52
iddia edildiği gibi omuz attıysa kendisine kocaman bir yuh dediğim divan kurulu başkanımız.
eşref bey mustafa başkana benim duyduğum ve anladığım şu iki şeyden dolayı artık kırgın mi dersiniz kızgın mi dersiniz yoksa gıcık mi dersiniz neyse o:
1) 25 gün önce kadar yapılan olağanüstü divanda eşref bey bir öneri yaptı ve mealen dedi ki "bu riva-florya konusu çıktığından beri görev almış iki başkanımız var. bu iki başkanı bir yemekte buluşturmak istiyorum ki beraber bir komisyon kursunlar ve olayın kulübe en az zararla gecistirilmesj için çaba gostersinler." iki başkan da olur dedi. divan tutanağına geçti. bütün divan "işte bu!" dedi. ertesi gün mustafa başkan çıktı "ben yemeğe katılmıyorum. işim olmaz" mealinde birşey dedi ve olayi kestirdi attı. doğal hakkıdır ama o zaman keske ilk teklif edildiğinde hayır deseydi ya da nezaketen yemeğe katılıp işi orada bozsaydi deniyor.
2) eşref bey divan tutanagina geçtiği üzere yemeği yine de tertip etti ve duyurusunu da her divan duyurusu gibi kulübün resmi kanalından yapmak istedi. başkan buna da olmaz demiş olmalı ki genel sekreter izin vermedi. bilinen yakin kulüp tarihinde ilk defa olmuş, öyle deniyor. duyuru kişisel çabayla alternatif bir kanaldan yapıldı.
dediğim gibi benim duyduğum ve anladığım bu iki sebepten ötürü (başka birşey daha da olmus olabilir) iş öyle hale geldi ki sanki eşref bey başkanı bulsa bir kaşık suda boğacak. teşbihte hata olmaz.
herkes sakinleşir inşallah ve aklı selim düşünmeye başlarlar.
eşref bey mustafa başkana benim duyduğum ve anladığım şu iki şeyden dolayı artık kırgın mi dersiniz kızgın mi dersiniz yoksa gıcık mi dersiniz neyse o:
1) 25 gün önce kadar yapılan olağanüstü divanda eşref bey bir öneri yaptı ve mealen dedi ki "bu riva-florya konusu çıktığından beri görev almış iki başkanımız var. bu iki başkanı bir yemekte buluşturmak istiyorum ki beraber bir komisyon kursunlar ve olayın kulübe en az zararla gecistirilmesj için çaba gostersinler." iki başkan da olur dedi. divan tutanağına geçti. bütün divan "işte bu!" dedi. ertesi gün mustafa başkan çıktı "ben yemeğe katılmıyorum. işim olmaz" mealinde birşey dedi ve olayi kestirdi attı. doğal hakkıdır ama o zaman keske ilk teklif edildiğinde hayır deseydi ya da nezaketen yemeğe katılıp işi orada bozsaydi deniyor.
2) eşref bey divan tutanagina geçtiği üzere yemeği yine de tertip etti ve duyurusunu da her divan duyurusu gibi kulübün resmi kanalından yapmak istedi. başkan buna da olmaz demiş olmalı ki genel sekreter izin vermedi. bilinen yakin kulüp tarihinde ilk defa olmuş, öyle deniyor. duyuru kişisel çabayla alternatif bir kanaldan yapıldı.
dediğim gibi benim duyduğum ve anladığım bu iki sebepten ötürü (başka birşey daha da olmus olabilir) iş öyle hale geldi ki sanki eşref bey başkanı bulsa bir kaşık suda boğacak. teşbihte hata olmaz.
herkes sakinleşir inşallah ve aklı selim düşünmeye başlarlar.