3823
en büyük şansı dursun özbek yönetimi ve fatih terim'in teknik direktörlüğü olan yönetim. dursun özbek yerine gelmiş olmasalar bırakın kaç transfer sezonunda yaşattıkları rezillikleri, daha ilk transfer sezonunda ndiaye'yi satıp yerine kimseyi almayınca kelleleri istenirdi.
yani transfer olaylarında bu kadar beceriksiz olmaları akıl alır gibi değil. hadi 1-2 basiretin bağlandı saçmaladın da her seferinde de ayıp artık ya.
17/18 devre arası: ndiaye'yi sattılar, kimseyi almadılar. hocayı 2018 yılında selçuk inan'a* muhtaç ettiler. hoca mezardan donk'u çıkarmasaydı o kadro ve yatırım felaket ile sonuçlanacaktı.
18/19 yaz transfer sezonu: takıma gomis dışında alternatif santrfor gerekirken transferin son günlerinde gomis'i satıp kimseyi almadılar. gomis'i satarken bir de oyuncuyu taraftarın önüne attılar. bu rezillik şampiyonlar liginde gruptan çıkamamamıza sebep olduğu gibi o sezon bizi şampiyonluktan da ediyordu. hocayı donk ve maicon'u forvet oynatmak* zorunda bıraktılar. yine bu dönemde emre akbaba meselesini de eline yüzüne bulaştırdı yönetim. bu arada onyekuru transferini tebrik etmek lazım. o konuda iyi iş çıkardılar.
18/19 devre arası: hoca; ozan kabak'ın satılmasını istemediği, sezon sonunda daha iyi bedelle satılabileceğini söylemesine rağmen ozan'ı tutamadılar. 6 ay önce halletmeleri gereken santrfor meselesini, devre arası transfer sezonunun son günü yan mahalleden diagne ve futbolu bırakan mitroğlu* ile hallettiler.
19/20 yaz transfer dönemi: en iyi dönemleri. kağıt üstünde şov yaptılar haklarını vermek lazım ancak en iyi dönemlerinde bile falcao sürecini rezil bir şekilde yönettiler. öyle ki kendi kendilerini falcao'yu almak zorunda bıraktılar. hocanın çok istekli olmadığı belliydi ancak transferi öyle bir duruma soktular ki hoca bile o an taraftarın karşısında duramazdı. yanlış anlaşılmasın o dönem biz de istedik falcao gelsin ancak ben süreç yönetiminden bahsediyorum. söylentinin 2. haftası falcao ile fotoğraf paylaşmak yerine ''falcao olmayacak.'' deselerdi kimse kelle istemezdi diye düşünüyorum. sadece falcao süreci yetmedi bir de vedat muriqi var tabii. vedat muriqi meselesi, yusuf günay'ın ''kuruş değil duruş.''* tiviti ile akıllarda yer etti.
20/21 yaz transfer sezonu: hocanın daha önceki sezon bitmeden ''umarım bütün transferler yetişir.'' sözünü yanlış anlamış olmalılar ki transfer yapmayarak tam kadro kamp yapmamızı sağladılar. hiçbir oyuncuyu satamadılar ve kaynak yaratamadılar. bütün orta sahası kiralık oyunculardan oluşan ve 1 yıl önceden transferin gerekeceği belli olan bölgeye menajer önerisi etebo hariç kimseyi almadılar. yine bu dönemde mert hakan yandaş transferini bitiremediler. kulüplerinde oynamayan ve galatasaray'a gelmek için can atan seri ve onyekuru'yu kiralayamadılar. bu transfer dönemi de akıllarda ''transfer için daha 50 günümüz var.'' ve ''galatasaray'da transfer bitmez.'' sözleriyle akıllarda kalacaktır.
ne oyuncu satabiliyorlar ne oyuncu alabiliyorlar ne iş bitirmeleri gereken konularda iş bitirebiliyorlar ne düzgün iletişim kuruyorlar ne de transfer süreçlerini yönetebiliyorlar. yani neresinden tutsan elinde kalıyor resmen. korkunç bir yönetim performansı gerçekten.
kendilerini bu kadar savunan, ibra edilmedikleri gün ortalığı ayağa kaldıran taraftara bu performansla karşılık verdiler ya ne diyelim helal olsun.
yani transfer olaylarında bu kadar beceriksiz olmaları akıl alır gibi değil. hadi 1-2 basiretin bağlandı saçmaladın da her seferinde de ayıp artık ya.
