36928
"sion'da 10 takım vardı. bir de çok genç bir takımla oynuyorduk. sağ bek 20, stoperler 18,19 yaşındaydı. isviçre'de çok ciddi bir devre arası var. 55 günlük bir ara veriyorlar. bunun yaklaşık 20 günü izin oluyor. başkan gelip, 'ilk yarıyı iyi bitiremezseniz, size güzel bir sürprizim var, fransa'da bir dağa sizi komando eğitimine yollayacağım' dedi. biz şaka sandık. tabii biz ligi kötü bir yerde bitirdik. 15 gün izin verdiler, sonra bir geldik biz kampa gideceğiz diye beklerken otobüse binip dağa gittik."
"o zaman bucaspor'un inanılmaz bir borcu vardı. süper lig'den bir alt lige düşmüşlerdi. 'ne kadar para bulursak bizim için o kadar iyi' diye düşünüyorlardı. beni o zaman fenerbahçe, beşiktaş, trabzonspor ve rubin kazan istemişti. rubin kazan ciddi bir para vermişti. başkan gelip bana, 'seni rusya'ya satacağım, çok iyi para veriyorlar salih' dedi. 'başkanım ben milli takımlarla rusya'ya gittim, orası çok soğuk, yeme-içme zor, ben rusya'ya gitmek istemiyorum, sakın beni rusya'ya göndermeyin' dedim. o zaman beşiktaş'ın da feda dönemiydi. finansal problemler vardı. 1.5 milyon euro'ya çıkmışlardı ancak 15, 20 çeke falan bölmüşlerdi. buca'nın da paraya ihtiyacı var. fenerbahçe de daha az sürede parayı ödemiş, böylece fenerbahçe'ye gitmiştim. bucaspor'da bana formayı ilk veren samet aybaba'ydı. altyapıdayken bir maç izlemiş, 'bu çocuğu istiyorum' deyip, beni a takıma çıkarmıştı. fenerbahçe ile sözleşme imzaladıktan sonra samet hoca beşiktaş'ın başına geçti. samet hoca, 'salih tüh kaçırdım seni, ben olsam beşiktaş'a gelirdin' dedi. 'hocam kısmet değilmiş' dedim. samet aybaba fenerbahçe'yle anlaşmadan önce beşiktaş'ın başında olsaydı o zaman beşiktaş'a gidebilirdim. çünkü bana takımda formayı veren samet hocaydı. onun için beşiktaş'ı tercih edebilirdim."
"benim zamanımda roma'nın başında rudi garcia vardı. benim zamanımda oyuncu grubu inanılmazdı. isimleri çok fazla saymaya gerek yok. totti oradaydı ve skor ne olursa olsun totti oyuna giriyordu. oyuna atamadık kendimizi. ben döndüm, aradan 2-3 sene geçti. cengiz ünder oraya gitti, daha farklı bir oyuncu grubunun içine, farklı bir hocayla gitti. cengiz'in hocası her oyuncuya şans verdi. gençleri seven de bir hocaya denk geldi. cengiz'e şans verdi, cengiz de o şansı aldı, götürdü. şimdi merih demiral kardeşim mesela. 3 sene önce merih'i kimse tanımıyorken, 3 sene sonra merih en iyi 1-2 takımından birisi diyebileceğimiz bir yerde ilk 11 oynuyor. o da tutturdu, götürüyor. allah yollarını, bahtlarını açık etsin diyorum."
"en başa döneyim; mesela rubin kazan'a gitsem ne olurdu? bir anda rusya'da bulabilirdim kendimi. başkana 'tamam' desem ve rusya'ya satsa neler yaşanacaktı, kim bilir. ya da beşiktaş'a gitseydim veya roma bana 10 milyon euro verdiğinde 4 yıllık sözleşme imzalayacaktım, kiralık gitmemiş olacaktım. benim keşke dediğim iki yer var. keşke fenerbahçe'den sion'a kiralık gitmeseydim. çünkü kalsaydım ben oynayacağıma inanıyordum. bir anda sion'a sürüklendim gibi bir şey oldu."
"ben geçen sene de fenerbahçe'de kalmak istiyordum. geçen sene empoli'nin başında ben roma'ya transfer olduğumda yardımcı hocalardan birisi vardı. o, empoli ile anlaşınca benim durumu soruyor. ben kalmak istediğimi, tekrardan gitmek istemediğimi söyledim. ama damien comolli, 'gidip oynasan senin için daha iyi olur' dedi. 'sen git daha fazla oyna, biz orta sahaya transfer yapacağız' dedi. öyle olunca gitmek zorunda kaldım. empoli ile görüşürken antrenmanda bileğimi burktum. bağlarım zedelendi. yaz dönemi ki çok önemli ben yaklaşık 20 gün antrenman yapamadım. sezon başı kampını yiyemedim. öyle gittim empoli'ye. kamp dönemini iyi geçiremedim, sakatlığım oldu. 1 sene önce şampiyon olmuşlar, belli, oturmuş bir kadro var. o kadronun içine girmek de kolay olmadı. orta sahada da bennacer olsun, krunic olsun onlar da şimdi milan'a transfer oldular. kaliteli oyunculardı. onların seviyesine gelmek biraz zaman aldı. tam ben oynamaya başladım, ilk maçımda girdim gol attım, juventus'a, napoli'ye karşı oynadım. o ara beni empoli'ye çağıran hoca kovuldu. tam ben formayı aldım, yeni hoca geldi, eski kadroyu seçti. yeni hocadan sonra ben forma yüzünü unuttum. 5-6 hafta beni hiç oynatmadı. sonra eski hoca geldi, tekrardan oynamaya devam ettim. öyle böyle geçirdik geçen sezonu."
