20
makalele gibi ciğerli oyuncularla tekil prese dayalı anlayış çoktan çöktü.
yerini alan doldurmalarla birleşik counter press dediğimiz ani baskınlar almaya başladı.
ayrıca ilk uygulamalar fatih terim hatta sacchi öncesi michels, cruyff'a dayanır. fakat onların ki gegen'e göre daha ilkel, herkesin topa koştuğu bir düzendi.
gegen nedir onu açıklayalım biraz.
futbolda 2 oyun planı vardır. top sendeyken ve top rakipteyken.
işte gegen top rakipteyken başlıyor.
tabi kondisyonu da efektif kullanabilmek için doğru adama, doğru yerde presi başlatmalı.
bizden örnek vermek gerekirse marcao'ya baskın yaparsanız hem kendi adamlarınızı yormuş, hem de onların boşalttığı alandan kontra şansı vermiş olursunuz.
ama köşe bayrağına yakın veya topu iyi kontrol edememiş bir servet çetin gördüğünüzde doğru an o andır.
konu sadece adama koşmak değil. adamın topu aktaracağı diğer oyunculara da alan kapatarak yaklaşıp, pas bağlantısını kesmek.
tabi arkadan stoperlerin çıkıp alanı daraltması, yakın bekin pas bağlantısını kapatması, uzak bekin ters uzun topa karşı doğru pozisyon alması gerek.
özellikle pep guardiola'nın en muzdarip olduğu konu beklerin, uzun ters toplarda alanını kaybedip pozisyon vermesidir. adam bunun için kyle, mendy, cancelo üçlüsüne 180m bayıldı.*
yani çevre kontrolü, doğru yerde durma, topun nereye hangi adama gideceğini hissetme önemli.
bu yüzden vijnaldum, milner, henderson gibi yaşlı olmasına rağmen tecrübeli adamlar iyi işliyor.çünkü nerede duracaklarını çok iyi biliyorlar.
ee topu kaptık, sonra?
tiki-taka'dan, sarriball'dan ayrılan yer burada başlıyor. o planlarda ki gibi eveleme geveleme yok.
topu kaptığın anda, rakip, topla oynamaya,oyuncular top istemeye göre pozisyon aldığından savunma zayıf yakalanır.
burada da 1-2 dikine veya ters topla pozisyon yakalayıp rakibi gafil avlamaya çalışırsın.
hatta klopp'un köşe bayrağına yakın yerlerde bilinçli top kaybı yaptırıp baskın pres uyguladığı dönemler de konuşulur.
bizde ki güzel örneklerinden biri, hakan şükür'lü dönemde santra ile topu beke atıp, ondan hakan'a uzun oynaması istenirdi.
karambole düşen topa da arkadan baskın pres yapılıp pozisyon bulmaya çalışırdık.
yerini alan doldurmalarla birleşik counter press dediğimiz ani baskınlar almaya başladı.
ayrıca ilk uygulamalar fatih terim hatta sacchi öncesi michels, cruyff'a dayanır. fakat onların ki gegen'e göre daha ilkel, herkesin topa koştuğu bir düzendi.
gegen nedir onu açıklayalım biraz.
futbolda 2 oyun planı vardır. top sendeyken ve top rakipteyken.
işte gegen top rakipteyken başlıyor.
tabi kondisyonu da efektif kullanabilmek için doğru adama, doğru yerde presi başlatmalı.
bizden örnek vermek gerekirse marcao'ya baskın yaparsanız hem kendi adamlarınızı yormuş, hem de onların boşalttığı alandan kontra şansı vermiş olursunuz.
ama köşe bayrağına yakın veya topu iyi kontrol edememiş bir servet çetin gördüğünüzde doğru an o andır.
konu sadece adama koşmak değil. adamın topu aktaracağı diğer oyunculara da alan kapatarak yaklaşıp, pas bağlantısını kesmek.
tabi arkadan stoperlerin çıkıp alanı daraltması, yakın bekin pas bağlantısını kapatması, uzak bekin ters uzun topa karşı doğru pozisyon alması gerek.
özellikle pep guardiola'nın en muzdarip olduğu konu beklerin, uzun ters toplarda alanını kaybedip pozisyon vermesidir. adam bunun için kyle, mendy, cancelo üçlüsüne 180m bayıldı.*
yani çevre kontrolü, doğru yerde durma, topun nereye hangi adama gideceğini hissetme önemli.
bu yüzden vijnaldum, milner, henderson gibi yaşlı olmasına rağmen tecrübeli adamlar iyi işliyor.çünkü nerede duracaklarını çok iyi biliyorlar.
ee topu kaptık, sonra?
tiki-taka'dan, sarriball'dan ayrılan yer burada başlıyor. o planlarda ki gibi eveleme geveleme yok.
topu kaptığın anda, rakip, topla oynamaya,oyuncular top istemeye göre pozisyon aldığından savunma zayıf yakalanır.
burada da 1-2 dikine veya ters topla pozisyon yakalayıp rakibi gafil avlamaya çalışırsın.
hatta klopp'un köşe bayrağına yakın yerlerde bilinçli top kaybı yaptırıp baskın pres uyguladığı dönemler de konuşulur.
bizde ki güzel örneklerinden biri, hakan şükür'lü dönemde santra ile topu beke atıp, ondan hakan'a uzun oynaması istenirdi.
karambole düşen topa da arkadan baskın pres yapılıp pozisyon bulmaya çalışırdık.