393
sörloth'un transferinden trabzonspor'un 3 milyon euro değil, daha fazla kazanması daha muhtemeldir. trabzonspor takımının 04.08.2019 tarihli yaptığı kap açıklamasına göre:
--- alıntı ---
futbolcunun, 2020/21 sezonundaki resmi maçların (süper lig, uefa avrupa ligi veya uefa şampiyonlar ligi) %50'sinde ilk 11'de başlaması halinde 6.000.000.-eur bonservis bedeli ile kesin transferi gerçekleşmiş olacaktır.
--- alıntı ---
trabzonspor, crystal palace’dan futbolcuyu iki yıllığına kiraladığı ve hâlâ sözleşme şartları bonservisini satın alma kaidesi geçerli olmasa da sürdüğü için bu transfer hususunda trabzonspor 3 milyon euro fazlasını kasasına katacaktır.
insani açıdan sörloth trabzonspor'a uygunsuz bir davranışta bulunmuştur. yıllık 1.5 milyon euro maaşla trabzon şehrinde aramızda kim yaşamak istemez? elbette bu tamamıyla düz bir mantık ve birkaç bin lira maaşla ortalama yaşayan çoğumuz için hayal kurarken bile fakir edebiyatı yapma ihtimalimiz yüksek oluyor. fakat bu transfer olayında hoşuma giden tek şey, trabzonspor'un itici başkanın haleti ruhiyesidir. 1 aralık 2019 trabzonspor galatasaray maçı sonrası başkanları şu açıklamayı yapmıştı:
--- alıntı ---
"sörloth şu anda trabzonspor'un 2 yıllığına kiraladığı bir oyuncu. ben 2 sene sonra vereceğim 6 milyon euro'yu şimdi niye vereyim? herkes 'alalım, alalım' diyor. 6 milyon euro'yu faize koysanız, 2 sene sonra 9 milyon euro. bazıları 'gidin crystal palace ile pazarlık yapın, 4 milyon euro'ya alın' diyor. oldu, adamlarla o masaya oturursak, 15 milyonluk olup masadan kalkarsınız. ''
--- alıntı ---
başta belirttiğim gibi 3 milyon euro değil, daha fazlasını kasalarına sörloth'un transferi sonucu koyacaklar. lakin sörloth gibi efektif bir forvet bulmaları çok ama çok zor olacak. bu yönüyle imkanını bulduğunda 'bizans çocukları' diyerek bir nevi dışlama, galatasaray'ı kategorize etmeye çalışmalarından dolayı başarısız olmalarını görmek şahsen bana keyif veriyor.
biraz abartarak belki ahmet alioğlu'na karşı hoşnutsuzluğum üzerinden bu transfer sürecini yorumluyorum ama son yıllarda çokça kullanılan ve benim de sevdiğim söz olan cim bom'la uğraşanın çocuğu olmaz klişesini trabzonspor bu transfer sonrası ne kazanırsa kazansın kendilerine ithaf ediyorum.
--- alıntı ---
futbolcunun, 2020/21 sezonundaki resmi maçların (süper lig, uefa avrupa ligi veya uefa şampiyonlar ligi) %50'sinde ilk 11'de başlaması halinde 6.000.000.-eur bonservis bedeli ile kesin transferi gerçekleşmiş olacaktır.
--- alıntı ---
trabzonspor, crystal palace’dan futbolcuyu iki yıllığına kiraladığı ve hâlâ sözleşme şartları bonservisini satın alma kaidesi geçerli olmasa da sürdüğü için bu transfer hususunda trabzonspor 3 milyon euro fazlasını kasasına katacaktır.
insani açıdan sörloth trabzonspor'a uygunsuz bir davranışta bulunmuştur. yıllık 1.5 milyon euro maaşla trabzon şehrinde aramızda kim yaşamak istemez? elbette bu tamamıyla düz bir mantık ve birkaç bin lira maaşla ortalama yaşayan çoğumuz için hayal kurarken bile fakir edebiyatı yapma ihtimalimiz yüksek oluyor. fakat bu transfer olayında hoşuma giden tek şey, trabzonspor'un itici başkanın haleti ruhiyesidir. 1 aralık 2019 trabzonspor galatasaray maçı sonrası başkanları şu açıklamayı yapmıştı:
--- alıntı ---
"sörloth şu anda trabzonspor'un 2 yıllığına kiraladığı bir oyuncu. ben 2 sene sonra vereceğim 6 milyon euro'yu şimdi niye vereyim? herkes 'alalım, alalım' diyor. 6 milyon euro'yu faize koysanız, 2 sene sonra 9 milyon euro. bazıları 'gidin crystal palace ile pazarlık yapın, 4 milyon euro'ya alın' diyor. oldu, adamlarla o masaya oturursak, 15 milyonluk olup masadan kalkarsınız. ''
--- alıntı ---
başta belirttiğim gibi 3 milyon euro değil, daha fazlasını kasalarına sörloth'un transferi sonucu koyacaklar. lakin sörloth gibi efektif bir forvet bulmaları çok ama çok zor olacak. bu yönüyle imkanını bulduğunda 'bizans çocukları' diyerek bir nevi dışlama, galatasaray'ı kategorize etmeye çalışmalarından dolayı başarısız olmalarını görmek şahsen bana keyif veriyor.
biraz abartarak belki ahmet alioğlu'na karşı hoşnutsuzluğum üzerinden bu transfer sürecini yorumluyorum ama son yıllarda çokça kullanılan ve benim de sevdiğim söz olan cim bom'la uğraşanın çocuğu olmaz klişesini trabzonspor bu transfer sonrası ne kazanırsa kazansın kendilerine ithaf ediyorum.