3488
ellerine kıymet bilirlerse çok büyük bir fırsat geçti.
aynı hafta içerisinde sözde tarafsız, gazeteci kisvesi altında galatasaray'ıma piranalar gibi kuduz köpekler gibi saldıranlar, daha sezon başlamadan, camiaya ve taraftara bir ve diri durma gereğini iyice hatırlattı. zira bizim hafızalar transfer dönemlerinde şasi yapabiliyor.
gelelim fırsata. biz taraftar olarak; sayın başkan yönetim ve teknik ekip de camia temsilcileri olarak her zaman biliriz ki galatasaray her zaman türkiye'nin en büyüğü, özeti, adeta kurumlar arasında gözünün içine bakılan kişisidir. kim ne başarı elde ederse etsin, galatasaray'ın olduğu yerde gündem olamaz. gündem daima galatasaray olmuştur, onun yaptığı yapmadığı transferler, o transferlere ödenecek bedeller, o takımın uyumu eksikleri iyi/kötü tarafları her zaman daha önemlidir türkiye gündeminde. çünkü galatasaray en sevilen kulüptür. en fazla taraftara sahip olan kulüptür. aynı zamanda en sevilmeyen kulüp de galatasaray'dır. galatasaray öznedir.
ne yazık ki gerek yönetimin camia içerisindeki muhalefete karşı tavırları nedeniyle camiadan gelen tepkiler, gerek spor medyasını elinde tutanların önemli bir kısmının ezeli rakiplerin eski yöneticilerin çalışanları olması, bağlı olarak medyada takıma ve yönetime yönelik yapılan algı ve yöneltilen ithamlar, gerekse teknik direktörümüz fatih terim'in getirdiği başarılar bizlere hangi tarafta olduğumuzu unutturdu. eleştirirken rakip takım taraftarları ve tetikçi kalemşörlerin ağzıyla eleştirmeye başladık ve açık söylemek gerekirse kim olduğumuzu unuttuk. burada merhum ebulfez elçibey'in türklük hakkında söylediği üzerine çokça düşünmek gerekecek bir sözünü galatasaray'a uyarlamak istiyorum. biz belki galatasaray olduğumuzu unutabiliriz. ama rakiplerimiz bizim kim olduğumuzu asla unutmazlar. görülüyor ki unutmamışlar ve çok iyi biliyorlar ki galatasaray hele başında fatih'i ile birlikte durdurulamaz. galatasaray'a karşı adil bir dövüşü kazanmak onlara göre olanaklar dahilinde değildir. o nedenle içte ve dışta çokça düşmanı olan kurumu baltalamanın yolu topluca saldırmak ve galatasaray'ı ters ayakta yakalamaktır. ama unuttukları birşey var. bu camia taraftarı ve yönetimi ile yapılan bu oyunlara karşı bir araya gelirse kuvvetlenir ve o zaman onu devirmek için uefa, cas, fifa, tff, kulüpler birliği, hangi güçle gelirlerse gelsinler yanıltan ve yenilen onlar olur.
işte bu düşüncelerle yönetimin önce belgeleri sızdıran kimseyi ayıklanması, sonra limit kuralını getiren ve hesap kendilerine dönünce mala bağlayan tff'yi hizaya sokması ve nihayet camia, ve taraftarı bir araya getirip sezona yek vücut başlaması gerekir. bunu yaparlarsa önümüz aydınlık yüzümüz ak olur. allah yardımcınız olsun.
aynı hafta içerisinde sözde tarafsız, gazeteci kisvesi altında galatasaray'ıma piranalar gibi kuduz köpekler gibi saldıranlar, daha sezon başlamadan, camiaya ve taraftara bir ve diri durma gereğini iyice hatırlattı. zira bizim hafızalar transfer dönemlerinde şasi yapabiliyor.
gelelim fırsata. biz taraftar olarak; sayın başkan yönetim ve teknik ekip de camia temsilcileri olarak her zaman biliriz ki galatasaray her zaman türkiye'nin en büyüğü, özeti, adeta kurumlar arasında gözünün içine bakılan kişisidir. kim ne başarı elde ederse etsin, galatasaray'ın olduğu yerde gündem olamaz. gündem daima galatasaray olmuştur, onun yaptığı yapmadığı transferler, o transferlere ödenecek bedeller, o takımın uyumu eksikleri iyi/kötü tarafları her zaman daha önemlidir türkiye gündeminde. çünkü galatasaray en sevilen kulüptür. en fazla taraftara sahip olan kulüptür. aynı zamanda en sevilmeyen kulüp de galatasaray'dır. galatasaray öznedir.
ne yazık ki gerek yönetimin camia içerisindeki muhalefete karşı tavırları nedeniyle camiadan gelen tepkiler, gerek spor medyasını elinde tutanların önemli bir kısmının ezeli rakiplerin eski yöneticilerin çalışanları olması, bağlı olarak medyada takıma ve yönetime yönelik yapılan algı ve yöneltilen ithamlar, gerekse teknik direktörümüz fatih terim'in getirdiği başarılar bizlere hangi tarafta olduğumuzu unutturdu. eleştirirken rakip takım taraftarları ve tetikçi kalemşörlerin ağzıyla eleştirmeye başladık ve açık söylemek gerekirse kim olduğumuzu unuttuk. burada merhum ebulfez elçibey'in türklük hakkında söylediği üzerine çokça düşünmek gerekecek bir sözünü galatasaray'a uyarlamak istiyorum. biz belki galatasaray olduğumuzu unutabiliriz. ama rakiplerimiz bizim kim olduğumuzu asla unutmazlar. görülüyor ki unutmamışlar ve çok iyi biliyorlar ki galatasaray hele başında fatih'i ile birlikte durdurulamaz. galatasaray'a karşı adil bir dövüşü kazanmak onlara göre olanaklar dahilinde değildir. o nedenle içte ve dışta çokça düşmanı olan kurumu baltalamanın yolu topluca saldırmak ve galatasaray'ı ters ayakta yakalamaktır. ama unuttukları birşey var. bu camia taraftarı ve yönetimi ile yapılan bu oyunlara karşı bir araya gelirse kuvvetlenir ve o zaman onu devirmek için uefa, cas, fifa, tff, kulüpler birliği, hangi güçle gelirlerse gelsinler yanıltan ve yenilen onlar olur.
işte bu düşüncelerle yönetimin önce belgeleri sızdıran kimseyi ayıklanması, sonra limit kuralını getiren ve hesap kendilerine dönünce mala bağlayan tff'yi hizaya sokması ve nihayet camia, ve taraftarı bir araya getirip sezona yek vücut başlaması gerekir. bunu yaparlarsa önümüz aydınlık yüzümüz ak olur. allah yardımcınız olsun.