17189
bize transferi konusunda çıkan haberlerin iyice artması ve en son ultraslanın da transfere onay verir nitelikteki floodu üzerine ben de bir kaç kelime karalamak istedim. https://twitter.com/.../1219314186037157895
altyapımızdan yetişmiş, avrupanın ve tüm dünyanın gözleri önünde gerek ulusal gerek uluslararası başarılara sahip, türk futbolunun en kariyerli oyuncularından birisi hatta en kariyerli oyuncusu olarak; sergilediği kötü davranışlar sebebiyle hem galatasaray taraftarı hem de türk halkının çok büyük çoğunluğu tarafından yalnızlığa itilmiş futbolcu. bu denli yalnız olmasının sebeplerini cagaman caga rumuzlu sözlük yazarı renktaşımız çok da güzel bir şekilde açıklamış (bkz: #2847477). yazdıklarının hepsine katılıyorum, arda'nın bu duruma gelmesinin nedenlerini çok güzel anlatmış.
kısa vadede (2019-2020 sezonu 2. devresi) saha içinde performans olarak arda'dan verim alabileceğimizi hiç sanmıyorum. şayet gelirse 2 ya da 3 farklı önde olduğumuz lig maçlarının son 20-30 dakikasında ve ziraat türkiye kupası maçlarında maksimum 45 dakika olacak şekilde, futbolu hatırlaması adına süre vermemiz gerektiğini düşünüyorum. eğer sene sonunda devam etme kararı alınırsa kendisine tatile çıkma yasağı getirilmeli ve bireysel antrenör eşliğinde 2020-2021 sezonu öncesi kampı başlayana kadar çalışma yapması gerekmekte. fazla kilolarından kurtulup; çeviklik ve gücünü, fiziğinin el verdiği ölçüde maksimumuna çıkartması lazım. açıkçası ben antrenör ya da kondisyoner değilim. kas yorgunluğu olur tatil yapması şart falan filan mevzularını bilemem. kendisi dünyanın en iyileriyle gerek rakip gerek takım arkadaşı olarak oynadı. dünyanın en sistemli hocalarından biri olan diego simeone ile çalıştı . dünyanın en sistemli takımlarından birisinde forma giydi (bkz: fc barcelona). demem o ki çok profesyonel futbol insanları ile çalıştı, aynı formayı terletti, aynı sahada ter döktü. bir futbolcunun görüp görebileceği neredeyse her şeyi gördü. arda turan belki bunca imkanın arasında profesyonel olabilmeyi başarsaydı şuan la liga da hala atletico madrid'in 10 numaralı formasını terletiyor olabilirdi. eğer ki futbolculuk kariyerinin son zamanlarını verimli geçirmek gibi bir niyeti var ise (9 gün sonra 33 yaşını dolduruyor) kendisine çok deneyimli ve işinde oldukça profesyonel bir özel antrenör tutması şart. kariyerinin sonuna kadar da bu antrenör eşliğinde bireysel antrenmanlarına devam etmesi gerekiyor. gerçekten futbol oynamak istiyorsa bunları yapması gerektiğini düşünüyorum.
arda her şeyden önce çok değerli bir yetenek. oyun zekası ve tecrübesi gayet üst düzey. kendisini futboldan o kadar uzaklaştırdı ki tekrardan sahaya odaklanabilir mi bunu bilemiyorum. şu an psikolojik olarak çok yıpranmış olduğunu düşünüyorum. futbola tekrardan odaklanabileceği tek yer galatasaray. başka hiç bir yerde futbol oynayabileceğini hiç sanmıyorum.
biraz empati yapalım.
hagi'nin attığı gole kale arkasında sevinen top toplayıcı bir çocuğum. ben de onun giydiği formayı ilerde giymenin hayali ile yatıp kalkıyorum. parçalıyı giymek için var gücümle çalışıyorum. zaman geliyor hak ettiğim 66 numaralı forma nasip oluyor ve tüm hırsımla, her tarafı çamur olana dek, düşe kalka, var gücümle o formayı terletiyorum. 2008 de milli takımımla beraber avrupada yarı final oynuyorum ve takımın en göze çarpan oyuncusuyum. uefa avrupa liginde kendimi tüm avrupaya gösteriyorum. atletico madrid'e 13 milyon euro'ya transfer olarak takımıma güzel bir bonservis getirisi sağlıyorum ve kendimi avrupanın önemli bir liginde, güzel bir şehrinin yeni ve düzgün bir yapılanmaya gitmiş bir kulübünde buluyorum. bu takımın 10 numaralı formasını terletiyorum aynı zamanda takımın çok önemli bir parçası oluyorum. messi'nin ve ronaldo'nun olduğu ligde atletico madrid ile şampiyon oluyorum. bu takımla şampiyonlar liginde final oynuyorum (sakatlığı sebebiyle oynayamasa da finale giden yolda çok büyük emeği olduğu tartışılmaz). 41 milyon euro gibi astronomik bir bedel ile barcelona ya transfer oluyorum. ben tüm bunları başarmışken neden kendi ülkemde beni sevmiyorlar?
