12
istisnasız hepsi bir yerlere yamanarak, yamanmasa bile yaranarak, yaranmasa bile şirinlik yaparak bulundukları konuma gelmiş insanların birbirlerini suçladığı bir garip aktivite. biri birinin kuyruğuna mı bastı, öbürü diğerini tehdit mi etti, yoksa "top çevirmekten sıkıldık çocuklar bir iki bişeyler yapın da gündem dağılsın" talimatı mı geldi; yegane merak konusu o benim açımdan...
rıdvan dilmen yorumculuğa başladığında gerçekten iyiydi. sonradan makara yapıldıysa da gol olur muhabbetini sık sık yapabiliyordu. ancak 2010'lu yıllarda yorumculuk adına kocaman bir sıfır. zaten son 2-3 yıldır futbol konuşmayı da bıraktı. ntv'deki 15. yılıymış. 15 yıl önceki ntv ile şimdiki ntv'ye şöyle bir bakmak bile yeter zaten, rıdvan dilmen analizine bile gerek yok. tüm spor servisini dağıtan ntv bir tek rıdvan dilmen'i tutmuş. koca futbol medyasında tek başına oturup konuşmasına müsade edilen tek adam. eminim ki oturup kalktığı, kullanmadığı sosyal medyadan paylaştığı sofralardan bağımsız bir durumdur bu...
ersin düzen, zamanın kral tv vj'lerinden. yakışıklı ve popüler bir insandı. sonra star tv'ye geçti, maç anlattı, telegol'ün orjinalinde moderatörlük yaptı. mazbut bir hayat tarzı yaşıyormuş gibi kendini parlattı, düzgün diksiyonuna ara ara ilahiler, alıntılar falanlar filanlar ekledi. o yüzden trt'de yıllardır program yapıyor. trt'yi geçtim devletin ve ak partinin de marka yüzlerinden biri. yola beraber çıktıkları program arkadaşı fetöcü çıkıp bir anda afaroz ediliverince onun maaşı da ona bağladılar.
fatih altaylı zaten bu konularda "siz gelirken ben dönüyordum" diyebilecek birikime sahip birisi. hayattaki yegane referansı olan galatasaray lisesi'nin duvarlarına "soran olursa bizden değildir" pankartı astırabilmiş bir karakter. ki o galatasaray lisesi galatasaray'ın argo tabirle amına koyan başkanları bile sırf liselidir diye omzunda taşımış bir yapı...
evren turhan desen ayrı tiyatro. "ben var ya ne biçim topçuydum, fetö benim önümü kesti" yalanını en düzgün sıkabilen adam olduğu için bugün televizyonlarda. bir sezonda siktir edildiği galatasaray'ın adını lekeleyerek, galatasaray efsanesi diye ortalarda geziyor. 15 temmuz sonrası ortaya galatasaray efsanesi diye atıldı, adeta bir alternatif tarih ürünü...
ibrahim seten medyanın karanlık baronlarından biri. şike davasında ortalara çıkıp sivri sivri konuşmasının mükafatını aldı. 10 sene önce kendi halinde bir yazı işleri müdürüydü. 10 sene sonra bugün elinin kolunun nerelere uzandığı net kestirilemiyor bile. eminim ki tırnaklarıyla kazıyarak gelmiştir, şike davasında kendisine biçilen rolü eksiksiz oynadığı için değil...
rasim ozan kütahyalı denen arkadaşı anlatmaya bile gerek yok. tüm bu örneklerin, becerdikleri şeyin hepsinin toplamının 3 katını bir hayata sığdırmış enteresan bir karakter.
tüm bu ekip toplanmış şimdi birbirine sen fetöcüsün, sen değilsin, senin arkanda kim var, seni itekleyen kim var diye münazaraya girmiş. fenerbahçe sosyal medyası yine yağ bulmuş mağrubi gibi bunu da "bize 3 temmuz'da ne kumpas kurdular var ya" noktasına getirmeyi başardı. kendi hallerine bırakılsa haftaya bu kadroyla ne yaparız diye düşünecekleri yerde yine 10 yıllık meditasyonlarına döndüler...
bir tek ercan taner'i çözemedim bu hengamede. arada fazla mı kaçırdı ne yaptı, balıklama daldı ortamlara ama sonradan fatih altaylı diye başka birini aradığı ortaya çıktı. ya da o şekilde konu bağlandı diyelim..
tüm bu panayırın olduğu akşam fenerbahçe, bu sene artııkk* uçuyor kaçıyor denen fenerbahçe, "bu limitlerle eldeki kadronun maaşını ödeyemeyiz" diye ağlayıp ligden çekiliriz tehdidi yaptıktan sonra 14 yeni transfer yapan fenerbahçe, harcama limiti kurallarıyla taşşak geçercesine tüm transferlerine lisans çıkartan fenerbahçe, 70. dakikada 10 kişi 80. dakikada 9 kişi kalan doksan dakikada kaleye sıfır şut çekmiş bir rakibi yenemedi kadıköy'de.
