2010
büşra develi ismini duyanınız vardır. kendisi ile bir dönem baya iyiydi aramız. 8 9 yıl kadar önce, o zamanlar büşra daha lisedeydi tabii ki. ama o zaman da uzun boylu, dikkat çekici, çok güzel bir kızdı. hayali o zamanlar da oyuncu olmaktı. ben de ona sen bu dış görünüşle zaten mutlaka bir yerlere gelirsin ama önemli olan o yerlere gelirkenki tavrın derdim. çünkü sen güzel olduğun için yanlışların pek yüzüne vurulmayacak, zirveye giderken dış görünüşün sana fazlasıyla yardımcı olacak ama dikkat et derdim. çünkü o güzelliği kaybetmeye başladığın anda zirveden inmeye başladığın anda oraya çıkarken karşılaştığın insanlardan bazılarını yine göreceksin. çoğu seni kıskanacak hatta senden nefret edecek. dedim hep. uzun süredir konuşmuyoruz, benim numaram değişti, sosyal medya hesaplarını 2 yıl kadar kapattım falan. şimdi de tekrar mesaj atıp benim, eklesene falan demek istemiyorum açıkçası.
mourinho'dan büşra'ya nasıl geldim? mou zirveye çıkarken yaptığı her hareket hayranlık uyandırırdı. bugün itici bulunan pek çok şey o zamanlar karizmatikti. sevmeyeni yoktu. bugün ise eleştirilmenin ötesinde alay edilen bir adama dönüşmek üzere. elbette bunda kendisinin de payı var. hiçbir zaman uzlaşmacı biri olmadı, her zaman insanlara tepeden bakan bir imajı vardı. doğrusu belki de bu imajı kendisi yaratmadı ama onu sahiplendi ve ondan şikayetçi de olmadı. eğer öyle bir imajı olmasaydı şu an bu kadar eleştiri almayacaktı, modası geçmiş denmeyecekti çünkü mourinho başarısız sezonlar yaşamış olsa da mesela manchester united'ın ferguson sonrası en çok kupa gördüğü dönem mourinho dönemiydi.
yalnız bir gerçek de var; eskiden girdiği tüm psikolojik savaşları kazanan, hep doğru kararları veren mourinho son yıllarda psikolojik savaşları kaybetmeye başladı. ve tottenham tercihiyle de yanlış bir karar verdi bana kalırsa. çok sert bir lige, çok karışık bir takıma gitti. onun yerine yeniden yapılanmaya gidecek paralı bir takım, görece daha kolay bir lig daha iyi bir tercih olurdu yeniden zirveye çıkmak için. bu bağlamda bayern munih daha doğru bir takım olurdu bence.
mourinho'dan büşra'ya nasıl geldim? mou zirveye çıkarken yaptığı her hareket hayranlık uyandırırdı. bugün itici bulunan pek çok şey o zamanlar karizmatikti. sevmeyeni yoktu. bugün ise eleştirilmenin ötesinde alay edilen bir adama dönüşmek üzere. elbette bunda kendisinin de payı var. hiçbir zaman uzlaşmacı biri olmadı, her zaman insanlara tepeden bakan bir imajı vardı. doğrusu belki de bu imajı kendisi yaratmadı ama onu sahiplendi ve ondan şikayetçi de olmadı. eğer öyle bir imajı olmasaydı şu an bu kadar eleştiri almayacaktı, modası geçmiş denmeyecekti çünkü mourinho başarısız sezonlar yaşamış olsa da mesela manchester united'ın ferguson sonrası en çok kupa gördüğü dönem mourinho dönemiydi.
yalnız bir gerçek de var; eskiden girdiği tüm psikolojik savaşları kazanan, hep doğru kararları veren mourinho son yıllarda psikolojik savaşları kaybetmeye başladı. ve tottenham tercihiyle de yanlış bir karar verdi bana kalırsa. çok sert bir lige, çok karışık bir takıma gitti. onun yerine yeniden yapılanmaya gidecek paralı bir takım, görece daha kolay bir lig daha iyi bir tercih olurdu yeniden zirveye çıkmak için. bu bağlamda bayern munih daha doğru bir takım olurdu bence.
