3804
dursun özbek denen eskiden başkan olan kişi yüzünden neredeyse kulübün kapısına kilit vurulacakken, avrupa'da bir defa ceza alan kulüp yalnızca üç yıl içerisinde ikinci kez ceza alma noktasına gelmişken, üstüne bütün bunların sebebi olan şahıs kulübün riva projesinden elde edeceği geliri önce tl'ye çevirip sonra çekleri kırdırtarak, o parayı da feghouli'ye belhanda'ya 3 milyon senin 5 milyon benim fütursuzca basmışken bütün bu yaptıklarına rağmen ibra ettirilmiş bu şahıs başarısızlık geleceğini anlayınca önce baskın seçim kararı alarak, kulübü ters ayakta yakalamışken, başlığında yukarıdaki halleri beyanda bulunduğum yönetimin başkanı mustafa cengiz önce ismini ortaya atarak fatih terim'i kazandırdı bu kulübe. hem de umutların tükendiği bir gecede ansızın. sonra başkan olur olmaz taraftarı kenetledi. etkinlikler düzenleyerek bir enerji oluşturdu. fifa'da galatasaray'ın bir ceza daha almasını engelledi. galatasaray'ı ipten aldı. başkan seçildikten sonra işleri düzelten sayın cengiz ve arkadaşları mecbur olmadıkları halde bir seçime daha gittiler. bakın mecbur değildiler. ama sözlerini tuttular. senelerdir bütün başarı hocaya yazılırken bütün başarısızlıklarda öne itilen, başarılı giden sezonun devamında dahi kulübün iç dinamikleri tarafından sırf takribi üç yüz metre karelik bir adada sabah akşam çay çörek yapmalarına mani olundu diye ibra tehdidi ile üstelik beş binden fazla delegesi bulunan kulüpte üç yüz truva atı ile görevden el cektirilmeye çalışıldı. bütün bunlar olurken kendileri sütten çıkmış ak kaşık değildi elbet. ama çok büyük kabahatleri neydi diye düşünürken aklıma sayın terim ve taraftara şirin gözükmeye çalışmaktan başkası da gelmiyor.
menajerlere para dağıtmadılar. galatasaray taraftarına fan demediler. fatih terim'e eleman demediler. işleri güçleri galatasaray'a incir çekirdeğinin içi kadar da olsa yarar sağlamak. arazı bizim deyip rivada bize kaybettiren, devamında kemerburgaz'da tapusunu aldığın araziye maden şantiyesi açanlara ses edemeyen dursun özbek'ten kalan bütün defolu işleri duzelttiler. florya'yı kurtardılar. bütün bunların yanında transferde yer yer başarılı oldular yer yer başarısız. ama hiç bir dönem sattığından fazlasını alamadılar. dünden beridir birisi uflemis tff limitleri yüzünden harcama yapamadık transfer yapamadık diye herkes de inanmış. ne kardeşim yarım milyar liraya yakın harcama limitleri olan galatasaray takılacak bu limitlere de başka bir allah'ın kulu takılmayacak mı? bizim zaten cebellestigimiz sattığın kadar al davası vardı. orada da limitimiz maicondan dolayı 1.3 ufak tefeklerle 1.9 idi. yani satmadan alamıyoruz. peki kimi satacağız?
kadroda kim var satılacak? sezon temmuz ayının sonlarına doğru bitmiş. zaman dar. ne yaparsan yap transferlerin yetismeyecegi bir ortamda kimi satacaksın? geçtiğimiz sezonun altincisindan kimi alacaklar? satamadiklari için teknik direktörü tarafından beceriksizlikle itham edilen kulübün sahada beceriksiz oldukları için altıncı sırada tamamlayan takımdan kimi satmamiz beklemiyordu?
bir tek marcao. yegane potansiyel. burada ilk transfer haberleri çıkınca 20 milyon eurodan aşağıya satılması rezillik diyen de oldu. 6 7 milyona satılırsa başarıdır diyen de. peki gelen teklifler? anladığımız kadarıyla 12 15 milyon euro civarı. hocamız beğenmedi bu fiyatları. bir şekilde transfer sürecine dahil oldu ve marcaoyu sattirmadı. sonuç?
