887
galatasaray'la prensip anlaşması yapmış, medyada uzun süre galatasaray'a transfer olduğuna dair haberler çıkmış ve bunları yalanlamamış, hatta erol bulut'a hareket falan çekmiş galatasaraylı bir futbolcu. daha sonra galatasaray'ın en büyük rakibi daha yüksek maaş teklif edince prensip anlaşmasını falan siktir edip o takıma imza atmış (aynı taktiğin emre kılınç'a da uygulandığını ve kabul edilmediğini okuduk). şimdi a spor'un muhtemelen üfürme haberine göre fener sözleşmesinde %50 indirim talep etmiş. bu yüzden fener'in elinden almamız gerektiği, yabancı sınırı kapıdayken prensip, verilen söz, karakter gibi detayların önemli olmadığı yazılıyor. * inanılır gibi değil!
herkes istediğini düşünmekte serbest de, "seni buraya getiren yeteneğin burada tutacak olan karakterindir" şiarından ne zaman vazgeçtik biz? futbolcu, karakterinin galatasaray'da oynamak için yeterli olmadığını prensip anlaşmasını hiçe sayarak kanıtlamış. söz vermiş ve daha çok para için sözünden dönmüş. bu tür insanlar için dilimizde kullanılan çok ağır ifadeler var. ne kadar yetenekli olursa olsun böyle bir oyuncu bu saatten sonra bize gelse bile faydalı olur mu? bir kere böyle yılan hikayesine dönen transfer gelişmelerinden sonra başarılı olabilmiş kaç futbolcu sayabilirsiniz? bu tür karakteri problemli oyuncuların uğrak yeri fenerbahçe değil midir?
başarı ihtimali bile prensiplerimizden çok kolay vazgeçmemizi sağlıyor. demek ki burak yılmaz'a "emek hırsızı" diyip sonra kıraaaal çeken jimnastik kulübü taraftarından hiçbir farkımız yok. arda turan da gelsin o zaman. hatta emre belözoğlu da sportif direktör olsun. malum, yerli futbolcularla arası çok iyi, hükümetle irtibat da kurar. ne güzel memleket be.
herkes istediğini düşünmekte serbest de, "seni buraya getiren yeteneğin burada tutacak olan karakterindir" şiarından ne zaman vazgeçtik biz? futbolcu, karakterinin galatasaray'da oynamak için yeterli olmadığını prensip anlaşmasını hiçe sayarak kanıtlamış. söz vermiş ve daha çok para için sözünden dönmüş. bu tür insanlar için dilimizde kullanılan çok ağır ifadeler var. ne kadar yetenekli olursa olsun böyle bir oyuncu bu saatten sonra bize gelse bile faydalı olur mu? bir kere böyle yılan hikayesine dönen transfer gelişmelerinden sonra başarılı olabilmiş kaç futbolcu sayabilirsiniz? bu tür karakteri problemli oyuncuların uğrak yeri fenerbahçe değil midir?
başarı ihtimali bile prensiplerimizden çok kolay vazgeçmemizi sağlıyor. demek ki burak yılmaz'a "emek hırsızı" diyip sonra kıraaaal çeken jimnastik kulübü taraftarından hiçbir farkımız yok. arda turan da gelsin o zaman. hatta emre belözoğlu da sportif direktör olsun. malum, yerli futbolcularla arası çok iyi, hükümetle irtibat da kurar. ne güzel memleket be.
