35
kendisini tanımıyorum ve ilk kez birinin başlığı altına yazıyorum (çok büyük olasılıkla son kez) ancak hemen hemen 2 hafta kadar önce şöyle bir entry (bkz: #2799435) yazmıştı.
yaklaşık 10 gündür çok yoğun olduğumdan bu entry hakkında yazmak istediklerimi hep ertelemiştim, son 1-2 gündür de entry'yi neresinden tutayım da başlayayım diye bakıyorum. çünkü çok garibime gitti.
"...teklif edeceğim...". diyor yazar. niçin? o senden daha üstün bir varlık mı?
niçin bu kararı karşıdakine atmak zorundayız. hem baskı altında olan, zorlukla uğraşan, acabalarla kafası dolu iken bir şekilde cesareti toplayarak niçin böyle bir şey yapmak zorundayız? çok önemli biri mi? evrende neslini devam ettirebilmek için kalmış son varlık mı? neden? niçin? onu üstün kılan ne?
o evinde, arkadaşlarının arasında vay efendim şununla yazıştım, yok efendim şununla yazıştım, şu ana kadar şu kadar kişi benimle ilgilendi vb. gibi düşünceler ile bir taraflarını kaldırırken (erkeklerin çanak tutması ile) sen üzerine yüklediğin anlamsız bir baskı ile kendini geriyorsun ve belki mutluluk dediğin kavramı karşıdaki kişinin 2 dudağı arasına bırakıyorsun.
hayat adil değil. kadın-erkek ilişkileri hiç adil değil. sen (xy kromozomlu birey) teklif edersin o (xx kromozomlu birey) reddeder. sen uğraşırsın, dil dökersin, çaba sarfedersin, maddi ve manevi fedakarlıkta bulunursun ama bunların karşılığında mutsuzluğunla kalırsın. sen bunları yaşarken ona ise hiçbir zarar gelmez. neden?
"...hayatta bakmaz dediğim kız...". niye bakmaz acaba? talep-fiyat dengesi?
mikroekonomide basitçe talep arttığı zaman fiyatlar yükselişe geçer ve kişilerin almaya razı oldukları noktaya kadar tırmanır. sen (erkek), en başından itibaren düşünecek olursak, onunla tanışmaya çalışıp, numarasını alıp, muhabbet kurup ilerletmeye çalışıp bir yerlerde konuşmaya çalışırsan; o da 'ekmek piş ağzıma düş' mantığı ile sen ve senin gibi birçok xy kromozomlu ile şansını dener ve haklıdır da çünkü altın yumurtlayan tavuk kesilmemelidir. kimse karşı cins tarafından beğenilmenin, ilgi görmenin istemediği bir şey olduğunu söyleyemez.
bir de şöyle (bkz: #2799476) bir entry yazılmış o entrye cevap olarak. en az onun kadar ilginç.
özgüven demiş sevgili yazar. özgüven! allah allah çok garip. demek özgüvenin şartları içinde karşı cinse karşılıksız çaba göstermek de varmış. bir yaşıma daha girdim. demek ki özgüven ölçütünün içinde bu da varmış! eyvallah!
biraz sağduyulu düşünelim. bu özgüvenin bir belirtisi midir? ya da boşverin. özgüven nedir? özgüven basitçe kişinin kendine yönelik iyi duygular geliştirerek kendisini iyi hissetmesidir.
"...barzolar, hanzolar bizden daha fazla özgüven sahibi olduğu için onların yanında..." barzolar ve hanzolar daha özgüvenli oldukları için değil yolunacak bir tavuk, birer enayi oldukları için onların yanında. onları xx kromozomluları pohpohladıkları, prenses rollerine bürüdükleri için onların yanındalar. o barzolara kendi yetkinlikleri doğrultusunda bir topluluk karşısında konuşmaya çalıştıklarında altlarına işerler. ama pardon özgüven bu değildi. birilerinin *ötünü yalamaktı. çok özür dilerim. onlar ve onlar gibi xx kromozomluların peşinden koşanlar en özgüvenli olanlar.
sen aklı başında, sağduyulu, mantıklı ve özgüvenli (!) bir bireysin. herhangi bir xx kromozomluya karşı duygular besleyerek sonunda muhtemel mutsuzluğunla sonuçlanacak bir girişime mi girersin yoksa kendini tatmin edecek (sosyal çevre, başarı, para, statü, arkadaşlar, aile vb.) gibi unsurlara mı yönelirsin.
tarafınızı seçin. bu düzen maalesef değişmeyecektir. ben neler yazarsam yazayım bu cümleler buradan dışarı çıkmayacaktır ve erkeklerin sapık muamelesi görerek halen itin götüne sokulması ve buna rağmen bizim de uslanmaz gibi xx kromozomlulara prim vermemiz sona ermeyecektir. maalesef üzgünüm.
yaklaşık 10 gündür çok yoğun olduğumdan bu entry hakkında yazmak istediklerimi hep ertelemiştim, son 1-2 gündür de entry'yi neresinden tutayım da başlayayım diye bakıyorum. çünkü çok garibime gitti.