neden arda'nın şu anda böyle bir durum içerisinde olduğunu uzun uzun anlatmaya gerek olduğunu düşünmüyorum, zira hepimiz nedenlerini açıkça biliyoruz. tekrardan nedenlere bakmak isteyenler için yukarı da da gösterdiğim üzere, bu durumu çok güzel bir şekilde özetleyen renktaşımızın entry'si (bkz: #2847477).
arda her şeyin farkında. yarın futbolu bıraksa arkasında bırakacağı imaj gerçekten güzel değil. bunu düzeltebilmesinin tek yolu galatasaray'a gelip var gücü ile çalışıp, hak ederek 22 ocak 2005 galatasaray bursaspor maçı ile sırtına geçirdiği 66 numaralı formayı tekrardan hak ederek almasıdır. evlat atsan atılmaz satsan satılmaz derler. arda turan galatasaray'ın evladı diyorsak bunca olaydan sonra biz onun gayretini, isteğini antrenmanda ve sahada görebilirsek arda'ya sahip çıkarız. arda yeter ki futbol dışında bir şeye kafa yormasın sadece futboluna odaklansın. bizden çok onun galatasaray'a ihtiyacı var bunun hepimiz farkındayızdır.
arda turan'ın yaptığı şeylerden o kadar rahatsız oldum ki kendisine olan sevgim gerçekten çok azaldı. ama ben arda turan'ın artık daha bilinçli olduğuna inanmak istiyorum dostlar. maddiyatı bir kenara bıraksın sadece futbol oynamak istediğini görelim. böyle bir futbolcunun yere çakılırcasına düşüşünü görmek beni üzüyor. hele hele galatasaray'ımızın alt yapısından yetişmiş ve galatasaray sevgisi taşıyan bir futbolcunun kariyerinin hangi noktadan buralara geldiğini görmek beni daha da üzüyor. son bir şans istiyor ve bunu açıkça her ortamda belli ediyor. bazı şeyleri telafi edemeyecek burası kesin ama bu son şans ona verilirse benim ondan görmek isteyeceğim şey özveri, disiplin, formaya adanmış bir ruh. belki bunları görürsem seni tekrardan eskisi gibi severim koca kafa.
altyapımızdan yetişmiş, avrupanın ve tüm dünyanın gözleri önünde gerek ulusal gerek uluslararası başarılara sahip, türk futbolunun en kariyerli oyuncularından birisi hatta en kariyerli oyuncusu olarak; sergilediği kötü davranışlar sebebiyle hem galatasaray taraftarı hem de türk halkının çok büyük çoğunluğu tarafından yalnızlığa itilmiş futbolcu. bu denli yalnız olmasının sebeplerini cagaman caga rumuzlu sözlük yazarı renktaşımız çok da güzel bir şekilde açıklamış (bkz: #2847477). yazdıklarının hepsine katılıyorum, arda'nın bu duruma gelmesinin nedenlerini çok güzel anlatmış.
kısa vadede (2019-2020 sezonu 2. devresi) saha içinde performans olarak arda'dan verim alabileceğimizi hiç sanmıyorum. şayet gelirse 2 ya da 3 farklı önde olduğumuz lig maçlarının son 20-30 dakikasında ve ziraat türkiye kupası maçlarında maksimum 45 dakika olacak şekilde, futbolu hatırlaması adına süre vermemiz gerektiğini düşünüyorum. eğer sene sonunda devam etme kararı alınırsa kendisine tatile çıkma yasağı getirilmeli ve bireysel antrenör eşliğinde 2020-2021 sezonu öncesi kampı başlayana kadar çalışma yapması gerekmekte. fazla kilolarından kurtulup; çeviklik ve gücünü, fiziğinin el verdiği ölçüde maksimumuna çıkartması lazım. açıkçası ben antrenör ya da kondisyoner değilim. kas yorgunluğu olur tatil yapması şart falan filan mevzularını bilemem. kendisi dünyanın en iyileriyle gerek rakip gerek takım arkadaşı olarak oynadı. dünyanın en sistemli hocalarından biri olan diego simeone ile çalıştı . dünyanın en sistemli takımlarından birisinde forma giydi (bkz: fc barcelona). demem o ki çok profesyonel futbol insanları ile çalıştı, aynı formayı terletti, aynı sahada ter döktü. bir futbolcunun görüp görebileceği neredeyse her şeyi gördü. arda turan belki bunca imkanın arasında profesyonel olabilmeyi başarsaydı şuan la liga da hala atletico madrid'in 10 numaralı formasını terletiyor olabilirdi. eğer ki futbolculuk kariyerinin son zamanlarını verimli geçirmek gibi bir niyeti var ise (9 gün sonra 33 yaşını dolduruyor) kendisine çok deneyimli ve işinde oldukça profesyonel bir özel antrenör tutması şart. kariyerinin sonuna kadar da bu antrenör eşliğinde bireysel antrenmanlarına devam etmesi gerekiyor. gerçekten futbol oynamak istiyorsa bunları yapması gerektiğini düşünüyorum.
