894
vatandaşı olduğum ve içinde yaşadığım ülke. ve bana göre dünya'nın en talihsiz ülkesidir. çünkü maalesef türkiye geri kalmış bir ülkedir ve burada esas talihsizliği yaratan durum şudur;
türkiye, öteki geri kalmış ülkelerle kıyaslanamayacak kadar köklü bir kültüre, tarihe, devlet geleneğine sahiptir; stratejik ayrıcalıkları, bölgesel bir liderliğin potansiyel gücü, kalkınmanın insan ve kaynak şeklindeki hammaddeleri vardır. ve bütün bu özelliklerine, 200 yıllık çabalarına rağmen türkiye, geri kalmışlığı aşamamış bir ülkedir.
türkiye ile ilgili en güzel tespitlerden birini eski dışişleri bakanı ismail cem yapmıştır. kendisi, "türkiye'de geri kalmışlığın tarihi" adlı kitabının önsözünde şu cümlelere yer vermiş;
"belirli bir kıyaslamanın çerçevesinde haklı görülen bir teze göre, eşine az rastlanan kültür, uygarlık ve tarih hazinesine sahip olan türkiye, ilkel özellikteki toplumlara uygulanan bir sıfatla belirlenemez. eğer afrika geri kalmışsa, türkiye onunla ölçüye vurulamaz, aynı deyimle tanımlanamaz.
bu görüş kendi çerçevesinde kuşkusuz doğrudur. türkiye ile öteki geri kalmışlardan herhangi birini yan yana koyarsak, arada tarihin ve kültürün yarattığı büyük bir farklılık olacaktır. ancak, geri kalmışlığın incelenmesinde, toplumun tarihi gelişme sürecinde almış olduğu yol ve başlangıç noktasıyla vardığı yer önemlidir. bu açıdan, türkiye bir mozambik'ten, kongo'dan, guetemala'dan çok daha geri kalmıştır. çünkü mozambik her zaman aynı mozambik olmuştur. kongo aynı kongo, guetemala aynı guetemala'dır. türkiye ise belirli bir dönemde dünya'daki tüm ülkelerle kıyaslandığında en ileri bir noktada gözükmektedir. sonra gerilemeye başlamış, gerileye gerileye günümüze, aynı kıyaslama yapılınca çok arkada gözüken bir yere varmıştır. yani kavramın tam dinamik anlamıyla tam bir geri kalmış ülkedir.
burada bir kere daha belirtelim ki, türkiye'nin geri kalmışlığı bir afrika ya da latin amerika ülkesinin geri kalmışlığı değildir. koskoca bir geçmişi ve geleceği olan, uygarlığı olan, sağlam temelleri hala direnen ve kendini ileriye götürecek birikimi çeşitli alanlarda gerçekleştirmiş bir toplumun, geri bıraktırılmışlığıdır bu."
işte böyle söylüyor ismail cem. ne acı değil mi? yer yüzündeki tüm geri kalmış ülkeler incelendiğinde, hiçbiri türkiye kadar parlak bir geçmişe ve potansiyele sahip değildir. ve diğer geri kalmış ülkeler içinde türkiye, belki de geçmişi bu kadar güçlü ve görkemli olup da bugün geri kalmışlığın içinde bulunan tek ülkedir.
türkiye, öteki geri kalmış ülkelerle kıyaslanamayacak kadar köklü bir kültüre, tarihe, devlet geleneğine sahiptir; stratejik ayrıcalıkları, bölgesel bir liderliğin potansiyel gücü, kalkınmanın insan ve kaynak şeklindeki hammaddeleri vardır. ve bütün bu özelliklerine, 200 yıllık çabalarına rağmen türkiye, geri kalmışlığı aşamamış bir ülkedir.
türkiye ile ilgili en güzel tespitlerden birini eski dışişleri bakanı ismail cem yapmıştır. kendisi, "türkiye'de geri kalmışlığın tarihi" adlı kitabının önsözünde şu cümlelere yer vermiş;
"belirli bir kıyaslamanın çerçevesinde haklı görülen bir teze göre, eşine az rastlanan kültür, uygarlık ve tarih hazinesine sahip olan türkiye, ilkel özellikteki toplumlara uygulanan bir sıfatla belirlenemez. eğer afrika geri kalmışsa, türkiye onunla ölçüye vurulamaz, aynı deyimle tanımlanamaz.
bu görüş kendi çerçevesinde kuşkusuz doğrudur. türkiye ile öteki geri kalmışlardan herhangi birini yan yana koyarsak, arada tarihin ve kültürün yarattığı büyük bir farklılık olacaktır. ancak, geri kalmışlığın incelenmesinde, toplumun tarihi gelişme sürecinde almış olduğu yol ve başlangıç noktasıyla vardığı yer önemlidir. bu açıdan, türkiye bir mozambik'ten, kongo'dan, guetemala'dan çok daha geri kalmıştır. çünkü mozambik her zaman aynı mozambik olmuştur. kongo aynı kongo, guetemala aynı guetemala'dır. türkiye ise belirli bir dönemde dünya'daki tüm ülkelerle kıyaslandığında en ileri bir noktada gözükmektedir. sonra gerilemeye başlamış, gerileye gerileye günümüze, aynı kıyaslama yapılınca çok arkada gözüken bir yere varmıştır. yani kavramın tam dinamik anlamıyla tam bir geri kalmış ülkedir.
burada bir kere daha belirtelim ki, türkiye'nin geri kalmışlığı bir afrika ya da latin amerika ülkesinin geri kalmışlığı değildir. koskoca bir geçmişi ve geleceği olan, uygarlığı olan, sağlam temelleri hala direnen ve kendini ileriye götürecek birikimi çeşitli alanlarda gerçekleştirmiş bir toplumun, geri bıraktırılmışlığıdır bu."
işte böyle söylüyor ismail cem. ne acı değil mi? yer yüzündeki tüm geri kalmış ülkeler incelendiğinde, hiçbiri türkiye kadar parlak bir geçmişe ve potansiyele sahip değildir. ve diğer geri kalmış ülkeler içinde türkiye, belki de geçmişi bu kadar güçlü ve görkemli olup da bugün geri kalmışlığın içinde bulunan tek ülkedir.