157
(bkz: 14 mart 2015 galatasaray başakşehir maçı) ile başlayan bir erol bulut - galatasaray gerginliğinin olduğu yönünde şüphem yok, maçı hatırlayanlar bilecektir 2-0'dan 2-2'ye geldiğinde son dakikalarda bir taç pozisyonunda aurelien chedjou ile erol bulut arasında bir gerilim yaşanmıştı o zamandan beridir de kendisini duruş olarak antipatik bulurum. fakat malum fotoğraftan (https://i.haberglobal.com.tr/...u_5e4473262162a.jpg) yola çıkarak fatih hoca'ya bir saygısızlık veya "artistlik" yaptığının düşünülmesi çok manasız geliyor bana. foto muhabirinin anlık bir çekiminden sosyal tez yazmak çok gereksiz işler. kaldı ki aynı fotoğrafta 32 diş gülen bir papiss demba cisse de var, o da geçmişten fatih hoca'ya husumet duyuyor olamaz değil mi?
öte yandan fenerbahçe ile isminin geçmesini de çok garip buluyorum. kendisini öne süren ismin çubuklu tosuncuk olduğuna eminim, kendisi açısından da anlıyorum geçmişte beraber çalıştılar, iyi anlaşacaklarını düşünüyorlar fakat erol bulut hangi başarısı ile fenerbahçe için uygun görülüyor anlamış değilim, bulunduğu takımların yüksek fizik yüklemesine bağlı olarak ilk yarı gelen seri galibiyet başarıları dolayısıyla mı?
2 sezon yeni malatyaspor ve bu sene alanyaspor macerası ile aslında hep benzer senaryoları izledik takımlarında. yeni malatyaspor'daki 2. sezonunda takımı ligin ilk yarısında yüksek fizik kalitesi ile öne çıktı, ligin 2. yarısına girerken avrupa potasında bulunan takım ne olduysa birden düşüşe geçti, soyunma odasını bir türlü avcuna alamadı ve takımdan gönderilmeseydi yeni malatya o sezonu 5. sırada bitiremeyecek ve avrupa'ya gidemeyecekti. lige coronavirüs arası gelene kadar geçen sürede alanyaspor başında da benzer şeyleri gördük. yüksek fizik kalitesinde, iyi bir kadro ile (bence lige başlayan en kaliteli anadolu takımı kadrosuydu ki hakkını burada vermeliyim, yeni malatyaspor'da gördüğümüz savunmaya dayalı futboldan sonra burada oynattığı keyif verici oyun hanesinde çok büyük artı) ligin ilk yarısını şampiyonluk potasında bitirmesi ancak yine malatya'dakine benzer şekilde üst üste gelen puan kayıpları ve rezil top oynayan beşiktaş'ın bile gerisine düşmesi hanesine eksiyi yazıyor. bu sene farklı olarak türkiye kupasında devam ediyorlar, muhtemelen finali de görecekler ancak orada şampiyon olamadıktan sonra avrupa'ya gidemediğinin umarım farkındadır.
erol bulut ligin en fazla potansiyel vaad eden hocası benim gözümde, takımlarını fizik olarak sezona iyi hazırlaması, duran top planı üretme konusunda bence ligin en iyi hocası olması, yabancı dil bilmesi önemli artılar fakat kulübün üzerinde birazcık avrupa veya şampiyonluk baskısı olduğunda takımı eline alamayan bir görüntü de veriyor. 6 sene şampiyonluk, 10 küsur senedir şampiyonlar ligi göremeyen ve bunun baskısını taraftarından, kantincisine kadar tüm personel ve beşeri unsurlarınca hisseden bir camiada ne kadar tutunabilir? büyük takım gazlamaları bir kenarda sezonun sonunu getirememekte bu kadar duayen olan bir camiada yine sonunu bir türlü getiremeyen hoca bence hüsrandan ötesini getirmez. akıllarına jorge jesus, rui vitoria, rudi garcia yerli olacaksa da hamza hamzaoğlu gelmese de önümüzdeki sezon birazcık eğlensek :d
öte yandan fenerbahçe ile isminin geçmesini de çok garip buluyorum. kendisini öne süren ismin çubuklu tosuncuk olduğuna eminim, kendisi açısından da anlıyorum geçmişte beraber çalıştılar, iyi anlaşacaklarını düşünüyorlar fakat erol bulut hangi başarısı ile fenerbahçe için uygun görülüyor anlamış değilim, bulunduğu takımların yüksek fizik yüklemesine bağlı olarak ilk yarı gelen seri galibiyet başarıları dolayısıyla mı?
2 sezon yeni malatyaspor ve bu sene alanyaspor macerası ile aslında hep benzer senaryoları izledik takımlarında. yeni malatyaspor'daki 2. sezonunda takımı ligin ilk yarısında yüksek fizik kalitesi ile öne çıktı, ligin 2. yarısına girerken avrupa potasında bulunan takım ne olduysa birden düşüşe geçti, soyunma odasını bir türlü avcuna alamadı ve takımdan gönderilmeseydi yeni malatya o sezonu 5. sırada bitiremeyecek ve avrupa'ya gidemeyecekti. lige coronavirüs arası gelene kadar geçen sürede alanyaspor başında da benzer şeyleri gördük. yüksek fizik kalitesinde, iyi bir kadro ile (bence lige başlayan en kaliteli anadolu takımı kadrosuydu ki hakkını burada vermeliyim, yeni malatyaspor'da gördüğümüz savunmaya dayalı futboldan sonra burada oynattığı keyif verici oyun hanesinde çok büyük artı) ligin ilk yarısını şampiyonluk potasında bitirmesi ancak yine malatya'dakine benzer şekilde üst üste gelen puan kayıpları ve rezil top oynayan beşiktaş'ın bile gerisine düşmesi hanesine eksiyi yazıyor. bu sene farklı olarak türkiye kupasında devam ediyorlar, muhtemelen finali de görecekler ancak orada şampiyon olamadıktan sonra avrupa'ya gidemediğinin umarım farkındadır.
erol bulut ligin en fazla potansiyel vaad eden hocası benim gözümde, takımlarını fizik olarak sezona iyi hazırlaması, duran top planı üretme konusunda bence ligin en iyi hocası olması, yabancı dil bilmesi önemli artılar fakat kulübün üzerinde birazcık avrupa veya şampiyonluk baskısı olduğunda takımı eline alamayan bir görüntü de veriyor. 6 sene şampiyonluk, 10 küsur senedir şampiyonlar ligi göremeyen ve bunun baskısını taraftarından, kantincisine kadar tüm personel ve beşeri unsurlarınca hisseden bir camiada ne kadar tutunabilir? büyük takım gazlamaları bir kenarda sezonun sonunu getirememekte bu kadar duayen olan bir camiada yine sonunu bir türlü getiremeyen hoca bence hüsrandan ötesini getirmez. akıllarına jorge jesus, rui vitoria, rudi garcia yerli olacaksa da hamza hamzaoğlu gelmese de önümüzdeki sezon birazcık eğlensek :d
