16
hiç unutmam ali sami yen de barcelona maçındayım, yeni yeni tribünlere alışıyorum. milliyet gazetesinde 30 kupon biriktirip çekilişe katılmış ve açık tribün kombine kazanan 800 kişiden biri olmuştum. halen de durur kartım. karşılıklı tezahürattan önce bize "milliyet" diye bağırırdı diğer tribünler. o eski stad havası, köfte sepetleri dışarıdan iple çekiliyor stadın içine. şimdi baktım sene 94 müş ama sanki 80 ler havası var düşününce. mecidiyeköy, körüklü otobüsler, stad önü işportacılar falan, hayal edin. işte o maçtan hatırlıyorum bu tezahüratı. avrupa avrupa duy sesini diye bağırdıktan sonra bir, iki saniye sessizlik olurdu, ses karşı tarafa ulaşınca işte bu cimbomun ayak sesleri diye karşılık gelirdi. barcelona takımı sahaya çıkınca kafalarını bir kapalı tribüne bir eski açığa çevirip şaşkınlıkla izlemişlerdi. bakero diye bi oyuncuları vardı o zamanlar, fener' e gidecek söylentileri dolaşıyordu. bakerooo bakerooo f.ck you bakero diye de az bağırmamıştık. maçıda anlatayım bari, topu bi kaptırdık, romario affetmedi. sonra hakan'ın penaltısı ve arif'in kale çizgisini 1 karış geçen şutuyla 2-1 aldık maçı. yanımda çekirdek çitlemesine sinir olduğum bir adamla sevinçten sarılıp zıplamamızı ise unutamam.