39
olumlu bir kaç özelliği en aşağıda yazdım. takim takim ayirarak kronik sorunlara da deginmek istedim.
son yillarda her olayı tamamen kendi takimi penceresinden yorumlayan hatta sürekli rakip takımın eksigini hatasini kovalayan bir stile dönüşmüştür.
örneğin kendi takımına ispatlanmış x bir olay söylense rakibi y icin "ama y takımı da böyle yaptı" düşüncesini on plana koymaya çalışiyor. halbuki orada olay kendi takımıyla ilgili.
buyuk takim taraftarlari icerisinde her birinin camiasiyla beraber asamadıkları kronik sorunlar var.
(bkz: galatasaray);
süreklilik sağlamanin önemine yoğunlaşmaktan esas hedefine* durmadan yurumekten ziyade surekli rakiplerine gecmisten cesitli ornekler vererek;
"biz zaten en iyisiyiz siz bizim yaptıklarımizi hayal edemezsiniz" görüşünü savunuyor. buna harcanan enerji başarılıyken sürdürülebilirlige veya başarısızken yeni yapılanma desteğine harcanmiyor. illa rakiplerine kendilerinin en büyük olduğunu ispatlayacaklar.
(bkz: fenerbahçe);
yasanan her basarisizligin sebebi mutlaka dis kaynaklı olduğunu dusunurler. asla bunu camianin hatasi olarak kabul etmezler. onlara göre basarisiz olma sebepleri hep başlarına gelen olumsuz hadiselerdir aksi takdirde kendilerinin açık ara türkiye'nin en iyisi olmak hatta daha fazlasini yapabilecek güçte olduğuna inanırlar. bahane bulmak onlar için cocuk oyuncağıdir. butun türkiye hatta zaman zaman uefa bile onlara karşıdır. dünyada fenerli olmayan herkes fenerbahçe düşmanıdır.
unutmamak lazım ki bir de yüksek galatasaray kompleksi içeriyorlar. galatasaray'i yenmek onlar için 1 numaralı görev. transferde galatasaray elinden oyuncu almak cok değerli. surekli bir kendilerinin icinde galatasarayla yarış halindeler. galatasaraylilarin kendilerinin en iyi kabul ettirme sorununun da kok kaynağı bu sebeptir.
(bkz: beşiktaş);
kafadan başarısızlığa kılıf bulan camia ve taraftarlardir.
onlara göre ülkede her daim gs, fb kollanir. herhangi bir sallantida hemen buna sarilirlar ve butun ozguvenlerini kendi elleriyle yok ederler. kendilerine anında bir erdemli duruş bulma peşindelerdir.* * sonunda önemli değil başarılı olamasak da biz cok "bilmem ne"yiz moduna girerler. başarı,iyi oyun, kupa bu taraftar grubu icin hakkaten cok önemli bisey degildir. gs fb gibi olmazsa olmaz moduna girip tribe girmezler çünkü bu arkadaslar her daim triptedir. biz ne acılar çektik, çekiyoruz diyip durduk yere melankolik bir ortam oluştururlar kendine. hic gormedim ancak istikrarli başarı her seyin yolunda gitmesi bu taraftar grubuna alerji yapar. mutlaka bir konudan dolayı aci cekmeleri gerekiyor.
(bkz: trabzonspor);
zamanında yaptıkları istanbul'a karşı başkaldırısi takdire sayan olan bir camiadir. ancak günümüzde saplantili duygularla yaşıyorlar. neye nasil tepki vereceğini şaşıran bir camia. fenere kızıp gs store saldirma ornekleri gibi. saplantıli duygu ve dusunceleri yüzünden camialarina surekli zarae veriyorlar. olan seyleri bile olmaz hale getirebiliyorlar. sakin kalamama sorunları da kronik ayrıca.
(bkz: bursaspor);
camialarina karsi etkisiz kalma sorunlari var. goz göre göre kulup sampiyonluk seviyesinden ptt'ye indi. buna karşı bos protestolar yaptilar onu da cok gec yaptılar. ayrica kendilerine durduk yere düşman icat etmislikleri de var* ama kronik degil. bir istanbul takımıni kendine muhatap alıp sözde kendilerine yer edinecekler.
(bkz: seni saymayan ölsün bursaspor)
aslinda boyle nefretlere hiç gerek yok.
(bkz: göztepe);
herhangi bir sey diyemem çünkü derin bilgim yok kendileri ile ilgili. sevdiğim bir taraftar grubu. ligde olmayi hakediyorlar kesinlikle.
(bkz: anadolu takim taraftarlari)
cok net ve ortak kronik soruna sahipler. içlerinde elbet şehrinin takımı dışında kimseyi desteklemeyen vardir. ama yuksek çoğunluğu 3, 4 büyükten birini tutar. bütün sezon şehrinin takiminin rakiplerine karşı şehrinin takımını savunurken kendi istanbul takımı şehrine gelince 3 puanın kendi desteklediği istanbul takımına gitmesini bekler. bu sebeptendir ki kendi şehrinin takımının yıllarca asansör takim veya ligde kalabalık olsun diye oynatılan kume ustü veya orta sıra takımı olmasini pek önemsemez. amaaan bizim şehrin takımıni şampiyon yaparlar mi ya modundadir sürekli.
sen her hafta fulle bak stadı kim kimi yapmıyor görelim. o kadar taraftar desteği arkasina alan şehrinin takımının yönetiminin de sesi güçlü çıkar.
hepsi icin olumlu ortak özellikler;
cok iyi besteler yaparlar
takımları ozellikle iyiyken dunya seviyesinde bir tribün performansı verirler.
kendi takımlarıni hayatlarının bir parçasi bilirler.
son yillarda her olayı tamamen kendi takimi penceresinden yorumlayan hatta sürekli rakip takımın eksigini hatasini kovalayan bir stile dönüşmüştür.
