8
sayın hocam
biliyorum muhtemelen "nasıl bir memlekete geldim, herkes mi teknik direktör olur kardeşim" dediğinizi duyar gibiyim. ancak şundan emin olun ki bu, herkesin teknik direktörlük taslamasıyla ilgili değil; sadece bu takımın hangi koşullarda neleri başarabildiğini bilmekle alakalı. geçmiş ile ilgili bazı tarihsel bilgiler sabah antrenmanından akşam antrenmanına kadar olan sürede yarım gün anlatıldığı takdirde ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınızdır.
meslektaşınız olan real madrid in hocası bernd schuster şu an aynı şeyi yaşıyor, kendisi la liga da lider barcelona nın 3 puan gerisinde 2 inci sırada ama tabirimi mazur görün "topun ağzında. buna başarısızlık diyemeyiz değil mi? evet, çünkü bu büyük takım olmakla alakalı, hep dediğimiz bir şey var başarılar gelir geçer asaletin bize yeter. biz sadece büyük takım olma bilincine ulaşılsın istiyoruz, her maç galatasaray gibi oynasın şu takım; rüzgarı geçemedik dediğinizde sesimizi çıkarmayalım. ama sahada hiçbir varlık gösteremeyen iki top yapamayan takımımızın maçından sonra her şey mükemmelmiş de sadece rüzgardan dolayı top kaleden içeri girmemiş gibi bir beyanat verirseniz ne yemedik tırnak kalır bizde ne yolmadık saç baş.
yapmayın hocam, sakatlıklar bahane olamaz, bu taraftar geçen sene birçok maçta kadrosunda yabancı futbolcu görmedi ama aslanlar gibi oynadı, şampiyon oldu. bizim beklentimiz "bahanelerin ardına sığınılmasın". rüzgar da bunlardan biri. (rüzgar konusunda yaptığınız talihsiz demek istediğim o konuda iğneleme yapmak istedim bilmem farkedebildiniz mi?)
kadroya bakın, kalecisinden forvetine kadar en az 8-9 futbolcumuz mili takımlarında forma giyiyorken, sahada büyük takım, güzel futbol görme isteğimizi çok görmeyin. başka sebepler varsa çıkın açıklayın yoksa "suyunuz ısındı" haberleri basında yüksek sesle dile getirilmekte, "istemediğimiz halde gönderilirseniz" sonra yapacağınız açıklamaların zerre kadar değeri olmayacak bizim için bilginiz olsun. ya şimdi konuşun ya da sonsuza kadar susun, saygınızı yitirmeyin gözümüzde.
aman hocam gözünüzü seveyim (bu tabir almancaya nasıl çevrilir, bir anlam ifade eder mi bilmiyorum, içimden geldi öyle yazdım) son olarak kış geldi hocam rüzgar konusundaki hassasiyetimizi biliyorsunuz, bunun yağmuru var, karı var. (anladınız siz beni) #29270
saunders tan saygılar...
bu arada hocam, uefa kupası final maçı tarihi mayıs 20 diye duydum tam emin değilim, 15-20 gün sonra askere gidicem ben, mayıs 15 civarı dönerim herhalde dönemesem de kol, bacak bir yerimi kırarım hava değişimi alıp yine de kadıköy'de olurum sakın bunu dert etmeyin, içiniz rahat olsun. sizden istediğimiz sadece konsantrasyon. biz bu takımın peşindeyiz.
(gbkz: zaten aşklar hep yalan dolan
sonu hep acı hüsran
bize her sevdadan geriye kalan
sadece galatasaray)
biliyorum muhtemelen "nasıl bir memlekete geldim, herkes mi teknik direktör olur kardeşim" dediğinizi duyar gibiyim. ancak şundan emin olun ki bu, herkesin teknik direktörlük taslamasıyla ilgili değil; sadece bu takımın hangi koşullarda neleri başarabildiğini bilmekle alakalı. geçmiş ile ilgili bazı tarihsel bilgiler sabah antrenmanından akşam antrenmanına kadar olan sürede yarım gün anlatıldığı takdirde ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınızdır.
meslektaşınız olan real madrid in hocası bernd schuster şu an aynı şeyi yaşıyor, kendisi la liga da lider barcelona nın 3 puan gerisinde 2 inci sırada ama tabirimi mazur görün "topun ağzında. buna başarısızlık diyemeyiz değil mi? evet, çünkü bu büyük takım olmakla alakalı, hep dediğimiz bir şey var başarılar gelir geçer asaletin bize yeter. biz sadece büyük takım olma bilincine ulaşılsın istiyoruz, her maç galatasaray gibi oynasın şu takım; rüzgarı geçemedik dediğinizde sesimizi çıkarmayalım. ama sahada hiçbir varlık gösteremeyen iki top yapamayan takımımızın maçından sonra her şey mükemmelmiş de sadece rüzgardan dolayı top kaleden içeri girmemiş gibi bir beyanat verirseniz ne yemedik tırnak kalır bizde ne yolmadık saç baş.
yapmayın hocam, sakatlıklar bahane olamaz, bu taraftar geçen sene birçok maçta kadrosunda yabancı futbolcu görmedi ama aslanlar gibi oynadı, şampiyon oldu. bizim beklentimiz "bahanelerin ardına sığınılmasın". rüzgar da bunlardan biri. (rüzgar konusunda yaptığınız talihsiz demek istediğim o konuda iğneleme yapmak istedim bilmem farkedebildiniz mi?)
kadroya bakın, kalecisinden forvetine kadar en az 8-9 futbolcumuz mili takımlarında forma giyiyorken, sahada büyük takım, güzel futbol görme isteğimizi çok görmeyin. başka sebepler varsa çıkın açıklayın yoksa "suyunuz ısındı" haberleri basında yüksek sesle dile getirilmekte, "istemediğimiz halde gönderilirseniz" sonra yapacağınız açıklamaların zerre kadar değeri olmayacak bizim için bilginiz olsun. ya şimdi konuşun ya da sonsuza kadar susun, saygınızı yitirmeyin gözümüzde.
aman hocam gözünüzü seveyim (bu tabir almancaya nasıl çevrilir, bir anlam ifade eder mi bilmiyorum, içimden geldi öyle yazdım) son olarak kış geldi hocam rüzgar konusundaki hassasiyetimizi biliyorsunuz, bunun yağmuru var, karı var. (anladınız siz beni) #29270
saunders tan saygılar...
bu arada hocam, uefa kupası final maçı tarihi mayıs 20 diye duydum tam emin değilim, 15-20 gün sonra askere gidicem ben, mayıs 15 civarı dönerim herhalde dönemesem de kol, bacak bir yerimi kırarım hava değişimi alıp yine de kadıköy'de olurum sakın bunu dert etmeyin, içiniz rahat olsun. sizden istediğimiz sadece konsantrasyon. biz bu takımın peşindeyiz.
(gbkz: zaten aşklar hep yalan dolan
sonu hep acı hüsran
bize her sevdadan geriye kalan
sadece galatasaray)