salih uçan
"o zaman bucaspor'un inanılmaz bir borcu vardı. süper lig'den bir alt lige düşmüşlerdi. 'ne kadar para bulursak bizim için o kadar iyi' diye düşünüyorlardı. beni o zaman fenerbahçe, beşiktaş, trabzonspor ve rubin kazan istemişti. rubin kazan ciddi bir para vermişti. başkan gelip bana, 'seni rusya'ya satacağım, çok iyi para veriyorlar salih' dedi. 'başkanım ben milli takımlarla rusya'ya gittim, orası çok soğuk, yeme-içme zor, ben rusya'ya gitmek istemiyorum, sakın beni rusya'ya göndermeyin' dedim. o zaman beşiktaş'ın da feda dönemiydi. finansal problemler vardı. 1.5 milyon euro'ya çıkmışlardı ancak 15, 20 çeke falan bölmüşlerdi. buca'nın da paraya ihtiyacı var. fenerbahçe de daha az sürede parayı ödemiş, böylece fenerbahçe'ye gitmiştim. bucaspor'da bana formayı ilk veren samet aybaba'ydı. altyapıdayken bir maç izlemiş, 'bu çocuğu istiyorum' deyip, beni a takıma çıkarmıştı. fenerbahçe ile sözleşme imzaladıktan sonra samet hoca beşiktaş'ın başına geçti. samet hoca, 'salih tüh kaçırdım seni, ben olsam beşiktaş'a gelirdin' dedi. 'hocam kısmet değilmiş' dedim. samet aybaba fenerbahçe'yle anlaşmadan önce beşiktaş'ın başında olsaydı o zaman beşiktaş'a gidebilirdim. çünkü bana takımda formayı veren samet hocaydı. onun için beşiktaş'ı tercih edebilirdim."
"benim zamanımda roma'nın başında rudi garcia vardı. benim zamanımda oyuncu grubu inanılmazdı. isimleri çok fazla saymaya gerek yok. totti oradaydı ve skor ne olursa olsun totti oyuna giriyordu. oyuna atamadık kendimizi. ben döndüm, aradan 2-3 sene geçti. cengiz ünder oraya gitti, daha farklı bir oyuncu grubunun içine, farklı bir hocayla gitti. cengiz'in hocası her oyuncuya şans verdi. gençleri seven de bir hocaya denk geldi. cengiz'e şans verdi, cengiz de o şansı aldı, götürdü. şimdi merih demiral kardeşim mesela. 3 sene önce merih'i kimse tanımıyorken, 3 sene sonra merih en iyi 1-2 takımından birisi diyebileceğimiz bir yerde ilk 11 oynuyor. o da tutturdu, götürüyor. allah yollarını, bahtlarını açık etsin diyorum."
"en başa döneyim; mesela rubin kazan'a gitsem ne olurdu? bir anda rusya'da bulabilirdim kendimi. başkana 'tamam' desem ve rusya'ya satsa neler yaşanacaktı, kim bilir. ya da beşiktaş'a gitseydim veya roma bana 10 milyon euro verdiğinde 4 yıllık sözleşme imzalayacaktım, kiralık gitmemiş olacaktım. benim keşke dediğim iki yer var. keşke fenerbahçe'den sion'a kiralık gitmeseydim. çünkü kalsaydım ben oynayacağıma inanıyordum. bir anda sion'a sürüklendim gibi bir şey oldu."
"ben geçen sene de fenerbahçe'de kalmak istiyordum. geçen sene empoli'nin başında ben roma'ya transfer olduğumda yardımcı hocalardan birisi vardı. o, empoli ile anlaşınca benim durumu soruyor. ben kalmak istediğimi, tekrardan gitmek istemediğimi söyledim. ama damien comolli, 'gidip oynasan senin için daha iyi olur' dedi. 'sen git daha fazla oyna, biz orta sahaya transfer yapacağız' dedi. öyle olunca gitmek zorunda kaldım. empoli ile görüşürken antrenmanda bileğimi burktum. bağlarım zedelendi. yaz dönemi ki çok önemli ben yaklaşık 20 gün antrenman yapamadım. sezon başı kampını yiyemedim. öyle gittim empoli'ye. kamp dönemini iyi geçiremedim, sakatlığım oldu. 1 sene önce şampiyon olmuşlar, belli, oturmuş bir kadro var. o kadronun içine girmek de kolay olmadı. orta sahada da bennacer olsun, krunic olsun onlar da şimdi milan'a transfer oldular. kaliteli oyunculardı. onların seviyesine gelmek biraz zaman aldı. tam ben oynamaya başladım, ilk maçımda girdim gol attım, juventus'a, napoli'ye karşı oynadım. o ara beni empoli'ye çağıran hoca kovuldu. tam ben formayı aldım, yeni hoca geldi, eski kadroyu seçti. yeni hocadan sonra ben forma yüzünü unuttum. 5-6 hafta beni hiç oynatmadı. sonra eski hoca geldi, tekrardan oynamaya devam ettim. öyle böyle geçirdik geçen sezonu."
salih uçan