenç ve soğuk bir sonbahar günü, iftarlıkları zulalamış şekilde yine eski usül ziverbeyden aşağı inip maratonun karşı sokağına bakıp, kimse olmadığını görünce bize verilen numaralı kenara doğru hareketlendik. maça daha 3-4 saat vardı. etrafta ev sahipleri ise ufak ufak toplanmalara başlamışlardı. bize verilen tribünün önüne geldiğimizde( fb stadını bilenler için fenerium tribünün olduğu, kadıköy tarafından gelip bostancıya giden sarı dolmuşların geçtiği cadde) bir çok yerde gs tribüncülerinin çevre güvenliği aldığı ama ortamın olay olmamasına ve çok yoğun güvenlik önlemlerine rağmen acaip gergin olduğu dikkatlerimizden kaçmamıştı.

    dikkatimizden kaçmayan bir diğer ayrıntı ise bizim tribünün önüne park etmiş olan onlarca belediye otobüsydü. şahsen onların çevik kuvvet polislerini taşıyan-getiren otobüsler olduğunu düşündüğümden pek üzerinde durmamıştım. meğer filmin senaryosu önceden belliymiş. biz sadece bu filmdeki harcanacak figüranlarmışız.

    tribüne girip(numaralı kenara) çıkış tünelinden çıktığımız anda dahi o kadar az insan olmasına rağmen kafamıza ilk saniyede bozuk paralar yağmış, ilk atışta çok yakın bir dostumuz kaşından yaralanmıştı(açılmıştı) ortalık karşılıklı atışmalar sonrası durulmuş, hemen sol yanımızdaki fb numaralı tribününde ise devamlı şekilde birileri çuvallar ve büyük boy poşetler ile bir şeyler getirip koltuklara bırakıp geri gidiyordu. mesafenin yakın olmasından dolayı bazen göz göze gelip, bizim tarafa imalı bakış ve kafa sallamaları çok net görülebiliyordu. şahsen, onların o yıllarda organize olarak dağıtılan konfeti ruloları olduğunu düşünmüştüm ama işin aslı çok geçmeden ortaya çıkacaktı.

    iftardan kısa bir süre sonra okullardaki zil sesine benzeyen ders zili gibi bir şeyden ses çıkmış "bu ne lan" diye aramızda konuşurken önce yanımızdaki taraftan çuvallardaki nesneler(tam bir hafta önce oynanan fb-pana maçında, yunan taraftarların kırdığı,zarar verdiği stad taşınmazlarının parçaları) tek tük sonrasında yağmur hızında bizim tarafa yollanmaya başlamıştı. yaklaşık 20*25 dakika kadar dönemin güvenlik güçlerinin gözü önünde bu kadar cisim kafamıza yağdı, karşılık verildiğinde ise bu sefer jop ve biber gazı ile hem tribünde, hem de yaralanan arkadaşlarımızı götürdüğümüz tuvalette bastırılmaya çalışıldık. hem en büyük rakibimiz olan fb tribünü, hem onların yönetiminin ve hem de olaylara fazla mudahele etmeyen ama bize şiddetli baskılama yapan dönemin güvenlik güçlerine karşı 250-300 kişilik galatasaray tribünü elinden geldiğince mücadelesini verdi. yaralanmayan yoktu desek yeridir. hepimizin alnı, kaşı, eli, kolu illaki bir yerlerinde yarık, sıyrık, çizik, büyük-küçük bir yara oluşmuştu.

    olaylar yine medyaya düşmüş, tüm tv kameraları bizim tribünün tam önünden "olayları çıkartan galatasaray taraftarları" şeklinde tarafsız(?) haberciliklerine başlamışlardı. kendimize kalkan yapmak için kırılıp tutulan kapının sanki keyfi şekilde kırıldığı günün konusu haline gelmişti ilerleyen günlerde. olayların hafiflemesi ile koridorda ve tuvaletlerde ortaya çıkan durum çok feciydi. savaş filmlerini aratmayacak şekilde denir ya aynen öyleydi ortam.

    geçmişe dönüp baktığımda, kameralı telefonların ve sosyal medyanın olmamasına içerlediğim ender anlardan olabilir. zira kafasının her tarafı yaralanmış bir çok renkdaşımız başka olanak olmadığından diğer arkadaşlarının kendisine tampon yaptığı galatasaray atkıları ile kanamalarını durdurmaya çalışıyordu.

    kısa bir süre sonra dönemin emniyet güçleri, " tribün boşaltılıyor herkes çıksın" diyince zaten fazla bir seçeneğimiz yoktu. belli bir saatten sonra tribüne taraftar alışı da durdurulmuştu. iftardan sonra gelen bir çok galatasaray taraftarı stad dışındaydı ama olaylar başladığında "birazdan sizleri alacağız" diye dışarıda bekletilmişlerdi.
    bizler otobüslere esir gibi bindirilirken bazıları ile göz göze gelmiştik kordonun arkasından.

    otobüslerimiz, fener tribünlerinin toplanma yerlerine yakın yerlerden tedbirsiz şekilde geçirilip bir de orada açık hedef haline getirilmiş, 400 yıllık meteor gereksinimizi karşılamış şekilde köprüye doğru yol almıştık. bu arada ilk başta bahsettiğim, tribüne girdiğimiz anda kaşı, gelen bozuk para ile açılan dostumuz, bizler staddan çıkartılmadan evvel polise gidip, durumunun çok kötü olduğunu, başının döndüğünü, kan kaybının ciddi şekilde :)) olduğunu söyleyip dışarı çıkıyor, boynunda kanlı atkısı ile fenerlilerin arasından geçip eczanede kendisine pansuman yaptırıp stada geri dönüyor, bizim otobüslere bindirildiğimizi görünce bir şekilde kordonu yarıp, camı kırılmış otobüsümüze asılıyor ve diğer taraftarlarmızca içeri çekiliyordu (kendisinin zaten en olmadık yerlerde karşımıza çıkma potansiyeli vardır- 2013 juve deplasede bizden önce milanoya gidip- bizim uçağı beklemiş, bizi havaalanında sanki takımı karşılarmış gibi tek başına bağır çağıra karşılamış- sonucunda da sivil ve gümrük polislerinin kısa süreli sorgusuna maruz kalmıştık:)

    sonuç olarak boğaz köprüsünde trafikten yararlanıp,otobüs durduğu için kırık camlardan atlayıp beylerbeyinden geri döndük. maçı kalabalık bir mekanda izledik. tabi biz gidene kadar iki taraf birbirleri ile karşılıklı şakalaşırken bir anda ortama giren çoğunun kafası gözü yara bere içindeki bizim ekip, psikolojik üstünlüğü galatasaraylılara geçirmiştir maç öncesi. dolayısı ile gollerde efendi gibi durmuşlardır.
App Store'dan indirin Google Play'den alın