• 6299
    40 sene sonra kulübün götünü kurtarıp ezeli rakiplere karşı 2-3 boy öne geçirecek olan riva arazisine hem onay verip hem de araziyi kulübe kazandıran başkanı genel kurulda "galatasaray'ı kandırıyor mu" diye suçlayarak indiren bir manyak camia. böyle bir birikim ve dinamizm oldukça içten yanmalı bir motor gibi sürekli ayağa kalkacaktır bir şekilde.

    kendine has yapısıyla bir şekilde doğru yolu bulmayı başarmaktadır galatasaray. liseciler, alaylılar, gerçek aydınlar, kendince monşercilik oynayanlar... üyeliği aile whatsapp grubuna girer umursamazlığında alanlar ya da törende kalp krizi geçirecek kadar heyecanlananlar...

    tüm bunların sentezi aslında galatasaray dediğimiz şey. kısa vadede bu yapısının zararlarını en çok çeken kulüp gibi görünse de uzun vadede hep kazanmayı başarıyor. bunun içinde entellektüel birikim var, liseden gelen kültürel altyapı var, liyakat var, fikir teatisi var, öncekilerin açtığı yol ve bıraktığı gelenek var. bazı antika huyları, kendine has saçmalıklarına rağmen türkiye'deki kulüplere kıyasla bambaşka bir konumdadır galatasaray. ki muhtemelen dünyada da sayılı kulüplerdendir arkasında böylesine bir kollektif akıla sahip olan...

    derin galatasaray, fetösaray, mehmet ağar, uefa lobisi gibi bir sürü söylem atılıyor ortaya hep ezeli rakipler tarafından. eksik, spekülatif ve çaresizce görüyorum bunları. çoğu zaman tuzağa düşüyoruz, bunlara cevap vererek onların çektiği çamura düşüyoruz. aslında çok büyük bir çaresizlik ve aciziyetin ürünü bu sataşmalar...

    derin galatasaray dediğimiz hadise aslında bu yazının da çıkış noktası olan yapı. öyle hakikaten bir izbe binaya toplanıp karar verecek merciyi çağırıp gözdağı veren maskeli bir topluluk değil... burdaki kelime oyunu, mehmet ağar'ın galatasaraylı olmasıyla da bağdaştırılmaya başlandı bazı sivrizekalı kanaat önderleri tarafından. kenan evren de fenerbahçeliydi, fenerbahçe darbeci faşist mi oluyor yani?

    gerçi atatürk'ün fenerbahçe'li olması hikayesine çapa atmış bir camia, uefa kupasına bile zamanında olsun biz atatürk'ün takımıyız diye cevap vermişlikleri var. o mantıktan beklenecek bir çözümleme...

    keza fetösaray muhabbeti de aynı. neymiş uefa kupası bile fetö'nün nefesiyle gelmiş. insanın gerçekten sinirden kendini sikesi geliyor böyle gerizekalılık karşısında. hakan şükür dediğimiz adam, lisede sakaryaspor ile birinci ligde oynarken yeni açığa pankart yaptırıp asan bir adam. bu adamın galatasaray taraftarı olup ilerde taraftarı olduğu takımda oynaması kadar doğal ne olabilir? hakan şükür'ü sakaryaspor'dan kim niye transfer etsinmiş... tuncay şanlı fenerbahçe'ye gelmeden önce nerede ne yapıyordu acaba?

    hadi onu da geçtik, bir sürü forvetin hakkını yemiş, önünü kesmiş. 500 lig maçında 250 gol atan, literatüre hakan şükür tipi santrafor tanımını sokan bir forvete forma şansı verilmesi başkalarının hakkının yenmesi, önünün kesilmesi oluyorsa doğrudur hakan şükür'e yol açmak için birilerinin önü kesilmiştir.

    hey allahım yarabbim...

    neymiş efendim futbolcuları sohbete götürmüş. emre belözoğlu, bekir irtegün, zafer biryol da sohbete katıldılar, himmet parası verdiler. üstelik fetö sonrası tüm mahkemeler de bu eylemlerin yapıldığı hükmüne vardı. ancak nasıl oluyorsa oluyor onlar bugün suçlu olmuyor, fetöcü galatasaray oluyor...

    daha ihsan kalkavan'a falan girmedik bile...

    uefa'da lobi konusu var bir de... bu da tamamen bir cahillik ürünü. galatasaray'ın uefa'da lobisi varmış, galatasaray ceza almıyormuş ama rakibi kim varsa bir şekilde ceza veriliyormuş. lobi dedikleri de yönetimin uefa ile ilişkilerde görevlendirdiği profesyoneller. ligi komple satın alabilecek dolar milyarderi arap şeyhlerinin lobisi yoktu ama galatasaray'ın var. şampiyonlar ligine eş dost vasıtasıyla sponsorluk vererek cezadan yırtma planları yapacak kadar paranın gücüne inanıyorlar ama paranın içinde yüzden arap şeyhlerinde olmayan lobinin galatasaray'da olduğunu söylemekten çekinmiyorlar. allah kurtarsın orospu çocukları diye pankart açıldığında eleştirilmişti ama az bile söylenmiş...

    galatasaray bir sene men cezası aldı diye iktidarla ilişkileri iyi olan, lisecilerin mutlak destek verdiği dursun özbek'i indirebildiği için az ceza alıyor. bir müteahit 20 sene kulübü çiftlik gibi yönetip batıramadığı için, zengin bebesinin biri kulübü borç karşılığı(!) üzerine geçiremediği için bugün bu halde. galatasaray 2000'lerin başında tam gaza basacakken geleceği görüp uefa kriterlerine yapabildiğince uyum sağlamaya çalıştığı için bugün bu halde. o günlerde cefa çeken galatasaray taraftarı bugünlerde sefa sürüyor. o günlerde yapılan yardım kampanyalarına gerinerek gülenler de eninde sonunda yardım kampanyaları yaptılar, hem de defalarca...

    14 sene şampiyonluk hasreti biter bitmez tribüne yetmez bize bir kupa hedef artık avrupa pankartı asabilen bir camia. kimileri türkiye'de transfer şampiyonluğu kovalarken şampiyonlar liginde statü değiştiren bir camia... 10 sene şampiyonluk göremezken avrupa şampiyonu takımın hocasını ikna edebilen, 1996'da hagi'yi havaalanından çevirebilen, drogba gibi bir adamı yıllar sonra bile kulüple iletişim halinde tutabilen bir vizyon. bu lobiden ziyade bir ilişki yönetimi. ünal aysal'ın dediği gibi arzu edilmesi gereken seksi bir kulüp olma hali. bunu işte parayla dönemle isimlerle açıklamak imkansız...

    galatasaray hep bir adım önde. bazı rakiplerinden birkaç adım önde. bunu sağlayan da bu kendine has yapısı. bunu parayla satın almak imkansız. belki iyi bir planlama ve yatırımla iyi çalışacak organizasyonlar kurmak, dönemsel başarılara ulaşmak mümkün. ancak galatasaray'ın sahip olduğu kollektif akıl ve onun devamlılığına sahip olmak imkansız...

    bunu kabullenip buna göre plan program yapmaktansa türlü masallara, hayali düşmanlara inanıp gündelik çözümlere yönelmek ezeli rakiplerimizi bir kısır döngüde debelenmeye mahkum ediyor...
App Store'dan indirin Google Play'den alın