366
yıl 1992 samiyen'de bir gündüz maçı.
okul çıkışı mahalleye giriyoruz. mahalle kahvehanesinin önünde hummalı bir çalışma var. esnaf maçı toplu izlemek için hazırlık yapıyor. dönemin dev ekranı, 78 ekran kahve önünde kuruluyor. ''iyi ki sabahçıyız lan'' nidalarıyla pazaryeri marka yünlü polyesterli parçalıları giymek üzere evlere koşuyoruz. dev ekranın önünde buluşmamız çok sürmüyor. maç öncesi sen papensin ben arifim o falko, bu stumpf kavgası var..
badi uğur olmak istiyorum ama çok da emin değilim, malum son demlerinde. kısayım diye papen mustafa sensin, uzun kısa etme diyor susturuyorlar beni.
kış güneşi, mis gibi hava ve cimbombom'um roma karşısında sahada. golü erken yiyoruz. re ler , ra lar boğazımıza düğümleniyor. sessizliği bozan gol benden geliyor, yaşa varol papen! tekrar geriye düşüyoruz ama ben durmuyor roma'nın her golüne cevap veriyorum 2-2
genç arif giriyor oyuna sağdan soldan jet gibi gidişini izliyoruz hayranlıkla. o ana kadar 2 gol atmışım ama ''arif mi olsaydım ki lan'' demekten de alamıyorum kendimi.. genç arif vuruyor ilk defa öne geçiyoruz 3-2! kafamın üstünde acıyla uyuşukluk arası tuhaf bir hisle kendime geliyorum. bizim çocuklar sevinmeyi bırakıp hayretle yüzüme bakıyorlar. ayıboğan stumpf'un sünnetinde alınan metal kol saati kafamda bir yarık açmış, anlıyorum.. hastane çalışanı mahalleden amcamız kucaklayıp beni camiinin abdestliğine götürüyor. kahvehaneden tezahürat sesleri yükseliyor kazandık, anlıyorum!
merakla aynaya bakıyorum. sari saçlarımın arasından alnıma süzülen kirmizi kan... gülüyorum..
okul çıkışı mahalleye giriyoruz. mahalle kahvehanesinin önünde hummalı bir çalışma var. esnaf maçı toplu izlemek için hazırlık yapıyor. dönemin dev ekranı, 78 ekran kahve önünde kuruluyor. ''iyi ki sabahçıyız lan'' nidalarıyla pazaryeri marka yünlü polyesterli parçalıları giymek üzere evlere koşuyoruz. dev ekranın önünde buluşmamız çok sürmüyor. maç öncesi sen papensin ben arifim o falko, bu stumpf kavgası var..
badi uğur olmak istiyorum ama çok da emin değilim, malum son demlerinde. kısayım diye papen mustafa sensin, uzun kısa etme diyor susturuyorlar beni.
kış güneşi, mis gibi hava ve cimbombom'um roma karşısında sahada. golü erken yiyoruz. re ler , ra lar boğazımıza düğümleniyor. sessizliği bozan gol benden geliyor, yaşa varol papen! tekrar geriye düşüyoruz ama ben durmuyor roma'nın her golüne cevap veriyorum 2-2
genç arif giriyor oyuna sağdan soldan jet gibi gidişini izliyoruz hayranlıkla. o ana kadar 2 gol atmışım ama ''arif mi olsaydım ki lan'' demekten de alamıyorum kendimi.. genç arif vuruyor ilk defa öne geçiyoruz 3-2! kafamın üstünde acıyla uyuşukluk arası tuhaf bir hisle kendime geliyorum. bizim çocuklar sevinmeyi bırakıp hayretle yüzüme bakıyorlar. ayıboğan stumpf'un sünnetinde alınan metal kol saati kafamda bir yarık açmış, anlıyorum.. hastane çalışanı mahalleden amcamız kucaklayıp beni camiinin abdestliğine götürüyor. kahvehaneden tezahürat sesleri yükseliyor kazandık, anlıyorum!
merakla aynaya bakıyorum. sari saçlarımın arasından alnıma süzülen kirmizi kan... gülüyorum..