1182
coşkudan, amatör ruhtan, hırstan uzak bir keyif topçudur. tribün ile bütünleşmez, çimleri ısırmaz, takımı ateşlemez. sadece işini yapar ve etrafındakiler de işini iyi yapıyorsa işini keyif alarak yapar. ancak 1.96 boyuna rağmen adam yemeyen, rakiple boğuşmaktan ziyade oyun bilgisi ve tekniği ile ön planda bir oyuncuydu. bu adamı blackburn günlerinden beri izliyorum, blackburn günlerinden beri böyle bir adamdı.
adamı kimse izlememiş, adam yiyor zannedenler oldu, çimleri ısıracak zannedenler oldu, ikili mücadele vermeyecek etten duvar olacak zannedenler oldu. aslında izleseler nzonzi'nin o adam olmadığını rahatlıkla görebilirlerdi. herkes tutturmuş bir fransa milli takımı. 1 kişi bile çıkıp demedi ki ya bu fransa milli takımı aykut kocaman futbolu ile dünya şampiyonu oldu zaten, ne bekliyordunuz diye. griezzmann, mbappe, pogba gibi oyuncularla oynadıkları için 3-4 gol atmaları aykut kocaman futbolu oynadıkları gerçeğini değiştirmezdi sonuçta.
nzonzi'ye gelirsek dediğim gibi kendisi keyif topçusuydu. trabzonspor gibi genç ve koşan bir takımla gayet keyif alabilirdi. obi mikel'in verdiğinden çok daha fazlasını da verirdi. ancak bizim yaşlı ve hantal takımımızı daha da hantallaştırdı. zaten buraya sırf şampiyonlar ligi için gelmişti. orada da 3 de 0 yapınca eee sikerler türkiye ligini bunun içim mi geldim buraya ben dedi. arka arkaya 4 maç falan 0 top kapma ile oynadı. sonrasında zaten gönderilmesi kaçınılmaz gibiydi. iyi niyetli bir denemeydi ama olmadı. olmayacağı da en baştan belliydi.
adamı kimse izlememiş, adam yiyor zannedenler oldu, çimleri ısıracak zannedenler oldu, ikili mücadele vermeyecek etten duvar olacak zannedenler oldu. aslında izleseler nzonzi'nin o adam olmadığını rahatlıkla görebilirlerdi. herkes tutturmuş bir fransa milli takımı. 1 kişi bile çıkıp demedi ki ya bu fransa milli takımı aykut kocaman futbolu ile dünya şampiyonu oldu zaten, ne bekliyordunuz diye. griezzmann, mbappe, pogba gibi oyuncularla oynadıkları için 3-4 gol atmaları aykut kocaman futbolu oynadıkları gerçeğini değiştirmezdi sonuçta.
nzonzi'ye gelirsek dediğim gibi kendisi keyif topçusuydu. trabzonspor gibi genç ve koşan bir takımla gayet keyif alabilirdi. obi mikel'in verdiğinden çok daha fazlasını da verirdi. ancak bizim yaşlı ve hantal takımımızı daha da hantallaştırdı. zaten buraya sırf şampiyonlar ligi için gelmişti. orada da 3 de 0 yapınca eee sikerler türkiye ligini bunun içim mi geldim buraya ben dedi. arka arkaya 4 maç falan 0 top kapma ile oynadı. sonrasında zaten gönderilmesi kaçınılmaz gibiydi. iyi niyetli bir denemeydi ama olmadı. olmayacağı da en baştan belliydi.