16
tarih 3 mayis 1989. hasta galatasarayli rahmetli babam, galatasaray asigi ben ve hasta fenerbahceli dayim. sanirim kupa maciydi. mac oncesi her minik taraftarin yasadigi travma gibi ben de dayimin '' gel oglum sana cikolata alayim para vereyim fenerbahceli ol'' demesinin magduru olmustum. tabii 8 yasinda bir cocuk icin kacinilmaz bir firsat gibi gorunsede galatasaray sevgisi agir basmisti. 8 yasinda olsam bile her mac sonrasi milliyet gazetesini alir, spor sayfasini acar galatasarayin maci ile alakali yazilanlari sikilmadan okurdum. spor studyosu basladigi zaman futbol hastasi olan komsumuzun evinde solugu alirdim. gece 1'e kadar oturur maclari izlerdim. hal boyle olunca pek tabii dayim beni fenerbahceli yapamamisti. mac basladi. ilk yari babam ve ben sarmas dolas maci izliyorduk. dile kolay fenerbahce karisisnda 3-0 ondeydik. ilk yari bitmisti. o an hissettigim duygu ve sevinci hala bugun bile hatirlayabiliyorum. ikinci yari basladi ve fenerbahcenin golleri ardi ardina gelmeye baslamisti. yemin ediyorum her fenerbahce ataginda kalbimin heyecandan atmasini unutamiyorum. ben hayatimda bu kadar heyecanlandigimi hatirlamiyorum. dusunun daha yasim 8. mac bittiginde 4-3 yenilmistik ve ben hungur hungur agliyordum. tabii bir yandan da dayimin beni sinir etmesine gogus germeye calisiyordum. iste dostlar ben o gunden bu yana derbi maclarini izleyemiyorum. 90 dakikalik macin belki sadece 20 dakikasini falan izleyebiliyorum. genelikle baska odaya gidip heyecanli kisimlari dinliyorum. siz bu duruma cocukluk travmasi diyebilirsiniz fakat ben buna galatasaray aski diyorum.