1010
demirören ile başlayan kötü, plansız ve taraflı yönetim özdemir ile devam ediyor. maalesef bunlar göz göre göre yapılıyor. bir kısım şeyler arka planda bile kalıyor olsa da, göz önünde dolaşan olaylarda azımsanacak seviyede değil. bizim yönetimlerimiz de bugüne kadar bunlara karşı durabilmiş değiller. sadece ünal aysal döneminde dik bir duruş sergilenmeye çalışıldı, onun haricinde sonradan da olsa hep çoğunluğa katılan taraf olduk ya da zorunda kaldık. şimdi ki özdemir yönetimi, tarafını yine açıkça belli etmiştir. koç'un yönetimindeki rakibimizin nasıl kollandığını hem sahada, hem de değiştirilen kararlarda çok rahat görebiliyoruz.
yabancı sınırı mevzusunda da görebiliyoruz ki galatasaray galibiyetleri sıralamadığından dolayı henüz dile getirmiyorlar. ancak biliyoruz ki; sezonun ikinci yarısında toparlandığımızda karşımıza çıkacak ilk mevzu yabancı sınırıdır.
türk futbolunu nasıl geliştirebiliriz, yurt dışında izlenebilirliği nasıl arttırırız, stadyumların ve zeminlerinin futbolcu sağlığı ve oyun kalitesi anlamında nasıl bir düzen sağlarız diye düşünmek yerine, galatasaray'ın önüne nasıl geçeriz derdindeler.
umuyorum ki bir gün o tarafsız ve profesyonel yönetim türk futbolunun başına geçecek ve sadece türk futbolunun gelişimi için çaba sarf edecek.
yabancı sınırı mevzusunda da görebiliyoruz ki galatasaray galibiyetleri sıralamadığından dolayı henüz dile getirmiyorlar. ancak biliyoruz ki; sezonun ikinci yarısında toparlandığımızda karşımıza çıkacak ilk mevzu yabancı sınırıdır.
türk futbolunu nasıl geliştirebiliriz, yurt dışında izlenebilirliği nasıl arttırırız, stadyumların ve zeminlerinin futbolcu sağlığı ve oyun kalitesi anlamında nasıl bir düzen sağlarız diye düşünmek yerine, galatasaray'ın önüne nasıl geçeriz derdindeler.
umuyorum ki bir gün o tarafsız ve profesyonel yönetim türk futbolunun başına geçecek ve sadece türk futbolunun gelişimi için çaba sarf edecek.