38665
galatasaray, 58'de saracchi ile skoru 1-1'e getirdiğinde, rakip kaleye çektiği ilk isabetli şutunu bulmuştu. emre'nin 5'te sakatlanmasıyla maçtaki oyuncu kalitesi hayli eksildi cimbom'un. antalya'nın golünde savunma dörtlüsünün önündeki seri'nin aymazlığı ve yetersizliği başroldeydi. yine söyleyeyim; seri'de, ne savunma var, ne fizik, ne hava topu, ne şut, ne de mücadele... allah sahibine bağışlasın- seri, g.saray için "lüks", hatta "gereksiz"... dün g.saray kariyerinin iyi maçlarından birini oynayan (gerisini siz düşünün) belhanda için detaylı bir şey yazmaya dahi gerek duymuyorum. dün akşam donk'un rakibe atacağı bir golü engelleyen feghouli, kuzey afrikalı topçuların eleştirilmesine, haksızca ve biraz da kurnazca "ırkçılık" diyor ya, türk futbolcular için yaptığımız eleştirileri hangi sepete koyuyor acaba? öyle ya; g.saray'da, ömer, taylan, adem oynuyor sonuçta. feghouli, onlarla ilgili yazılanları da takip ediyor mu acaba?
falcao alındığında, nzonzi'nin iş ahlakı eksik çıktığında bu sezon fazla umutlanılmamalıydı zaten. korona öncesi yakalanan yükseliş bir umuttu ve işler pek de fena gitmiyordu. muslera'nın sakatlandığı anda ekranda -adeta- "the end" yazısı belirmişti. pandemi öncesi yakalanan çıkışın tek sebebi g.saray'la 900. resmi maçına çıkan terim'di kuşkusuz. sahada futbolcuların aklında, kenarda tribünlerin önünde, basın toplantılarında rakip başkanlar, medya, hakemler ve federasyonla karşı karşıya, yine büyük bir hırs ve konsantrasyonla ritmini yakalamıştı aslında fatih hoca. salgın, onun ve takımının hızını kesmekle yetinmeyip vücuduna da saldırdı. ama bana sorarsanız; seri ve belhanda ile orta saha kuran bir takım elbet geriye düşecekti zaten. görünen o ki; g.saray'ın önümüzdeki sezonu daha da zorlu geçecek. finansal ve yapısal sıkıntılarla yine yeni bir takım kurulacak. terim, bu durumun fazlasıyla bilincinde. görebildiğim kadarıyla da en önemli önceliği; arda... sanırım hoca "biri çıksın da biraz yük alsın" diye düşünüyor. arda, kendisini hiç istemeyen yönetime ve birçok taraftara rağmen, florya'ya gelip, saha içi ve saha dışında yük paylaşan bir paratoner olabilir mi; zaman gösterecek... arda'nın durumu bir hafta içinde netleşecektir.
serkan korkmaz
(bkz: 24 temmuz 2020 antalyaspor galatasaray maçı)
falcao alındığında, nzonzi'nin iş ahlakı eksik çıktığında bu sezon fazla umutlanılmamalıydı zaten. korona öncesi yakalanan yükseliş bir umuttu ve işler pek de fena gitmiyordu. muslera'nın sakatlandığı anda ekranda -adeta- "the end" yazısı belirmişti. pandemi öncesi yakalanan çıkışın tek sebebi g.saray'la 900. resmi maçına çıkan terim'di kuşkusuz. sahada futbolcuların aklında, kenarda tribünlerin önünde, basın toplantılarında rakip başkanlar, medya, hakemler ve federasyonla karşı karşıya, yine büyük bir hırs ve konsantrasyonla ritmini yakalamıştı aslında fatih hoca. salgın, onun ve takımının hızını kesmekle yetinmeyip vücuduna da saldırdı. ama bana sorarsanız; seri ve belhanda ile orta saha kuran bir takım elbet geriye düşecekti zaten. görünen o ki; g.saray'ın önümüzdeki sezonu daha da zorlu geçecek. finansal ve yapısal sıkıntılarla yine yeni bir takım kurulacak. terim, bu durumun fazlasıyla bilincinde. görebildiğim kadarıyla da en önemli önceliği; arda... sanırım hoca "biri çıksın da biraz yük alsın" diye düşünüyor. arda, kendisini hiç istemeyen yönetime ve birçok taraftara rağmen, florya'ya gelip, saha içi ve saha dışında yük paylaşan bir paratoner olabilir mi; zaman gösterecek... arda'nın durumu bir hafta içinde netleşecektir.
serkan korkmaz
(bkz: 24 temmuz 2020 antalyaspor galatasaray maçı)