1018
iş güç derken bir gramlık boş vaktimizden ayırıp şurada yazıp çiziyoruz, sahada, saha kenarında ter döken insanlar var, çoluğunun çocuğunun rızkından kesip yağmur çamur demeden takımının yoluna düşen insanlar var, sırf futbolu sevdiği için beş para etmez düzene para akıtan onlarca sponsor var. yılların emekleri, alın teri, çekilen çileler, sinir stres, akıtılan milyonlarca, milyarlarca dolar bir takım insanların egosuna göre dizayn ediliyor, olacak iş değil. bir zümreye ait değil, aynı siyasal fikirleri paylaşmıyor diye ülkenin yetiştirdiği en büyük teknik adamın altını oyuyorlar iki senedir. şu ana kadar güçleri terim'i indirmeye yetmese de olabildiğince yıprattılar hocayı ve camiayı. trabzonspor'un uzun yıllar sonra ilk defa büyük adımlarla şampiyonluğa gittiği bir ortamda, yine kendileriyle aynı yolda yürümeyen ünal karaman'ın üzerinin çizilmesine ön ayak oluyorlar. işe yaramaz, futboldan çok magandacılıkla uğraşan karaktersiz adamların büyük takımlara transferine ön ayak olurken, diğer yandan yandaş olmayan oyunculara, teknik adamlara kapıları kapatıyorlar. kulüplerin başkanlık seçimlerinde bile yüzde yüz etkiye sahipler. başkan seçtirip, iki günde paketliyorlar. federasyon başkanı, kurulları zaten yıllarca aynı yatağa girdikleri yandaş iş adamları ve müteahhitler. ülke takımlarının avrupa performansları da gün gibi meydanda. artık bu memlekette futbola kafa yormak, zaman ayırmak hiç içimden gelmiyor. stresli yaşamlarımızdan çıkış noktası gördüğümüz tek tutkumuz olan bu güzel oyundan nefret etmemize neden olan her kimse allah onların belasını versin!