arda her şeyden önce çok değerli bir yetenek. oyun zekası ve tecrübesi gayet üst düzey. kendisini futboldan o kadar uzaklaştırdı ki tekrardan sahaya odaklanabilir mi bunu bilemiyorum. şu an psikolojik olarak çok yıpranmış olduğunu düşünüyorum. futbola tekrardan odaklanabileceği tek yer galatasaray. başka hiç bir yerde futbol oynayabileceğini hiç sanmıyorum.
biraz empati yapalım.
hagi'nin attığı gole kale arkasında sevinen top toplayıcı bir çocuğum. ben de onun giydiği formayı ilerde giymenin hayali ile yatıp kalkıyorum. parçalıyı giymek için var gücümle çalışıyorum. zaman geliyor hak ettiğim 66 numaralı forma nasip oluyor ve tüm hırsımla, her tarafı çamur olana dek, düşe kalka, var gücümle o formayı terletiyorum. 2008 de milli takımımla beraber avrupada yarı final oynuyorum ve takımın en göze çarpan oyuncusuyum. uefa avrupa liginde kendimi tüm avrupaya gösteriyorum. atletico madrid'e 13 milyon euro'ya transfer olarak takımıma güzel bir bonservis getirisi sağlıyorum ve kendimi avrupanın önemli bir liginde, güzel bir şehrinin yeni ve düzgün bir yapılanmaya gitmiş bir kulübünde buluyorum. bu takımın 10 numaralı formasını terletiyorum aynı zamanda takımın çok önemli bir parçası oluyorum. messi'nin ve ronaldo'nun olduğu ligde atletico madrid ile şampiyon oluyorum. bu takımla şampiyonlar liginde final oynuyorum (sakatlığı sebebiyle oynayamasa da finale giden yolda çok büyük emeği olduğu tartışılmaz). 41 milyon euro gibi astronomik bir bedel ile barcelona ya transfer oluyorum. ben tüm bunları başarmışken neden kendi ülkemde beni sevmiyorlar?
neden arda'nın şu anda böyle bir durum içerisinde olduğunu uzun uzun anlatmaya gerek olduğunu düşünmüyorum, zira hepimiz nedenlerini açıkça biliyoruz. tekrardan nedenlere bakmak isteyenler için yukarı da da gösterdiğim üzere, bu durumu çok güzel bir şekilde özetleyen renktaşımızın entry'si (bkz: #2847477).
arda her şeyin farkında. yarın futbolu bıraksa arkasında bırakacağı imaj gerçekten güzel değil. bunu düzeltebilmesinin tek yolu galatasaray'a gelip var gücü ile çalışıp, hak ederek 22 ocak 2005 galatasaray bursaspor maçı ile sırtına geçirdiği 66 numaralı formayı tekrardan hak ederek almasıdır. evlat atsan atılmaz satsan satılmaz derler. arda turan galatasaray'ın evladı diyorsak bunca olaydan sonra biz onun gayretini, isteğini antrenmanda ve sahada görebilirsek arda'ya sahip çıkarız. arda yeter ki futbol dışında bir şeye kafa yormasın sadece futboluna odaklansın. bizden çok onun galatasaray'a ihtiyacı var bunun hepimiz farkındayızdır.
arda turan'ın yaptığı şeylerden o kadar rahatsız oldum ki kendisine olan sevgim gerçekten çok azaldı. ama ben arda turan'ın artık daha bilinçli olduğuna inanmak istiyorum dostlar. maddiyatı bir kenara bıraksın sadece futbol oynamak istediğini görelim. böyle bir futbolcunun yere çakılırcasına düşüşünü görmek beni üzüyor. hele hele galatasaray'ımızın alt yapısından yetişmiş ve galatasaray sevgisi taşıyan bir futbolcunun kariyerinin hangi noktadan buralara geldiğini görmek beni daha da üzüyor. son bir şans istiyor ve bunu açıkça her ortamda belli ediyor. bazı şeyleri telafi edemeyecek burası kesin ama bu son şans ona verilirse benim ondan görmek isteyeceğim şey özveri, disiplin, formaya adanmış bir ruh. belki bunları görürsem seni tekrardan eskisi gibi severim koca kafa.