1302
insanların ağzındaki "vizyon" kelimesi umut sarıkaya'nın prim peşinde koşan adam tiplemesindeki gibi oldu. herkes vizyon peşinde koşuyor (60'lı yaşlarınıza geldiğinizde bir tarafınız ağrıyacak dikkat edin):
https://gss.gs/NnL.jpg
halbuki 2014-2015 sezonunda artık sakatlık ve yaşlılıktan dolayı dökülen melo-selçuk orta sahası şampiyonlar ligi'nde kevgire dönmüş, gelen geçenden 4 yiyen bir takım iken eğer melo'nun yerini hamit almasa idi o sezonu şampiyon bitiremeyeceğimizi maçları izleyen herkes hatırlıyordur.
yine insanların hafızasında olmayan bir başka şey ise sezonu şampiyon bitirdiğimizde orta sahadaki rotasyon darlığını elbette ki gören hamza hoca'nın o yaz transfer döneminde ilk istediği futbolcu akhisar'dan gelen bilal kısa değil sevilla'da orta saha oynayan stephane m'bia idi. futbolcunun transfer pazarlığı ile uğraşılırken real madrid'den (bir sene deportivo'da kiralık oynamıştı) genç potansiyel jose rodriguez bedelsiz alınmış, akhisar'dan hocanın tanıdığı bilal kısa alınmış ve rotasyona yine ingiltere 2. liginden henüz potansiyeline ulaşamamış jem paul karacan bedelsiz alınmıştı.
nihayetinde m'bia galatasaray'ı değil daha fazla para veren trabzonspor'u seçmişti. hal böyle olunca hamza hoca'ya jem paul karacan ve bilal kısa sanki bir ihaleymiş gibi kaldı ki o sezon m'bia trabzonspor'da leş gibi bir sezon geçirip devre arası kaçarken bilal kısa ücretine göre gayet verimli bir performans gösterdi (mbia'nın başarısız olması trabzon'un takım yapısıyla alakalıydi bize gelseydi %100 eminim ki başarılı olacaktı her neyse). varlık gösteremeyen jose 2,4 milyona satıldı ve kar elde edildi, jem paul ise yine sakat bir sezon geçirdi, imza parası hariç hiçbir mali kayıp vermedi.
sezon içinde bilal-selçuk-sneijder-emre çolak-jose rodriguez-jem rotasyonu ise beklenildiği gibi şampiyonlar ligi'nde kevgire dönmedi! yasin benfica'ya* 4-5 metreden boş kaleye golü yapabilse son iç saha astana maçına* uefa için mücadele eden bir takım olarak değil grup 2. liğini kovalayan bir takım olarak çıkacaktık. vizyon diye bağıran insanların tüm aforizmaları çöp olacaktı.
bilal de var olan potansiyeli geç farkedilen oyunculardan bir tanesi olarak kaldı. olsun, biz izleyenlerine hem akhisarspor'da hem galatasaray'da keyifli bir seyir zevki sundu ve bizdeki performansı ile milli takım tecrübesi de tattı. inşallah çoluğu çocuğuyla mutlu bir hayat sürüyordur.
https://gss.gs/NnL.jpg
halbuki 2014-2015 sezonunda artık sakatlık ve yaşlılıktan dolayı dökülen melo-selçuk orta sahası şampiyonlar ligi'nde kevgire dönmüş, gelen geçenden 4 yiyen bir takım iken eğer melo'nun yerini hamit almasa idi o sezonu şampiyon bitiremeyeceğimizi maçları izleyen herkes hatırlıyordur.
yine insanların hafızasında olmayan bir başka şey ise sezonu şampiyon bitirdiğimizde orta sahadaki rotasyon darlığını elbette ki gören hamza hoca'nın o yaz transfer döneminde ilk istediği futbolcu akhisar'dan gelen bilal kısa değil sevilla'da orta saha oynayan stephane m'bia idi. futbolcunun transfer pazarlığı ile uğraşılırken real madrid'den (bir sene deportivo'da kiralık oynamıştı) genç potansiyel jose rodriguez bedelsiz alınmış, akhisar'dan hocanın tanıdığı bilal kısa alınmış ve rotasyona yine ingiltere 2. liginden henüz potansiyeline ulaşamamış jem paul karacan bedelsiz alınmıştı.
nihayetinde m'bia galatasaray'ı değil daha fazla para veren trabzonspor'u seçmişti. hal böyle olunca hamza hoca'ya jem paul karacan ve bilal kısa sanki bir ihaleymiş gibi kaldı ki o sezon m'bia trabzonspor'da leş gibi bir sezon geçirip devre arası kaçarken bilal kısa ücretine göre gayet verimli bir performans gösterdi (mbia'nın başarısız olması trabzon'un takım yapısıyla alakalıydi bize gelseydi %100 eminim ki başarılı olacaktı her neyse). varlık gösteremeyen jose 2,4 milyona satıldı ve kar elde edildi, jem paul ise yine sakat bir sezon geçirdi, imza parası hariç hiçbir mali kayıp vermedi.
sezon içinde bilal-selçuk-sneijder-emre çolak-jose rodriguez-jem rotasyonu ise beklenildiği gibi şampiyonlar ligi'nde kevgire dönmedi! yasin benfica'ya* 4-5 metreden boş kaleye golü yapabilse son iç saha astana maçına* uefa için mücadele eden bir takım olarak değil grup 2. liğini kovalayan bir takım olarak çıkacaktık. vizyon diye bağıran insanların tüm aforizmaları çöp olacaktı.
bilal de var olan potansiyeli geç farkedilen oyunculardan bir tanesi olarak kaldı. olsun, biz izleyenlerine hem akhisarspor'da hem galatasaray'da keyifli bir seyir zevki sundu ve bizdeki performansı ile milli takım tecrübesi de tattı. inşallah çoluğu çocuğuyla mutlu bir hayat sürüyordur.