18245
hukukta güzel bir terim var; "mütemmim cüz" diye. bilmeyenler için, bir mülkün, malın her neyse işte tamamlayıcı parçası anlamında kullanılır. arabanın motoru veya evin çatısı gibi. bu tamamlayıcı parça bütüne dahil olduğu andan itibaren kendi mülk vasfını kaybederek bütüne eklenir (araba motoru gibi) veya o olmadan mülkün tamam olmadığı varsayılır evin çatısı gibi.
şimdi argümanımıza sıra geldi: arda turan 4. fatih terim döneminin mütemmim cüzüdür.
hocanın her zaman "bir bildiği olduğunun", ona sadık davrananları asla açıkta bırakmayacağının, bir futbol takımı değil de "fatih terim'in aslanları"nı sahaya sürme arzusunun, herkesin ümidi kestiği birini futbola döndürecek büyülü dokunuşunun olduğunun bugüne kadarki en cüretkar örneği, en bariz tamamlayıcı parçasıdır. tam bir mütemmim cüz halidir.
kimsenin ümidi olmayıp birden fatih'in aslanı kesilenler ise objektif bakıldığında pek o kadar başarılı oldular mı, tartışılır. benim için 3. ligden çıkarıp milli takıma soktuğu vedat inceefe, aklımda birilerini maç sırasında ısırmasıyla kalmıştır. futbol hayatının son günlerindekli alpay özalan 2005'teki isviçre maçının 40. saniyesinde yaptığı aptal penaltı ve maçtan önce küfreder gibi söylediği milli maçla kalmıştır. yazık ki alpay'ı unutmamız mümkün olamıyor. şu günlerde vekil sıfatıyla mecliste birileri için yine fedailik, kabadayılık, her ne derseniz deyin yine adam dövmekle meşgul.
işte stadda elli bin taraftarın önünde hocasının elini öperken arda turan'ın yapmaya çalıştığı şey, fatih terim mülküne dahil olmak ve onunla bütünleşerek bir tapuya, ruhsata,bir armaya dahil olabilmekti. bunun için en mükemmel seçimi yaptı. hepimizi -resmen- kanser etme pahasına (başkan mustafa cengiz'e çok geçmiş olsun) başardı. şimdi yeniden "fatih'in aslanı" olmak için gün sayıyor.
4.fatih terim dönemi, arda turan'ın takıma katılmasıyla tamamlanmış; "olmuştur". ileride bugünleri hatırlayabilirsek ilk aklımıza gelen şey olacaktır. galatasaray taraftarının, en azından bir kısmının, gerçek fatih terim denince vereceği ilk örnek olacaktır.
farkındaysanız sportif kısmına girmedim bile. o konuda zaten hemfikiriz.
hepimize geçmiş olsun. en çok da mustafa cengiz'e. bir an önce toparlansın.
şimdi argümanımıza sıra geldi: arda turan 4. fatih terim döneminin mütemmim cüzüdür.
hocanın her zaman "bir bildiği olduğunun", ona sadık davrananları asla açıkta bırakmayacağının, bir futbol takımı değil de "fatih terim'in aslanları"nı sahaya sürme arzusunun, herkesin ümidi kestiği birini futbola döndürecek büyülü dokunuşunun olduğunun bugüne kadarki en cüretkar örneği, en bariz tamamlayıcı parçasıdır. tam bir mütemmim cüz halidir.
kimsenin ümidi olmayıp birden fatih'in aslanı kesilenler ise objektif bakıldığında pek o kadar başarılı oldular mı, tartışılır. benim için 3. ligden çıkarıp milli takıma soktuğu vedat inceefe, aklımda birilerini maç sırasında ısırmasıyla kalmıştır. futbol hayatının son günlerindekli alpay özalan 2005'teki isviçre maçının 40. saniyesinde yaptığı aptal penaltı ve maçtan önce küfreder gibi söylediği milli maçla kalmıştır. yazık ki alpay'ı unutmamız mümkün olamıyor. şu günlerde vekil sıfatıyla mecliste birileri için yine fedailik, kabadayılık, her ne derseniz deyin yine adam dövmekle meşgul.
işte stadda elli bin taraftarın önünde hocasının elini öperken arda turan'ın yapmaya çalıştığı şey, fatih terim mülküne dahil olmak ve onunla bütünleşerek bir tapuya, ruhsata,bir armaya dahil olabilmekti. bunun için en mükemmel seçimi yaptı. hepimizi -resmen- kanser etme pahasına (başkan mustafa cengiz'e çok geçmiş olsun) başardı. şimdi yeniden "fatih'in aslanı" olmak için gün sayıyor.
4.fatih terim dönemi, arda turan'ın takıma katılmasıyla tamamlanmış; "olmuştur". ileride bugünleri hatırlayabilirsek ilk aklımıza gelen şey olacaktır. galatasaray taraftarının, en azından bir kısmının, gerçek fatih terim denince vereceği ilk örnek olacaktır.
farkındaysanız sportif kısmına girmedim bile. o konuda zaten hemfikiriz.
hepimize geçmiş olsun. en çok da mustafa cengiz'e. bir an önce toparlansın.