"...teklif edeceğim...". diyor yazar. niçin? o senden daha üstün bir varlık mı?
niçin bu kararı karşıdakine atmak zorundayız. hem baskı altında olan, zorlukla uğraşan, acabalarla kafası dolu iken bir şekilde cesareti toplayarak niçin böyle bir şey yapmak zorundayız? çok önemli biri mi? evrende neslini devam ettirebilmek için kalmış son varlık mı? neden? niçin? onu üstün kılan ne?
o evinde, arkadaşlarının arasında vay efendim şununla yazıştım, yok efendim şununla yazıştım, şu ana kadar şu kadar kişi benimle ilgilendi vb. gibi düşünceler ile bir taraflarını kaldırırken (erkeklerin çanak tutması ile) sen üzerine yüklediğin anlamsız bir baskı ile kendini geriyorsun ve belki mutluluk dediğin kavramı karşıdaki kişinin 2 dudağı arasına bırakıyorsun.
hayat adil değil. kadın-erkek ilişkileri hiç adil değil. sen (xy kromozomlu birey) teklif edersin o (xx kromozomlu birey) reddeder. sen uğraşırsın, dil dökersin, çaba sarfedersin, maddi ve manevi fedakarlıkta bulunursun ama bunların karşılığında mutsuzluğunla kalırsın. sen bunları yaşarken ona ise hiçbir zarar gelmez. neden?
"...hayatta bakmaz dediğim kız...". niye bakmaz acaba? talep-fiyat dengesi?
mikroekonomide basitçe talep arttığı zaman fiyatlar yükselişe geçer ve kişilerin almaya razı oldukları noktaya kadar tırmanır. sen (erkek), en başından itibaren düşünecek olursak, onunla tanışmaya çalışıp, numarasını alıp, muhabbet kurup ilerletmeye çalışıp bir yerlerde konuşmaya çalışırsan; o da 'ekmek piş ağzıma düş' mantığı ile sen ve senin gibi birçok xy kromozomlu ile şansını dener ve haklıdır da çünkü altın yumurtlayan tavuk kesilmemelidir. kimse karşı cins tarafından beğenilmenin, ilgi görmenin istemediği bir şey olduğunu söyleyemez.
bir de şöyle (bkz: #2799476) bir entry yazılmış o entrye cevap olarak. en az onun kadar ilginç.
özgüven demiş sevgili yazar. özgüven! allah allah çok garip. demek özgüvenin şartları içinde karşı cinse karşılıksız çaba göstermek de varmış. bir yaşıma daha girdim. demek ki özgüven ölçütünün içinde bu da varmış! eyvallah!
biraz sağduyulu düşünelim. bu özgüvenin bir belirtisi midir? ya da boşverin. özgüven nedir? özgüven basitçe kişinin kendine yönelik iyi duygular geliştirerek kendisini iyi hissetmesidir.
"...barzolar, hanzolar bizden daha fazla özgüven sahibi olduğu için onların yanında..." barzolar ve hanzolar daha özgüvenli oldukları için değil yolunacak bir tavuk, birer enayi oldukları için onların yanında. onları xx kromozomluları pohpohladıkları, prenses rollerine bürüdükleri için onların yanındalar. o barzolara kendi yetkinlikleri doğrultusunda bir topluluk karşısında konuşmaya çalıştıklarında altlarına işerler. ama pardon özgüven bu değildi. birilerinin *ötünü yalamaktı. çok özür dilerim. onlar ve onlar gibi xx kromozomluların peşinden koşanlar en özgüvenli olanlar.
sen aklı başında, sağduyulu, mantıklı ve özgüvenli (!) bir bireysin. herhangi bir xx kromozomluya karşı duygular besleyerek sonunda muhtemel mutsuzluğunla sonuçlanacak bir girişime mi girersin yoksa kendini tatmin edecek (sosyal çevre, başarı, para, statü, arkadaşlar, aile vb.) gibi unsurlara mı yönelirsin.
tarafınızı seçin. bu düzen maalesef değişmeyecektir. ben neler yazarsam yazayım bu cümleler buradan dışarı çıkmayacaktır ve erkeklerin sapık muamelesi görerek halen itin götüne sokulması ve buna rağmen bizim de uslanmaz gibi xx kromozomlulara prim vermemiz sona ermeyecektir. maalesef üzgünüm.