1832
son 4-5 senede kene gibi bulaştıkları türk futbolunun; eski hocasıyla, yönetimiyle, siyasi konjonktürüyle ırzına geçtiler resmen. avrupa'ya katıldıkları ilk dönemden beri oynadıkları çift ayaklı eleme turu sayısı 7 ve bunlardan sadece 2 sini geçebildiler ve bu 14 maçta sadece 1 galibiyet alabildiler. 17-18 sezonunda şampiyonlar ligi ön elemesinden elenmeleri sonucu katıldıkları uefa grubunda 3. olup çıkamadılar.
yani bu derece sponsor desteği alan, türkiye'nin geçmiş 4 yılını en rahat mali koşullarda geçiren bu kulübünün türk futboluna bulaştırdıkları leke hakikaten utanç verici. geçtiğimiz sezon bittiği gibi kadrodaki yabancıların yarısını tasfiye edip arda turan gibi bir karın ağrısıyla da ne pahasına olursa olsun yollarını ayırması gerekirken; sezona 16 yabancı ile girip malum futbolcuyu da her maç 11 çıkarınca durum bundan öteye gidemiyor.
tabi idari ve mali organizasyon anlamında eksiksiz olan bu kulüp sayesinde parlayabilmiş genç hoca(56) abdullah avcı da rezaletin baş aktörlerinden. başakşehir ile katıldığı hiçbir senede avrupa başarısı gösteremeyen, başarısızlığını bahane olarak öne sürdükleri ligde de her seferinde hayal kırıklığına uğrayan ve uğratan abdullah avcı'nın bu başarısı beşiktaş kulübünün teknik direktörlüğü ile ödüllendirildi(!) hamza hamzaoğlu, mustafa reşit akçay, ümit özat gibi kendisinden çok daha yetenekli olan teknik direktörler hak ettiği değeri göremezken ve iş bulamazken kendisinin elinden sıkıca tutuluyor.
bünyesinde barındırdığı mert günok, mahmut tekdemir, edin visca, irfan can gibi futbolcular ayrıldıkları gibi zaten iyi kulüpler bulabileceğinden bu arkadaşlara çok üzülmüyorum. umarım tez zamanda iyi futbolcuları anadolu ve istanbul'daki kulüplere birer ikişer dağılır ve türk futbolunun kenesi başakşehir futbol kulübü azalarak biter
yani bu derece sponsor desteği alan, türkiye'nin geçmiş 4 yılını en rahat mali koşullarda geçiren bu kulübünün türk futboluna bulaştırdıkları leke hakikaten utanç verici. geçtiğimiz sezon bittiği gibi kadrodaki yabancıların yarısını tasfiye edip arda turan gibi bir karın ağrısıyla da ne pahasına olursa olsun yollarını ayırması gerekirken; sezona 16 yabancı ile girip malum futbolcuyu da her maç 11 çıkarınca durum bundan öteye gidemiyor.
tabi idari ve mali organizasyon anlamında eksiksiz olan bu kulüp sayesinde parlayabilmiş genç hoca(56) abdullah avcı da rezaletin baş aktörlerinden. başakşehir ile katıldığı hiçbir senede avrupa başarısı gösteremeyen, başarısızlığını bahane olarak öne sürdükleri ligde de her seferinde hayal kırıklığına uğrayan ve uğratan abdullah avcı'nın bu başarısı beşiktaş kulübünün teknik direktörlüğü ile ödüllendirildi(!) hamza hamzaoğlu, mustafa reşit akçay, ümit özat gibi kendisinden çok daha yetenekli olan teknik direktörler hak ettiği değeri göremezken ve iş bulamazken kendisinin elinden sıkıca tutuluyor.
bünyesinde barındırdığı mert günok, mahmut tekdemir, edin visca, irfan can gibi futbolcular ayrıldıkları gibi zaten iyi kulüpler bulabileceğinden bu arkadaşlara çok üzülmüyorum. umarım tez zamanda iyi futbolcuları anadolu ve istanbul'daki kulüplere birer ikişer dağılır ve türk futbolunun kenesi başakşehir futbol kulübü azalarak biter