415
hamasi cümlelerden önce, mustafa kapı, ozan kabak hatta atalay babacan örnekleri üzerinden kendimize bazı soru sormalıyız:
1- altyapı oyuncularına gerçekten gerekli şans verilmiyor mu? bu durumda şansı vermeyen başta fatih terim olmak üzere a takım hocalarının görüşü ne? oyuncuların gelişimi mi yetersiz? bu gelişim yetersizliği oyuncu kaynaklı mı yoksa kulübün bu konuda eksikleri var mı? u17'de avrupa yarı finali görmüş takımın 8 oyuncusu ve yaş grubunda avrupa'nın en yeteneklileri arasında gösterilen mustafa kapı arasından sadece ozan kabak'ın bir yere gelebilmesi, kalan 8 oyuncunun bir türlü gelişim gösterememesi sorunun ana sebebinin oyuncular olmadığını, altyapı sistemimiz olduğunu bize göstermiyor mu? bu sorunu düzeltmek için ne gibi çalışmalar yapıldı veya yapılıyor?
2- altyapımızda aidiyet duygusunun aktarılamadığı ve bunun bir sorun olduğu kabul edilecek mi? z kuşağının bu duygusu zayıf olabilir lakin ajax, trabzonspor ve daha birçok örnekte oyuncular boş mukaveleyi imzalarken bizde neden karşımıza menajerleriyle çıkıyorlar? bunun hakkında nasıl bir araştırma yapıldı? örneğin semih kaya, altyapıdan çıkmasının avantajını kullanarak altyapı oyuncularıyla yemek yerken neden o masada menajeri vardı? ve neden sadece en yetenekli altyapı oyuncularıyla yemek yemişti? ozan'ı 16 yaşında bağlayan bu menajer ozan'la sözleşme uzatmak için daha 10 maç oynamışken sizden 1,5 milyon euro'luk kontrat istedikten sonra, ozan'ı 11 milyon euro'ya sattı diye çalışmaya devam mı edildi? bu örnekten yola çıkarak altyapıya menajerlerin sızmaması için ne gibi önlemler alındı? bugün nefret edilen arda turan, fenerbahçe'den yıllık 4 milyon euro (2009 senesinde) teklif almışken, avrupa'da istediği takıma gidebilecekken boş mukaveleye imza atmıştı, ozan kabak ya da mustafa kapı ise arda'nın yanına bile yaklaşmadan neden para pazarlığı yapabilecek seviyeye geldiler? (iki oyuncu da istedikleri parayı versek sözleşme uzatacaktı.)
kulüp ve taraftar olarak, beylik laflar edip oyuncuları suçlamak yerine bu ve benzeri soruları kendimize sorup önlemler almalıyız.
yoksa ’sizi buraya getiren yeteneğiniz, burada tutacak olan ise karakterinizdir.’’ sözü içi boş bir duvar yazısı olarak kalır.
1- altyapı oyuncularına gerçekten gerekli şans verilmiyor mu? bu durumda şansı vermeyen başta fatih terim olmak üzere a takım hocalarının görüşü ne? oyuncuların gelişimi mi yetersiz? bu gelişim yetersizliği oyuncu kaynaklı mı yoksa kulübün bu konuda eksikleri var mı? u17'de avrupa yarı finali görmüş takımın 8 oyuncusu ve yaş grubunda avrupa'nın en yeteneklileri arasında gösterilen mustafa kapı arasından sadece ozan kabak'ın bir yere gelebilmesi, kalan 8 oyuncunun bir türlü gelişim gösterememesi sorunun ana sebebinin oyuncular olmadığını, altyapı sistemimiz olduğunu bize göstermiyor mu? bu sorunu düzeltmek için ne gibi çalışmalar yapıldı veya yapılıyor?
2- altyapımızda aidiyet duygusunun aktarılamadığı ve bunun bir sorun olduğu kabul edilecek mi? z kuşağının bu duygusu zayıf olabilir lakin ajax, trabzonspor ve daha birçok örnekte oyuncular boş mukaveleyi imzalarken bizde neden karşımıza menajerleriyle çıkıyorlar? bunun hakkında nasıl bir araştırma yapıldı? örneğin semih kaya, altyapıdan çıkmasının avantajını kullanarak altyapı oyuncularıyla yemek yerken neden o masada menajeri vardı? ve neden sadece en yetenekli altyapı oyuncularıyla yemek yemişti? ozan'ı 16 yaşında bağlayan bu menajer ozan'la sözleşme uzatmak için daha 10 maç oynamışken sizden 1,5 milyon euro'luk kontrat istedikten sonra, ozan'ı 11 milyon euro'ya sattı diye çalışmaya devam mı edildi? bu örnekten yola çıkarak altyapıya menajerlerin sızmaması için ne gibi önlemler alındı? bugün nefret edilen arda turan, fenerbahçe'den yıllık 4 milyon euro (2009 senesinde) teklif almışken, avrupa'da istediği takıma gidebilecekken boş mukaveleye imza atmıştı, ozan kabak ya da mustafa kapı ise arda'nın yanına bile yaklaşmadan neden para pazarlığı yapabilecek seviyeye geldiler? (iki oyuncu da istedikleri parayı versek sözleşme uzatacaktı.)
kulüp ve taraftar olarak, beylik laflar edip oyuncuları suçlamak yerine bu ve benzeri soruları kendimize sorup önlemler almalıyız.
yoksa ’sizi buraya getiren yeteneğiniz, burada tutacak olan ise karakterinizdir.’’ sözü içi boş bir duvar yazısı olarak kalır.