163
geçtiğimiz günlerde ajax ceo'su olan efsanevi kaleci edwin var der sar; "sezon sonu aramızdan ayrılacak olan 5 oyuncu belli, altyapıdan yerlerine monte edeceğimiz 5 oyuncu da belli. oyuncu göndermezseniz alt yapıdan gelen yeni oyuncuların önünü açamazsınız" minvalinde bir beyanat verdi.
şimdi hollanda'nın spora, futbola bakışını geç, sosyo kültürel farklılıklarını, oradaki yerleşmiş sistemi sabaha kadar tartışıp konuşabiliriz, hatta hollanda'daki, ajax'taki altyapı hocalarının yeterlilik seviyesini, ekonomik özgürlüklerini, tesis şartlarını çokça mukayese edebilir, aramızda uzay yolu kadar bir mesafe olduğunu söyleyerek bunun bir türk kulübü için ancak bir ütopya olacağını iddia edebiliriz. evet işin o tarafında ben de varım, pek çok eksiğimiz var. ama meselenin başlangıç noktası nerede başlıyor biliyor musun? ajax'ı yönetenler, sürekli gelişim ve öğrenim üzerine temel atan bu güruh elinin altindaki mustafa kapı gibi bir değerini, fii tarihinde ajax'da oynamış, son üç sezonunda adam gibi maç yapmamış 33 yaşındaki problemli bir oyuncu için yok saymazdı. sadece bir örnek ama aslında bu bile herşeyi anlatıyor.
bir yanda geleceğe yatırım için, yarınlar için kurulu düzenini bozmaktan çekinmeyen bir kafa yapısı, diğer tarafta 33 lük bitik oyuncular uğruna alt yaş gruplarında pırıl pırıl parlayan gencecik tohumlarını küstüren, günü kurtarma peşinde olan bir zihniyet. ee tabii doğal olarak makas açılıyor. paralel bir evren de mustafa kapı, bartuğ elmaz gibi oyuncularını 40 milyon euro'lara satabilirsin belki bir hayal ama olmaz diyemezsin. peki bu saatten sonra arda'yı, babel'i, soso'yu, falcao'yu, hatta ve hatta 33'e gelmiş muslera'yı kime satacaksın.
şimdi hollanda'nın spora, futbola bakışını geç, sosyo kültürel farklılıklarını, oradaki yerleşmiş sistemi sabaha kadar tartışıp konuşabiliriz, hatta hollanda'daki, ajax'taki altyapı hocalarının yeterlilik seviyesini, ekonomik özgürlüklerini, tesis şartlarını çokça mukayese edebilir, aramızda uzay yolu kadar bir mesafe olduğunu söyleyerek bunun bir türk kulübü için ancak bir ütopya olacağını iddia edebiliriz. evet işin o tarafında ben de varım, pek çok eksiğimiz var. ama meselenin başlangıç noktası nerede başlıyor biliyor musun? ajax'ı yönetenler, sürekli gelişim ve öğrenim üzerine temel atan bu güruh elinin altindaki mustafa kapı gibi bir değerini, fii tarihinde ajax'da oynamış, son üç sezonunda adam gibi maç yapmamış 33 yaşındaki problemli bir oyuncu için yok saymazdı. sadece bir örnek ama aslında bu bile herşeyi anlatıyor.
bir yanda geleceğe yatırım için, yarınlar için kurulu düzenini bozmaktan çekinmeyen bir kafa yapısı, diğer tarafta 33 lük bitik oyuncular uğruna alt yaş gruplarında pırıl pırıl parlayan gencecik tohumlarını küstüren, günü kurtarma peşinde olan bir zihniyet. ee tabii doğal olarak makas açılıyor. paralel bir evren de mustafa kapı, bartuğ elmaz gibi oyuncularını 40 milyon euro'lara satabilirsin belki bir hayal ama olmaz diyemezsin. peki bu saatten sonra arda'yı, babel'i, soso'yu, falcao'yu, hatta ve hatta 33'e gelmiş muslera'yı kime satacaksın.