örneğin kendi takımına ispatlanmış x bir olay söylense rakibi y icin "ama y takımı da böyle yaptı" düşüncesini on plana koymaya çalışiyor. halbuki orada olay kendi takımıyla ilgili.
buyuk takim taraftarlari icerisinde her birinin camiasiyla beraber asamadıkları kronik sorunlar var.
(bkz: galatasaray);
süreklilik sağlamanin önemine yoğunlaşmaktan esas hedefine* durmadan yurumekten ziyade surekli rakiplerine gecmisten cesitli ornekler vererek;
"biz zaten en iyisiyiz siz bizim yaptıklarımizi hayal edemezsiniz" görüşünü savunuyor. buna harcanan enerji başarılıyken sürdürülebilirlige veya başarısızken yeni yapılanma desteğine harcanmiyor. illa rakiplerine kendilerinin en büyük olduğunu ispatlayacaklar.
(bkz: fenerbahçe);
yasanan her basarisizligin sebebi mutlaka dis kaynaklı olduğunu dusunurler. asla bunu camianin hatasi olarak kabul etmezler. onlara göre basarisiz olma sebepleri hep başlarına gelen olumsuz hadiselerdir aksi takdirde kendilerinin açık ara türkiye'nin en iyisi olmak hatta daha fazlasini yapabilecek güçte olduğuna inanırlar. bahane bulmak onlar için cocuk oyuncağıdir. butun türkiye hatta zaman zaman uefa bile onlara karşıdır. dünyada fenerli olmayan herkes fenerbahçe düşmanıdır.
unutmamak lazım ki bir de yüksek galatasaray kompleksi içeriyorlar. galatasaray'i yenmek onlar için 1 numaralı görev. transferde galatasaray elinden oyuncu almak cok değerli. surekli bir kendilerinin icinde galatasarayla yarış halindeler. galatasaraylilarin kendilerinin en iyi kabul ettirme sorununun da kok kaynağı bu sebeptir.
(bkz: beşiktaş);
kafadan başarısızlığa kılıf bulan camia ve taraftarlardir.
onlara göre ülkede her daim gs, fb kollanir. herhangi bir sallantida hemen buna sarilirlar ve butun ozguvenlerini kendi elleriyle yok ederler. kendilerine anında bir erdemli duruş bulma peşindelerdir.* * sonunda önemli değil başarılı olamasak da biz cok "bilmem ne"yiz moduna girerler. başarı,iyi oyun, kupa bu taraftar grubu icin hakkaten cok önemli bisey degildir. gs fb gibi olmazsa olmaz moduna girip tribe girmezler çünkü bu arkadaslar her daim triptedir. biz ne acılar çektik, çekiyoruz diyip durduk yere melankolik bir ortam oluştururlar kendine. hic gormedim ancak istikrarli başarı her seyin yolunda gitmesi bu taraftar grubuna alerji yapar. mutlaka bir konudan dolayı aci cekmeleri gerekiyor.
(bkz: trabzonspor);
zamanında yaptıkları istanbul'a karşı başkaldırısi takdire sayan olan bir camiadir. ancak günümüzde saplantili duygularla yaşıyorlar. neye nasil tepki vereceğini şaşıran bir camia. fenere kızıp gs store saldirma ornekleri gibi. saplantıli duygu ve dusunceleri yüzünden camialarina surekli zarae veriyorlar. olan seyleri bile olmaz hale getirebiliyorlar. sakin kalamama sorunları da kronik ayrıca.
(bkz: bursaspor);
camialarina karsi etkisiz kalma sorunlari var. goz göre göre kulup sampiyonluk seviyesinden ptt'ye indi. buna karşı bos protestolar yaptilar onu da cok gec yaptılar. ayrica kendilerine durduk yere düşman icat etmislikleri de var* ama kronik degil. bir istanbul takımıni kendine muhatap alıp sözde kendilerine yer edinecekler.
(bkz: seni saymayan ölsün bursaspor)
aslinda boyle nefretlere hiç gerek yok.
(bkz: göztepe);
herhangi bir sey diyemem çünkü derin bilgim yok kendileri ile ilgili. sevdiğim bir taraftar grubu. ligde olmayi hakediyorlar kesinlikle.
(bkz: anadolu takim taraftarlari)
cok net ve ortak kronik soruna sahipler. içlerinde elbet şehrinin takımı dışında kimseyi desteklemeyen vardir. ama yuksek çoğunluğu 3, 4 büyükten birini tutar. bütün sezon şehrinin takiminin rakiplerine karşı şehrinin takımını savunurken kendi istanbul takımı şehrine gelince 3 puanın kendi desteklediği istanbul takımına gitmesini bekler. bu sebeptendir ki kendi şehrinin takımının yıllarca asansör takim veya ligde kalabalık olsun diye oynatılan kume ustü veya orta sıra takımı olmasini pek önemsemez. amaaan bizim şehrin takımıni şampiyon yaparlar mi ya modundadir sürekli.
sen her hafta fulle bak stadı kim kimi yapmıyor görelim. o kadar taraftar desteği arkasina alan şehrinin takımının yönetiminin de sesi güçlü çıkar.
hepsi icin olumlu ortak özellikler;
cok iyi besteler yaparlar
takımları ozellikle iyiyken dunya seviyesinde bir tribün performansı verirler.
kendi takımlarıni hayatlarının bir parçasi bilirler.