• 605
    maç öncesinde gerek oyunculardan gerek yardımcı hocadan en çok duyduğumuz söz "hafta boyunca rakibe iyi çalıştık, maça çok hazırlandık" minvali cümlelerdi. gelin görün ki 95 dk boyunca oynanan bir maçta net pozisyona neredeyse giremedik, maçın hiçbir bölümünde rakibi baskı altına alamadık ve rakibe çok rahat 1 puan verdik. insan "bu mu rakibe çalışmak?" diye sormadan edemiyor.

    hücuma çıkmak için bilinçli hiçbir çabamız yok, falcao'yu hiçbir şekilde besleyemiyoruz. besleyebilsek neler olacağını adam bir adım önde olduğu için ofsayta yakalandığı pozisyonda topu uzak köşeye asarak gösterdi zaten. hücum için takımdaki en güvenilir ayaklar olan babel ve feghouli de maalesef ortalıkta yok. babel topu her aldığında iyi niyetle bir şeyler yapmaya çalışıyor, çekip vuruyor ama ötesi yok. feghouli deseniz formu tamamen dipte, buna rağmen oyundan alınırken surat yapıyor.

    ben nedenini nasılını bilemem, bilmesi gereken konumda da değilim. bugün fenerbahçe'yi yenememiş olmak gram umurumda değil. malatya'dan da beraberlik aldık geçen hafta, ikisinin de ederi 1 puan. ama takım top oynamıyorsa, ne oynadığını veya daha doğrusu ne oynamaya çalıştığını bilmiyorsa, 95-100 dk sahada gezinen bir topluluk varsa, ben bunu sorgularım.

    51 bin taraftar vardı bugün tribünde, emin olun bir çoğu bu maça karaborsadan 400-450 lira vererek maça gitti. karşılığında gördüğü takım ise bu. bu adam ne derse desin, nasıl bir üslup kullanırsa kullansın, sonuna kadar haklı.

    maçın genelinde suskun olan tribünlere de kızamıyorum çünkü tribün-takım iç içe olan kavramlar. ikisi de birbirini ateşliyor. takımın üzerinde ölü toprağı olunca tribün de takıma uydu. sonuç olarak hayatımda izlediğim en sıkıcı, en zevksiz, en kötü galatasaray-fenerbahçe maçlarından birinin arasına girdi.
App Store'dan indirin Google Play'den alın