• 39268
    "kombinelerle ilgili start almak istiyoruz; ama maalesef kombinelerle ilgili aracı olan kuruluşumuz maçlar oynanmadığı takdirde talepleri olacağını dile getirerek izin vermiyor ve zorluk çıkarıyor. oysa bizim kombine ve localarla ilgili sözleşmemizde maçlar oynanmadığı takdirde hiçbir hak talep etmeyeceğine dair taraftarlarımızın taahhüdü var. hukuken hiçbir sorun yok. diğer kulüpleri bilmiyorum. maalesef burada hukuksal bir tavır alınıyor. bunu aşmaya, çözmeye çalışıyoruz. loca satışları yapıyoruz. sevgili yönetici arkadaşlarım ve bizler gece gündüz çalışıyoruz. maçlar büyük olasılıkla belirli bir oranda seyircili oynanacak. olasılık diyorum. inşallah öyle olur. taraftarlarımız, özellikle loca sahipleri localarını yeniliyor. yeni localar alıyor. taraftarlarımıza bu vesile ile çok teşekkür ediyorum."

    "o yazıyı ben de okudum. iletti arkadaşlar. yazı yanlış. nisan'dan bu yana ödememe gibi bir durum yok. zaten öyle olsa, otomatik olarak 3 ay geçtiği ve ihtar süresi aşıldığı için fesih hakkı doğar. cezayir gazetesinin böyle bir haber yazması, bu haberin doğru olduğu anlamına gelmez. ben kontratlı hiçbir futbolcumun aleyhine konuşmam. dört tane futbolcu bizi yordu dedim o kadar. o yoranlar, galatasaray'ın kontratlı futbolcusu olduğu sürece bu konuda benden bir beyanat beklemeyin. aktifimizdeki bütün sporcular değerlidir. değer sahibidir. görüşmeler sürüyor."

    "ben bu konuda hiç konuşmadım. kulüpler birliği'nde de sözünü ettiğiniz kulübün, kayserispor'un başkanını tabii ki görüyorum. yaşantım boyunca hiçbir transfere direkt olarak girmedim. ne oturup menajerlerle konuştum ne de futbolcularla. böyle bir tarzım var. soyunma odasına girmem, takım otobüsüne de binmem. galatasaray'da böyle bir kültür var. bu konuda ilgili arkadaşlarımız var. onlar gereğini yapmaktadır. o söylenen futbolcu ile ilgili gelişmeleri şaşkınlıkla izledim. sevgili abdurrahim albayrak ve yusuf günay ile konuyu istişare ettik. öğrendik ki izin almadan oyuncu ile görüştüğümüz için bizi suçlamışlar. belgeli hepsi. bir baktık ki tam tersi. futbolcu bizimkileri aramış. peki, bunu geçtik. bizim bir teklifimiz yok. arkadaşımız futbolcu görüşmeyi istediği için, görüşme izni maksadıyla arıyor ve "beşiktaş ile anlaştığı haberleri var" diyor. yanıt olarak ise, "sözünü ettiğiniz takımla hiçbir anlaşma yapmadık, sizden de teklif bekliyoruz" deniyor. 2 milyon 800 bin ödeneceğini söylediler... bizim böyle bir paramız var, belki mali anlamda sportifte olduğu gibi en iyi durumdayız. sokağa atacak kuruşumuz yok; atamayız."

    "biz bugün 493 milyon tl harcama limitine sahipsek, iki yıldır yaptığımız tasarruflarla bu noktaya geldik. başkaları sıkıştıysa paraları leyla'ya bastığı için bu duruma geldiler. hem sen paraları harca, sonra param bitti bana limit artırımı verin de. galatasaray orada hayır diyor, oyun bozanlık yapıyor diyorlar. hayır diyorum. sen sadece rakip kulüplerimizin yöneticisi değilsin, ayrıca türk sporunun temsilcisisin. ben sadece galatasaray'ı temsil etmiyorum. türk sporuna, türk futboluna örnek olmalıyım. ben har vurup harman savurmayı bilmiyor muyum? ben de biliyorum geçmiş yönetimler gibi, 172 milyon euro harcamayı. çarpın 8 ile ne yapıyor? vergisinden futbolcusuna biz hala o borçları ödüyoruz. hâlâ temizleyemedik. ben bütün kulüplere en az kendim kadar saygı duyuyorum; ama kimse bizi har vurup harman savurmaya alet edemez, başkalarına da alet olmayız. biz galatasarayız. örnek olmak durumundayız. belli bir kültürden geliyoruz."

    "biz mensah'a teklif vermedik. abdurrahim bey aradı, beşiktaş kulübü ilgileniyorsa biz çekiliyoruz dedik. bizim tarzımız budur. biz fiyat yükseltmek için kim olursa olsun araya girmeyiz. bunu diğer kulüpler bilir. bir tanesi benim için sayın başkan teklif verdi desin. oysa bizde yazılı belgeler var. kimseyi utandırmak istemiyoruz. biz mensah'a, beşiktaş’a ve kayserispor’a başarılar diliyoruz. 10 milyonun 10'da birini düşünürdük belki; ama paramız olmasına rağmen harcayamayız. gelecek kuşakları ve yönetimleri düşünmek durumundayız."

