resim
Hasan Gökhan Şaş
Görev:Yardımcı Antrenör
Takım:-
Yaş:47
Uyruk:Türkiye
  • 2290
    1998-99 sezonunda ankaragücü'nden transfer edildikten sonra 2008-2009 sezonu sonunda futbolu bırakana kadar 11 sezon galatasaray forması giyen ve uefa kupasını kazanan efsane kadronun da önemli bir parçası olan efsane sol kanat futbolcumuz.

    futbolu bırakmadan önceki son iki yılı haricinde 9 yıl üst üste her sezon ligde minimum 20 maçta oynamış. 11 sezonluk galatasaray kariyerinde 234'ü lig, 59'u avrupa kupaları olmak üzere toplam 307 maça çıkmış. 27'si ligde, 5'i avrupa kupalarında olmak üzere toplam 32 gol atmış. bu sayıların işaret ettiği, hasan şaş'ın gayet istikrarlı ve başarılı bir futbolcu olduğu: 9 sezon üst üste ligde ortalama 24 maça, artı yıllık 10-20 arası değişen avrupa kupaları ve milli maçlara çıkıp takımın skoruna hep doğrudan katkıda bulunan bir oyuncu performansı gayet nadir rastlanan çok değerli bir şey. (2000-01 sezonunda 12, 2001-02 sezonunda 11 avrupa kupaları maçlarına; 2001 yılında 9, 2002 yılında 10 milli maça çıkmış.)

    hasan'ın en verimli olduğu dönem mircea lucescu ile birlikte çalıştığı dönemdi, yukarıdaki sayıların da işaret ettiği gibi (en çok maça çıkma ve en yüksek gol sayılarına 2000-01 ve 2001-02 sezonlarında ulaşmıştı). hasan çalım atmayı çok seven bir futbolcuydu ve sol çizgiden içe doğru üst üste atmaya çalıştığı çalımları o dönemlerde genç bir galatasaraylı olan ve her şeyi bildiğini sanan beni kimi zaman kızdırırdı. ama daha sonra buna farklı bir açıdan bakmayı öğrendim: o dönemlerde okuduğum bir haberde hasan'ın bu çalım denemelerinin onu o yapan temel özelliği olduğunu ve bu nedenle ona bu konuda olabildiğince özgürlük sağladığını söylüyordu lucescu. böylece hasan'dan çok verimli bir şekilde yararlanmayı başarmıştı.

    hasan örneğinden yola çıkarak bu bizi biz yapan özellikleri kucaklamak konusu üzerinde düşünüyorum son dönemlerde. hepimizin bizi kendimiz yapan olumlu ve olumsuz bazı özelliklerimiz var. olumlu ve olumsuz özellikler aslında aynı bütünün birer parçası, biri olduğu için diğeri de var. hasan'ın çalım atma sevdası gibi: çalım atıp rakipten oyuncu eksiltmek büyük bir meziyet; bunu yapabilen bir oyuncunun daha çok yapmaya girişmesi bir özgüven ifadesi ama diğer taraftan doğru yönetilmeyen fazla özgüven başarısızlık getiriyor çünkü insan bedeninin sınırları ve rakiplerin oyuncuya karşı aldığı önlemler varken üst üste çalım atmayı denemek hiç akıllıca değil. bir narsist gibi kendimizdeki olumlu özelliğe hayran olmak veya fazla eleştirel bir tutumla kendimizdeki olumsuz özellikten dolayı kendimizi yeterince beğenmemek yerine, olumlu ve olumsuz özelliklerimizin birbirine bağlı olduğunu görebilmek ve böylece ikisini de kucaklayabilmek bize olumlu özelliğimizden daha çok yararlanıp olumsuzun etkisini minimumda tutmayı sağlayacaktır diye düşünüyorum. tabi bunun için etrafımızda lucescu gibi bize anlayışla yaklaşan, kızmak yani yasakçı bir tutum yerine 'kendini kabul et, sınırlarını bil, yine dene, daha çok dene ama sınırlarını bilerek dene' diye yol gösteren bir yol gösterici figürün olması her şeyi çok kolaylaştırır.

    düzenleme: gizli bakınızlar eklendi.
App Store'dan indirin Google Play'den alın