27
arkadaşlarınızla cem yılmaz stand-up gösterisine gitmeye karar verdiniz.
ışıklar söndü, cem sahneye geldi, alkış kıyamet...
sonra başladı hikayesini anlatmaya ama espriler bayat, mizah duygusu cenk koray tadında, belden aşağı bayağı fıkralar falan..
salon hayretle izliyor, kimse gülmüyor, bazıları koltuğundan kalkıp orayı terk ediyor.
birileri de homurdanıyor ya da ıslıklıyor.
eğer siz salondaki genel havanın aksine cem'i alkışlıyor ve teşvik ediyorsanız onun ya mahalleden ya da boğaziçi üniversitesi'nden arkadaşlarısınızdır. taraf olduğunuz için arkadaşınıza arka çıkar ve ezdirmezsiniz ama salonun çoğunluğu gösteriye avuç dolusu para vererek ve büyük beklentilerle gelmiştir.
onlar da mutsuz olur hatta tepkisini dile getirir. kimi homurdanır, kimi ıslıklar, kimi instagram'a fotoğraf koyar, kimi de bilet parasını geri ister.
pahalı stand-up gösterisinde salonda cem'in arkadaşları çoğunluk olamaz, ekseriyetle içeride seyirci vardır.
300-500-800-1000 hatta daha üzeri türk lirası ödeyenler de ekseriyetle seyircidir ve seyirci beklediği performansı talep eder hatta mutlu son ister.
maç önü aktivitelerinde kümülatif sosyalleşme vaat etmeyen, yürüyerek ulaşılamayan, ingilizlerin "matchday experience" dediği deneyimi yaşatamayan stadın tek ürünü yeşil çimin üzerindeki icraattır. o da kabak tadı verdiyse, seyirci arıza çıkarır. eski günlerin hatırına takıma kıyamıyorsa, o 90 dakikadan birini seçer ve tüketir.
belhanda'nın 4 milyon euro'yu aşan maliyetini seyirci ödemektedir, seyirci müşteridir, 21.yüzyılda gösteri dünyasında müşteri haklıdır. taraftarların hoşuna gitse de, gitmese de:(
ışıklar söndü, cem sahneye geldi, alkış kıyamet...
sonra başladı hikayesini anlatmaya ama espriler bayat, mizah duygusu cenk koray tadında, belden aşağı bayağı fıkralar falan..
salon hayretle izliyor, kimse gülmüyor, bazıları koltuğundan kalkıp orayı terk ediyor.
birileri de homurdanıyor ya da ıslıklıyor.
eğer siz salondaki genel havanın aksine cem'i alkışlıyor ve teşvik ediyorsanız onun ya mahalleden ya da boğaziçi üniversitesi'nden arkadaşlarısınızdır. taraf olduğunuz için arkadaşınıza arka çıkar ve ezdirmezsiniz ama salonun çoğunluğu gösteriye avuç dolusu para vererek ve büyük beklentilerle gelmiştir.
onlar da mutsuz olur hatta tepkisini dile getirir. kimi homurdanır, kimi ıslıklar, kimi instagram'a fotoğraf koyar, kimi de bilet parasını geri ister.
pahalı stand-up gösterisinde salonda cem'in arkadaşları çoğunluk olamaz, ekseriyetle içeride seyirci vardır.
300-500-800-1000 hatta daha üzeri türk lirası ödeyenler de ekseriyetle seyircidir ve seyirci beklediği performansı talep eder hatta mutlu son ister.
maç önü aktivitelerinde kümülatif sosyalleşme vaat etmeyen, yürüyerek ulaşılamayan, ingilizlerin "matchday experience" dediği deneyimi yaşatamayan stadın tek ürünü yeşil çimin üzerindeki icraattır. o da kabak tadı verdiyse, seyirci arıza çıkarır. eski günlerin hatırına takıma kıyamıyorsa, o 90 dakikadan birini seçer ve tüketir.
belhanda'nın 4 milyon euro'yu aşan maliyetini seyirci ödemektedir, seyirci müşteridir, 21.yüzyılda gösteri dünyasında müşteri haklıdır. taraftarların hoşuna gitse de, gitmese de:(