162
geçen sezon 12 ağustos 2020 atalanta paris saint germain maçını izlediğimde iki takım hakkında da çok genel bir fikir oluşmuştu bende.
psg bütün oyuncularının süper yetenekli olmasına güvendiği için ülkemizde taktik maktik yok bam bam bam! olarak bilinen bir oyun oynuyordu ve teknik direktörün* hiç bir katma değer katamadığı izlenimini veriyordu.
fakat atalanta ise bambaşkaydı. psg karşısında bütün futbolcularının yetenek olarak ezildiği bariz belliydi ama bu yetenek farkını müthiş bir disiplin, taktiğe bağlı takım oyunu ve fiziksel eforla kapatmış, son dakikaya da 1-0 önde girmişlerdi. teknik direktör* sayesinde buraya kadar geldikleri o kadar belliydi ki! ama dakika 90'a geldiğinde makas ağlarını örmeye başlamıştı*. psg o kadar kaliteliydi ki yedekten giren choupo-moting bile atalanta'dan yetenek olarak farklı bir seviyedeydi. nihayetinde choupo-moting sayesinde 90+'larda 2 gol bulan psg atalanta'yı eleyebildi.
atalanta elendi ama bunun için kimse gasperini'yi eleştiremez. burada yaşanan şey dostlarım, makasın açılmasıdır. ne kadar çabalarsan çabala, yetenek farkı bir yerden sonra ilerlemene izin vermeyebilir.
@haginin topugu'nun daha önceki bir yazısında belirttiği bir şey vardı: "atalanta'dan başka takımlara transfer olan futbolcular eski performanslarının gerisinde kalıyorlar." diyordu. zaten bunun olacağı çok belli. 2-3 futbolcuları dışında yetenek anlamında çok pırıltılı oyuncuları olduğunu düşünmüyorum, çok büyük bir çoğunluğunda star ışığı yok. nitekim bu kadar başarılı performanslara rağmen, 80-90 milyon €'ların uçuştuğu piyasadaki satış rekorları 31m €'ya bastoni'nin satışı. (kaynak: transfermarkt)
ama adamlar yine de ellerinde bulunan oyuncuları belli bir sistem ve çalışma disiplini içerisinde parlatıp tekliflere ağız burun bükmeden satıyor, yerlerini de yine sisteme uygun alternatiflerle ve sadece sattıkları ile oluşturdukları bütçeyi kullanarak dolduruyorlar. yani hem saha içinde hem saha dışında bir sisteme bağlı kalarak olabildiklerince yarışmacı olabiliyorlar ve makası daraltabildikleri kadar daraltıyorlar.
bizim avrupa'da rezil olmamızın sebebinin makasla hiç bir ilgisi yok, sistemsizlikle ilgisi var! saha içinde sisteminiz olsa belli bir mücadele gösterirsiniz. veya saha dışında sisteminiz olsa ekonominiz ve bununla bağlantılı olarak kadronuz daha iyi olacağı için yine belli bir mücadele gösterebilirsiniz. ama bizde ne saha içinde ne de saha dışında bir sistem yok!
https://twitter.com/...638343327330305?s=19
fatih terim'in burada söylediği ekonomik ve idari(!) açıdan makasın açılmasının doğal olarak teknik açıdan da makasın açılmasına sebep olduğu cümlesini ben hoş karşılamıyorum. olsa olsa, idari ve teknik açıdan makasın açılması ekonomik açıdan da açılmasını sağlamıştır. yani başkalarının suçu yüzünden avrupada kötü futbol oynandığını söylemeye çalışıyor. halbuki gerçek öyle değil. gerçek; teknik heyet ve idare yüzünden galatasaray'ın ekonomisinin ve geleceğinin zarar görmesidir.
psg bütün oyuncularının süper yetenekli olmasına güvendiği için ülkemizde taktik maktik yok bam bam bam! olarak bilinen bir oyun oynuyordu ve teknik direktörün* hiç bir katma değer katamadığı izlenimini veriyordu.
fakat atalanta ise bambaşkaydı. psg karşısında bütün futbolcularının yetenek olarak ezildiği bariz belliydi ama bu yetenek farkını müthiş bir disiplin, taktiğe bağlı takım oyunu ve fiziksel eforla kapatmış, son dakikaya da 1-0 önde girmişlerdi. teknik direktör* sayesinde buraya kadar geldikleri o kadar belliydi ki! ama dakika 90'a geldiğinde makas ağlarını örmeye başlamıştı*. psg o kadar kaliteliydi ki yedekten giren choupo-moting bile atalanta'dan yetenek olarak farklı bir seviyedeydi. nihayetinde choupo-moting sayesinde 90+'larda 2 gol bulan psg atalanta'yı eleyebildi.
atalanta elendi ama bunun için kimse gasperini'yi eleştiremez. burada yaşanan şey dostlarım, makasın açılmasıdır. ne kadar çabalarsan çabala, yetenek farkı bir yerden sonra ilerlemene izin vermeyebilir.
@haginin topugu'nun daha önceki bir yazısında belirttiği bir şey vardı: "atalanta'dan başka takımlara transfer olan futbolcular eski performanslarının gerisinde kalıyorlar." diyordu. zaten bunun olacağı çok belli. 2-3 futbolcuları dışında yetenek anlamında çok pırıltılı oyuncuları olduğunu düşünmüyorum, çok büyük bir çoğunluğunda star ışığı yok. nitekim bu kadar başarılı performanslara rağmen, 80-90 milyon €'ların uçuştuğu piyasadaki satış rekorları 31m €'ya bastoni'nin satışı. (kaynak: transfermarkt)
ama adamlar yine de ellerinde bulunan oyuncuları belli bir sistem ve çalışma disiplini içerisinde parlatıp tekliflere ağız burun bükmeden satıyor, yerlerini de yine sisteme uygun alternatiflerle ve sadece sattıkları ile oluşturdukları bütçeyi kullanarak dolduruyorlar. yani hem saha içinde hem saha dışında bir sisteme bağlı kalarak olabildiklerince yarışmacı olabiliyorlar ve makası daraltabildikleri kadar daraltıyorlar.
bizim avrupa'da rezil olmamızın sebebinin makasla hiç bir ilgisi yok, sistemsizlikle ilgisi var! saha içinde sisteminiz olsa belli bir mücadele gösterirsiniz. veya saha dışında sisteminiz olsa ekonominiz ve bununla bağlantılı olarak kadronuz daha iyi olacağı için yine belli bir mücadele gösterebilirsiniz. ama bizde ne saha içinde ne de saha dışında bir sistem yok!
https://twitter.com/...638343327330305?s=19
fatih terim'in burada söylediği ekonomik ve idari(!) açıdan makasın açılmasının doğal olarak teknik açıdan da makasın açılmasına sebep olduğu cümlesini ben hoş karşılamıyorum. olsa olsa, idari ve teknik açıdan makasın açılması ekonomik açıdan da açılmasını sağlamıştır. yani başkalarının suçu yüzünden avrupada kötü futbol oynandığını söylemeye çalışıyor. halbuki gerçek öyle değil. gerçek; teknik heyet ve idare yüzünden galatasaray'ın ekonomisinin ve geleceğinin zarar görmesidir.