• 3
    bu durum şöyle bir duruma bezer:

    adam çok fena aşık olmuştur, e yaşı daha genç, sevecek, sevilecek zaar. o kadar sevmiştir ki o kızı, hiç bir şey umrunda değildir. oysa kadın, ne doğru düzgün yemek yapabilir, ne bulaşık yıkayabilir, ne örgü örebilir öyle aman aman.. yani kadının doğru düzgün becerebildiği pek bir şey yoktur. ama adam o kadar sever ki bu kızı, adete gözü bağlanmıştır, kusurlarını önemsemez kızın. soranlara da: "ben zaten o kızı, bulaşık yıkasın, çamaşır yıkasın, güzel yemekler yapsın diye sevmedim ki.." diyerek ateşli ateşli savunur bu abimiz. annesi inatla: "bak oğlum, bahri amca'nın oğlu gitmiş ne güzel bir kız almış, elinden her iş geliyo, ne kadar mutlulular. bak arkadaşın muharrem'in karısına bak, ne kadar marifetli.." şeklinde sitemlerde bulunsa da oğlan vazgeçmez bu sevdadan, ve basar nikahı. seneler geçer, uzun uzun yıllar. kız cidden beceriksizin tekidir, hiç mutlu edemez bu adamı ya da çok çok nadirdir. bahri amcası'nın oğlunun aldığı kız, muharrem'in karısı falan filan.. çok mutlulardır, eşleri onları sevmekte ve hep mutlu etmektedir. bizim abimiz ise, karısının onu kırk yılda bir mutlu etmesi, çok nadir de olsa gidip iki bulaşık çamaşır yıkayıp iki üç güzel söz söylemesiyle tatmin olmakta.. "olsun lan anasını satuym.. sonuçta önemli olan aşkımız" safsatasıyla kendini kandırmaya devam etmektedir. ama gel zaman git zaman, o bahri amca'sının oğlu'nun karısı, muharrem'in eşi.. ve çevresindeki daha nice arkadaşının, dostunun eşlerinin yaptıkları iyice gözüne batmaya başlar bu adamın. benim karı niye yapamıyor?.. diye sorgulamaya başlar. iyice içine oturur bu durum bu adamın. arkadaşları hep bir araya geldiklerinde kendi eşlerinin muhabbetini yapar, över, anlatır.. benim hanım böyle böyle yaptı", "oo o da bişey mi benim hanım geçen neler yaptı.. aklın şaşar" tarzı konuşurlarken, bu abimizin boynu bükük kalır.. ve altta kalmak istemez.. "bee..bbennim!! benim ha..hanımım öyle şeyler yapmıyo olabilir!!! ama ben onu zaten ev işi yapsın, beni çok mutlu etsin, bana güzel güzel yemekler yapsın diye sevmedim!! ben onun kaşını.. ben onun kara gözünü, beyaz tenini sevdim!!!" diye zıngırdanak girer araya ve bir çırpıda söyliyiverir bu cümleleri. kendini kandırdığını bilir, ama altta kalmak istemez, söyler yine de, kimsenin inanmayacağını bile bile hem de. eve gider ve yine "işe yaramaz karısının suratını görör, "yettteeerr..be kadıınn.. yeterrrr" der. oturur bi sigara yakar. pişman mıdır? belki evet... ama bu saatten sonra kendine yakıştıramaz başka bi kadın almayı.. okkalı bir küfür eder hayata.. ve kendi kendini mırıldanır, kendi kendin kandırmanın son halksaı olan cümlesini.. "olsun be mankoyim.. hiç değilse benim karının şerefi var.. onların karıları orspu.."

    işte böyle bi ruh hali içindedir bu abilerimiz. onlara kızmamalı, anlamaya çalışmalıyız.*
App Store'dan indirin Google Play'den alın