kimseyi satamadik beceriksiz olduk. e sen sattirmazsan nasıl satılacak bu futbolcular? ozan kabak sözleşmeside serbest kalır maddesine rağmen 11 milyon euro'ya satıldı. sayın hocamız bana sormadılar dedi. yönetimi hedef yaptı. peki bu transfer sezonunda sana sordular galiba sayın hocam. müsade etmedin mi? sonra da çıkıp satmayı beceremiyoruz dersin ne olacak? evet satmayı beceremediler çünkü sayın hocamız efanemiz engel oldu. yine de suçlanan kendileri oldu çünkü marcao 12 milyon euro'ya satılamaz. kendilerinden alınırsa büyük ibret taşıyorlar. demek ki bize dursun gibi uçakları indirip kulübe ceza aldıran başkan ve yönetimi lazımmış kendileri gibi borç daraltıp öncekilerin pisliğini temizleyen değil. hasılı kelam bıraksınlar gitsinler. ben hakkımı helal ediyorum onlar da etsinler. nankör olmanın piyasa yaptığı alemde kahraman olmaya calismasinlar.
menajerlere para dağıtmadılar. galatasaray taraftarına fan demediler. fatih terim'e eleman demediler. işleri güçleri galatasaray'a incir çekirdeğinin içi kadar da olsa yarar sağlamak. arazı bizim deyip rivada bize kaybettiren, devamında kemerburgaz'da tapusunu aldığın araziye maden şantiyesi açanlara ses edemeyen dursun özbek'ten kalan bütün defolu işleri duzelttiler. florya'yı kurtardılar. bütün bunların yanında transferde yer yer başarılı oldular yer yer başarısız. ama hiç bir dönem sattığından fazlasını alamadılar. dünden beridir birisi uflemis tff limitleri yüzünden harcama yapamadık transfer yapamadık diye herkes de inanmış. ne kardeşim yarım milyar liraya yakın harcama limitleri olan galatasaray takılacak bu limitlere de başka bir allah'ın kulu takılmayacak mı? bizim zaten cebellestigimiz sattığın kadar al davası vardı. orada da limitimiz maicondan dolayı 1.3 ufak tefeklerle 1.9 idi. yani satmadan alamıyoruz. peki kimi satacağız?
kadroda kim var satılacak? sezon temmuz ayının sonlarına doğru bitmiş. zaman dar. ne yaparsan yap transferlerin yetismeyecegi bir ortamda kimi satacaksın? geçtiğimiz sezonun altincisindan kimi alacaklar? satamadiklari için teknik direktörü tarafından beceriksizlikle itham edilen kulübün sahada beceriksiz oldukları için altıncı sırada tamamlayan takımdan kimi satmamiz beklemiyordu?
bir tek marcao. yegane potansiyel. burada ilk transfer haberleri çıkınca 20 milyon eurodan aşağıya satılması rezillik diyen de oldu. 6 7 milyona satılırsa başarıdır diyen de. peki gelen teklifler? anladığımız kadarıyla 12 15 milyon euro civarı. hocamız beğenmedi bu fiyatları. bir şekilde transfer sürecine dahil oldu ve marcaoyu sattirmadı. sonuç?
kimseyi satamadik beceriksiz olduk. e sen sattirmazsan nasıl satılacak bu futbolcular? ozan kabak sözleşmeside serbest kalır maddesine rağmen 11 milyon euro'ya satıldı. sayın hocamız bana sormadılar dedi. yönetimi hedef yaptı. peki bu transfer sezonunda sana sordular galiba sayın hocam. müsade etmedin mi? sonra da çıkıp satmayı beceremiyoruz dersin ne olacak? evet satmayı beceremediler çünkü sayın hocamız efanemiz engel oldu. yine de suçlanan kendileri oldu çünkü marcao 12 milyon euro'ya satılamaz. kendilerinden alınırsa büyük ibret taşıyorlar. demek ki bize dursun gibi uçakları indirip kulübe ceza aldıran başkan ve yönetimi lazımmış kendileri gibi borç daraltıp öncekilerin pisliğini temizleyen değil. hasılı kelam bıraksınlar gitsinler. ben hakkımı helal ediyorum onlar da etsinler. nankör olmanın piyasa yaptığı alemde kahraman olmaya calismasinlar.