bu da böyle bir anketod...
rıdvan dilmen yorumculuğa başladığında gerçekten iyiydi. sonradan makara yapıldıysa da gol olur muhabbetini sık sık yapabiliyordu. ancak 2010'lu yıllarda yorumculuk adına kocaman bir sıfır. zaten son 2-3 yıldır futbol konuşmayı da bıraktı. ntv'deki 15. yılıymış. 15 yıl önceki ntv ile şimdiki ntv'ye şöyle bir bakmak bile yeter zaten, rıdvan dilmen analizine bile gerek yok. tüm spor servisini dağıtan ntv bir tek rıdvan dilmen'i tutmuş. koca futbol medyasında tek başına oturup konuşmasına müsade edilen tek adam. eminim ki oturup kalktığı, kullanmadığı sosyal medyadan paylaştığı sofralardan bağımsız bir durumdur bu...
ersin düzen, zamanın kral tv vj'lerinden. yakışıklı ve popüler bir insandı. sonra star tv'ye geçti, maç anlattı, telegol'ün orjinalinde moderatörlük yaptı. mazbut bir hayat tarzı yaşıyormuş gibi kendini parlattı, düzgün diksiyonuna ara ara ilahiler, alıntılar falanlar filanlar ekledi. o yüzden trt'de yıllardır program yapıyor. trt'yi geçtim devletin ve ak partinin de marka yüzlerinden biri. yola beraber çıktıkları program arkadaşı fetöcü çıkıp bir anda afaroz ediliverince onun maaşı da ona bağladılar.
fatih altaylı zaten bu konularda "siz gelirken ben dönüyordum" diyebilecek birikime sahip birisi. hayattaki yegane referansı olan galatasaray lisesi'nin duvarlarına "soran olursa bizden değildir" pankartı astırabilmiş bir karakter. ki o galatasaray lisesi galatasaray'ın argo tabirle amına koyan başkanları bile sırf liselidir diye omzunda taşımış bir yapı...
evren turhan desen ayrı tiyatro. "ben var ya ne biçim topçuydum, fetö benim önümü kesti" yalanını en düzgün sıkabilen adam olduğu için bugün televizyonlarda. bir sezonda siktir edildiği galatasaray'ın adını lekeleyerek, galatasaray efsanesi diye ortalarda geziyor. 15 temmuz sonrası ortaya galatasaray efsanesi diye atıldı, adeta bir alternatif tarih ürünü...
ibrahim seten medyanın karanlık baronlarından biri. şike davasında ortalara çıkıp sivri sivri konuşmasının mükafatını aldı. 10 sene önce kendi halinde bir yazı işleri müdürüydü. 10 sene sonra bugün elinin kolunun nerelere uzandığı net kestirilemiyor bile. eminim ki tırnaklarıyla kazıyarak gelmiştir, şike davasında kendisine biçilen rolü eksiksiz oynadığı için değil...
rasim ozan kütahyalı denen arkadaşı anlatmaya bile gerek yok. tüm bu örneklerin, becerdikleri şeyin hepsinin toplamının 3 katını bir hayata sığdırmış enteresan bir karakter.
tüm bu ekip toplanmış şimdi birbirine sen fetöcüsün, sen değilsin, senin arkanda kim var, seni itekleyen kim var diye münazaraya girmiş. fenerbahçe sosyal medyası yine yağ bulmuş mağrubi gibi bunu da "bize 3 temmuz'da ne kumpas kurdular var ya" noktasına getirmeyi başardı. kendi hallerine bırakılsa haftaya bu kadroyla ne yaparız diye düşünecekleri yerde yine 10 yıllık meditasyonlarına döndüler...
bir tek ercan taner'i çözemedim bu hengamede. arada fazla mı kaçırdı ne yaptı, balıklama daldı ortamlara ama sonradan fatih altaylı diye başka birini aradığı ortaya çıktı. ya da o şekilde konu bağlandı diyelim..
tüm bu panayırın olduğu akşam fenerbahçe, bu sene artııkk* uçuyor kaçıyor denen fenerbahçe, "bu limitlerle eldeki kadronun maaşını ödeyemeyiz" diye ağlayıp ligden çekiliriz tehdidi yaptıktan sonra 14 yeni transfer yapan fenerbahçe, harcama limiti kurallarıyla taşşak geçercesine tüm transferlerine lisans çıkartan fenerbahçe, 70. dakikada 10 kişi 80. dakikada 9 kişi kalan doksan dakikada kaleye sıfır şut çekmiş bir rakibi yenemedi kadıköy'de.
bu da böyle bir anketod...