    "bu arada beceriksiz yönetim diyorlar. çok beceriksiziz(!). eğer beceri har vurup harman savurmak ise, biz beceriksiziz."

    "bu toplantıda kaç gazeteci var diye sormuştum. çok özür dilerim hepinizden. siz şeffaflığı, açık, dürüst ve net olmayı seviyor musunuz? bir kaleci alıyoruz 4 milyon tl'ye, iki ile çarpıyorlar, 8 milyon tl'yi sokağa attınız diyorlar. bu ligin en iyi 10 kalecisinden birisini aldık. adamı 4 milyon tl'ye alıyoruz. bize beceriksiz diyorlar. bu kadar kırılgan olur mu bir taraftar kitlesi? bütün taraftarlar değil. yüzde 80-90'ı çok sağlam. böyle bir kırılganlık olur mu değerli arkadaşlar?"

    "şeffaflık, samimiyet ve siz medya mensupları. ben galatasaray muhabirlerinin çoğuna bakıyorum, bir de rakip takımların muhabirlerine bakıyorum. adamlar ölümüne savunuyorlar. aynı bizim divanda olduğu gibi çıkıyor, 20 kişi bize ağzına geleni söylüyor. öbür tarafa bakıyorum 20 kişi alkışlıyor. kıskanmıyorum ama gıpta ediyorum bazen. tabii ki beni boş ve kof övmelerinden yana değilim. bizi devamlı eleştirsinler. belki bizi bu diri tutuyor. belki de bu hastalıklarla bunun için mücadele direnci ve gücü buluyoruz. ben eleştirenlere hiçbir şey demiyorum. gelelim asıl soruya. değerli basın mensubu arkadaşlar. her biriniz birer kuruma aitsiniz. siz hiç galatasaray ve trabzonspor haricindeki diğer kulüplerin, 'şu futbolcuyu şuna sattık. şu futbolcuyu şuna aldık. şu kadar para, şu kadar euro veya tl ödenecek' diye size, yani kamuoyuna açıklamasını gördünüz mü? ondan sonra 2 sene harcayım uefa'dan, tff'den men yiyince, puan silme gelince 'bu haksızlık, bize kimse ceza veremez' demesini nasıl karşılarsınız? eğer biz galatasaray'da bir tane futbolcuyu eksik bildirelim veya bildirmeyelim bizi ertesi gün indirirler. öbürleri indirilsin demiyorum. nedir medya? aracı kurum. kimin aracısısınız siz? doğrunun, düzenin, halkın. niye sormuyorsunuz? satan söylemiyor, alan da yazmıyor. yıl sonu bilanço çıkıyor, zarar. harcama limiti eksi çıkacakmış, deniz bitmiş. biter tabii. niye bastırırsın leyla’ya? bastırma. çok özür dilerim ama realite bu. acı gerçek..."

    "sağ olsun bütün futbolcularımız yüzde 15 indirim yaptılar. bunu ilk ve tek yapan da zafer bey'in dediği gibi ilklerin ve enlerin takımı galatasaray. dört kişi imzalamadı ve bizimle papaz oldular. olabilir. biz de gerektiğinde papaz olmasını biliriz. problem yok. futbolcular gereken indirimi yaptılar. ben bütün futbolcularımıza, ismini söylediğiniz feghouli ve belhanda dahil hepsine çok teşekkür ederim. bizim kontratlı futbolcularımız. hepsi değerli. teknik kadromuz inşallah en iyi şekilde onları antrene ederek yine şampiyonluğa ulaştıracak bizi."

    "40 milyon euro'luk bir hedefimiz var. vergi dahil bunu tutturmaya çalışıyoruz. en efektif kadroyu tutturmaya çalışıyoruz. teknik kadromuzu talepleri var. lemina da bunun içinde. geçen basın toplantısında sanırım yanlış bir şey oldu. lemina o an gündemde değildi; ama şu an gündemde. olur veya olmaz. önemli olan burada galatasaray'ın menfaatleri. galatasaray'ın menfaatlerine ve politikasına, sözünü ettiğiniz mantıklı ve optimum daralma içindeyse biz her futbolcuyla görüşürüz. bütün futbolcular önce galatasaray'a gelir, galatasaray ile görüşür, galatasaray ile anlaşmaz ise başka takımlara gidebilir. kaç katına gider? o da menajerlerin becerisi. bizi ilgilendirmez."

    "galatasaray önemi bir cazibe merkezi. dünyada interaktifte ilk 4'te. dünyanın sayılı kulüplerinden birisi. tabii ki görüşmeler oluyor her futbolcu ile. geliyorlar. özellikle aradığımız bir futbolcumuz yok. tabii ki teklifler geliyor. galatasaray'ın çıkarları doğrultusunda ne gerekiyorsa yapılır. isimlendiremem. benden isim istemeyin. heyetimiz, abdurrahim bey görüşüyor. teknik ekibimiz, scout ekibimiz artıları ve eksiler görüşüyor. final noktaya geldiği vakit sizi bilgilendiririz."

    mustafa cengiz
App Store'dan indirin Google Play'den alın