17/18 devre arası: ndiaye'yi sattılar, kimseyi almadılar. hocayı 2018 yılında selçuk inan'a* muhtaç ettiler. hoca mezardan donk'u çıkarmasaydı o kadro ve yatırım felaket ile sonuçlanacaktı.
18/19 yaz transfer sezonu: takıma gomis dışında alternatif santrfor gerekirken transferin son günlerinde gomis'i satıp kimseyi almadılar. gomis'i satarken bir de oyuncuyu taraftarın önüne attılar. bu rezillik şampiyonlar liginde gruptan çıkamamamıza sebep olduğu gibi o sezon bizi şampiyonluktan da ediyordu. hocayı donk ve maicon'u forvet oynatmak* zorunda bıraktılar. yine bu dönemde emre akbaba meselesini de eline yüzüne bulaştırdı yönetim. bu arada onyekuru transferini tebrik etmek lazım. o konuda iyi iş çıkardılar.
18/19 devre arası: hoca; ozan kabak'ın satılmasını istemediği, sezon sonunda daha iyi bedelle satılabileceğini söylemesine rağmen ozan'ı tutamadılar. 6 ay önce halletmeleri gereken santrfor meselesini, devre arası transfer sezonunun son günü yan mahalleden diagne ve futbolu bırakan mitroğlu* ile hallettiler.
19/20 yaz transfer dönemi: en iyi dönemleri. kağıt üstünde şov yaptılar haklarını vermek lazım ancak en iyi dönemlerinde bile falcao sürecini rezil bir şekilde yönettiler. öyle ki kendi kendilerini falcao'yu almak zorunda bıraktılar. hocanın çok istekli olmadığı belliydi ancak transferi öyle bir duruma soktular ki hoca bile o an taraftarın karşısında duramazdı. yanlış anlaşılmasın o dönem biz de istedik falcao gelsin ancak ben süreç yönetiminden bahsediyorum. söylentinin 2. haftası falcao ile fotoğraf paylaşmak yerine ''falcao olmayacak.'' deselerdi kimse kelle istemezdi diye düşünüyorum. sadece falcao süreci yetmedi bir de vedat muriqi var tabii. vedat muriqi meselesi, yusuf günay'ın ''kuruş değil duruş.''* tiviti ile akıllarda yer etti.
20/21 yaz transfer sezonu: hocanın daha önceki sezon bitmeden ''umarım bütün transferler yetişir.'' sözünü yanlış anlamış olmalılar ki transfer yapmayarak tam kadro kamp yapmamızı sağladılar. hiçbir oyuncuyu satamadılar ve kaynak yaratamadılar. bütün orta sahası kiralık oyunculardan oluşan ve 1 yıl önceden transferin gerekeceği belli olan bölgeye menajer önerisi etebo hariç kimseyi almadılar. yine bu dönemde mert hakan yandaş transferini bitiremediler. kulüplerinde oynamayan ve galatasaray'a gelmek için can atan seri ve onyekuru'yu kiralayamadılar. bu transfer dönemi de akıllarda ''transfer için daha 50 günümüz var.'' ve ''galatasaray'da transfer bitmez.'' sözleriyle akıllarda kalacaktır.
ne oyuncu satabiliyorlar ne oyuncu alabiliyorlar ne iş bitirmeleri gereken konularda iş bitirebiliyorlar ne düzgün iletişim kuruyorlar ne de transfer süreçlerini yönetebiliyorlar. yani neresinden tutsan elinde kalıyor resmen. korkunç bir yönetim performansı gerçekten.
kendilerini bu kadar savunan, ibra edilmedikleri gün ortalığı ayağa kaldıran taraftara bu performansla karşılık verdiler ya ne diyelim helal olsun.