14
yanlış bulduğum akımdır. evet delicesine ofsayt yiyeceğimi bile bile yazıyorum bunları.
sevgili arkadaşalar, geçen seneden beri yeni gelen bir akım olarak kaybedilen maçlardan sonra, özellikle de maç deplasmandaysa, takımı karşılayıp moral vermek oldukça mantıklı, yürekten ve doğru bir hareketti. bir çok taraftarımız maç sonunda takıma moral veriyor onları ne olursa olsun desteklediğini gösteriyordu. bu durum takımla beraber fatih terim için de geçerliydi. kendisine saygım sonsuzdur. başarılarımızın büyük çoğunluğu onunla kazanılmış ve en güzel mutluluklar onunla yaşanmıştır.
ama
hem takımda hem de fatih terim’de bu desteğin yan etkileri ortaya çıkmaya başladı. desteklendiğini bilmek çok güzel bir motivasyondur. insanı ittirir, daha fazlasını yapmaya zorlar, sınırlarını aştırır. başka ne bunu yapar biliyor musunuz ? korku. biz kötü giden takımı, kötü giden teknik direktörü destekledik. “zor günler geçecek, siz inan yeter !” dedik. geçti de, şampiyon olduk. ancak artık olmuyor. takım sene başından beri top oynamıyor. bunu oyunculara da bağlayabilirsiniz, yönetime de bağlayabilirisiniz, teknik direktöre de. ben hepsine bağlıyorum. hem kötü oynayan futbolcular, hem formuz teknik direktör, hem de -ne kadar sevsem de- boş konuşan ve pasif bir yönetim var. ve de korku yok !
kimsede “ya ben kötü gidiyorum, bir şeyler olmasın, ya yönetim beni satmak isterse, ya hocamdan kesik yersem” korkusu yok ! takımın genelinde “aman n’olacak 3 senelik sözleşmem var, param yatıyor her türlü 11’im/yedeğim arada şampiyonlar liginde piyasa yaparım kimse de bir şey demez” fikri olduğunu düşünüyorum. sayın teknik direktörümüzün ise işine konsantre olmadığını ve bunun uzun süredir böyle olduğunu hepimiz biliyoruz. ne olursa olsun desteklemek güzel bir şey ama uzun dönemde maalesef böyle yan etkileri, eksileri oluyor. artık vakit tepki gösterme, biraz korku salma vaktidir. kötü futbolcu ıslıklanır, kötü teknik direktör yuhalanır, kötü yönetim istifaya çağrılır. burada anormal hiç bir şey yoktur. bunlar da insanlarda gerekli etkiyi bırakmıştır, bırakır ve bırakacaktır.
sevgili renktaşlar, unutmayalım, tek bir galatasaray var ve onun da böyle bir ekonomik çalkantıda, böyle büyük paralar yatırılmışken (kurulan kadro bonservissiz lakin futbolcular öpücükle oynamıyor) başarısız olma lüksü yoktur.
saygılar
dipnot: farklı fikirdeki insanlara saygı duyarım ama aynısını kendim de bekliyorum, lütfen saygı sınırları içersinde fikirlerimizi belirtelim.
sevgili arkadaşalar, geçen seneden beri yeni gelen bir akım olarak kaybedilen maçlardan sonra, özellikle de maç deplasmandaysa, takımı karşılayıp moral vermek oldukça mantıklı, yürekten ve doğru bir hareketti. bir çok taraftarımız maç sonunda takıma moral veriyor onları ne olursa olsun desteklediğini gösteriyordu. bu durum takımla beraber fatih terim için de geçerliydi. kendisine saygım sonsuzdur. başarılarımızın büyük çoğunluğu onunla kazanılmış ve en güzel mutluluklar onunla yaşanmıştır.
ama
hem takımda hem de fatih terim’de bu desteğin yan etkileri ortaya çıkmaya başladı. desteklendiğini bilmek çok güzel bir motivasyondur. insanı ittirir, daha fazlasını yapmaya zorlar, sınırlarını aştırır. başka ne bunu yapar biliyor musunuz ? korku. biz kötü giden takımı, kötü giden teknik direktörü destekledik. “zor günler geçecek, siz inan yeter !” dedik. geçti de, şampiyon olduk. ancak artık olmuyor. takım sene başından beri top oynamıyor. bunu oyunculara da bağlayabilirsiniz, yönetime de bağlayabilirisiniz, teknik direktöre de. ben hepsine bağlıyorum. hem kötü oynayan futbolcular, hem formuz teknik direktör, hem de -ne kadar sevsem de- boş konuşan ve pasif bir yönetim var. ve de korku yok !
kimsede “ya ben kötü gidiyorum, bir şeyler olmasın, ya yönetim beni satmak isterse, ya hocamdan kesik yersem” korkusu yok ! takımın genelinde “aman n’olacak 3 senelik sözleşmem var, param yatıyor her türlü 11’im/yedeğim arada şampiyonlar liginde piyasa yaparım kimse de bir şey demez” fikri olduğunu düşünüyorum. sayın teknik direktörümüzün ise işine konsantre olmadığını ve bunun uzun süredir böyle olduğunu hepimiz biliyoruz. ne olursa olsun desteklemek güzel bir şey ama uzun dönemde maalesef böyle yan etkileri, eksileri oluyor. artık vakit tepki gösterme, biraz korku salma vaktidir. kötü futbolcu ıslıklanır, kötü teknik direktör yuhalanır, kötü yönetim istifaya çağrılır. burada anormal hiç bir şey yoktur. bunlar da insanlarda gerekli etkiyi bırakmıştır, bırakır ve bırakacaktır.
sevgili renktaşlar, unutmayalım, tek bir galatasaray var ve onun da böyle bir ekonomik çalkantıda, böyle büyük paralar yatırılmışken (kurulan kadro bonservissiz lakin futbolcular öpücükle oynamıyor) başarısız olma lüksü yoktur.
saygılar
dipnot: farklı fikirdeki insanlara saygı duyarım ama aynısını kendim de bekliyorum, lütfen saygı sınırları içersinde fikirlerimizi belirtelim.
