311
ön edit: sözlük kurallarına göre özel mesajlaşma içeriklerinin açıklanması mümkün değildir. ama madem yazar iki adet entry ile mesajlaşmamızı hemen hemen tamamıyla açıkladı, ben de bu sınırlar içerisinde, moderasyonun tarafsızlığından bir şüphe duyulmaması adına doğru kronolojik sırayla bir miktar bu mesajlaşmalardan da yer vermek suretiyle açıklama yapayım. ancak şunu da belirteyim, bana yapılan eleştiri yeterince okunduktan sonra özel mesajlaşmayı ihlal eden entryler bu dahil olmak üzere silinecektir.
moderasyon yetkilerini keyfi kullanmakla suçlanan yazar.
bariz şekilde hatalı olan ve bu sebeple silinmiş bir entry var ortada. entry bir kuralı tam ihlal etmiş, 2 kuralı da teğet geçmiş. teğet geçme derken bir kuralın istisnasına uymuş ve o nedenle kabul edilebilir, öteki kural içinse sınırda ama yine de silinmesi gerekiyor. yani 3 kuraldan 1 tanesine "kesin olarak uymuyor", 1 tanesine uymaya yakın ama "uymuyor", 1 tanesine de uymamaya yakın ama "uyuyor".
entrysi silinen yazar da mesaj atmış ve benim entrymin ne kusuru var diye sormuş.
ben de başka entrylere doğrudan cevap vermemesi ve doğrudan etkileşime girmemesi gerektiğini söyledim. (u: tabi burada olduğu gibi nickaltı entrylerde bu kuralı şu zamana kadar hep bir miktar esnettik. üslup kavgacı olmadığı müddetçe.)
bana kuralın nerede yazdığını sordu.
buraya kadar her şey normal.
moderatör olarak ne yapmanız gerekir? entrynin forum tarzi entry olması sebebiyle silindiği zaten silinme sebebinde yazılıyor. yani aslında sorusunun cevabı kendisine zaten verilmiş. nerede yazdığı ortada. kurallar ==> forum tarzı entry. yazarın istatistiklerine baktım. 159 entryde 22 adet silinmiş entry var. ve yazarı uyardım, bu oranı ilk etapta 15-20 entryde 1 silinene düşürmesi gerektiğini, aksi taktirde sorun yaşayacağını yazdım. bir de entrysinin silinme sebebi ile bağlantılı 3 kural olduğunu, bunların "forum tarzı entry", "başlıktaki entrylere fiziksel referans içeren entry" ve "önceki entrylere cevap niteliğinde entry" olduğunu, okuyup öğrenmesi gerektiğini yazdım. çünkü benzer nitelikte bundan sonra gireceği entrylerde kavram kargaşası yaşamamasi için birbiriyle bağlantılı 3 kuralı bilmesi gerekiyor. bu kuralı öğrenirse artık buna benzer hatalar yapmaz diye düşündüm.
yazar ne yaptı? bana bu 3 kuraldan teğet geçendeki "yani formata uymamaya yakın ama uyan" kuraldaki bir maddeyi yazıp "kurallarla ilgili ahkam kesmeden önce tekrar okusaydınız keşke :)" cevabını verdi.
bakın sevgili arkadaşlar soru sorup açıklama isteyen yazarın kendisi. ben durup dururken kendisine açıklama yapmadım ki yapabilirim. bana göre kuralları bilen tüm yazarlar yenilere bu yardımları yapabilirler hatta yapmalılar ama ben moderatörüm ve bu hakkım var. peki benden açıklama isteyen kim? kuralları bilmekle yükümlü olan kişi. yani yazar. ben kimseye kural öğretmek zorunda değilim. saygıyla yaklaşan herkese yine de en kısa zamanda dönüyorum. açıklama yapınca da ahkam kesme deniyor. işte buna katlanmak zorunda değilim. sağlıklı mı bu davranış biçimi yahu? soruyu soran kendisi, cevap verince ahkam kesme yazan kendisi. yazara o nedenle "ahkam kesmek falan derken saldırgan davranıyorsun bence küstahlığa gerek yok" dedim. bu bir ast üst ilişkisi değil. moderatör olmasam da aynı cevabı verirdim. yani elimdeki yetkiler nedeniyle kimseden bir saygı beklemediğim gibi bu yetkileri aldığımdan beri çok daha fazla tahammül gösteriyorum. bu bir insan ilişkisi ve insan olarak da ben bu davranışı kabul etmiyorum. şimdi bu yaklaşım küstahça değil de ne? kelime arkadaşın hoşuna gitmemiş olabilir ama nitelemem bana davranış şeklinden de azı değil.
daha bu gün bir yazara amerikan futbolu ile alakalı bir soru sordum. zaten hep başını ağrıtıyorum, buradan selamlarımı ileteyim*. o da bana açıklama yaptı. ama farklı düşündüğümü farzedelim. "adama kalkıp amerikan futbolu ile alakalı ahkam kesmeden önce keşke biraz amerikan futbolu öğrenseydin" yazsam bunun adı küstahlık olmaz mı? daha kibar bir nitelemesi var mıdır bu hareketin? karşımdaki bu muamele ile muhattap olmaya mecbur mu?
ama önemle belirteyim. yani burası çokomelli. yazar cezayı bu sebeple almadı.
daha önce sildiğim entry dolayısıyla benzer mesajlar aldım ve hatta küfür de yedim. bu arkadaşların hiç biri bu sebeple ceza almadı. eskiden blokluyordum böyle insanları. fakat moderatörlük görevini sürdürdüğüm müddetçe bu lüksüm yok. bu güne kadar kimseyle tartışma yaşamadım, bundan sonra da kimseyle tartışma yaşamam. üslubunu bozanı en fazla bir defa uyarırım, uyarım olumlu karşılık görmezse mesajlaşmayı keserim olur biter. nitekim yazar ifade ettiği gibi bana terbiyesiz yazmış. bir daha cevap vermedim kendisine. bişey bişey çocuğu da yazabilirdi. göstereceğim tepkide bir değişiklik olmazdı. çünkü bu saatten sonra bana göre iletişimin devamı için bir sebep yok.
ama şu var, yazarın profilini onun bana mesaj atması sebebiyle bir şekilde incelemeye almış oldum. bu moderatör olarak görevim. içinizde bir çok yazara entry silinme oranları ile alakalı uyarı yapmışımdır. niye ceza vermek yerine uyarı yapıyorum, çünkü bu oran cezalık bir oran. istatistikleri sorunlu yazara tatsiz bir uygulamada bulunmak, ceza verip motivasyonunu düşürmek yerine format konusunda kendisini geliştirmesi gerektiğini hatırlatmak için istatistiklerinin formatı bilmediğini gösterdiğini ve formatı öğrenmesi gerektiğini yazıyorum. formatı bilmemek zaten ceza veya uçma sebebi. peki yazar uyarılara ters tepki verip de formatı öğrenmeyeceğini gösterirse ne yapmalıyım?
bu gün bakıyoruz itham eden yazara; 181 aktif entry ve 27 adet de silinmiş entrysi var. yani cezasının üzerine 22 geçerli entry yazmış 5 de silinen var. hemen hemen 4,5 geçerli entrye karşı 1 silinen entry. eminim tüm entryleri incelense fazlası çıkar. yani öğrenmek bir yana istatistikleri kötüleşmiş. yazarın formatı bilmediği net şekilde ortada. cezasından sonra da düzelen hiç bir şey yok özetle. yazar uyarıma karşılık ortaya koyduğu öğrenmeme iradesini eyleme de dökmüş halde.
sadeleştirelim. ortada cezalık bir yazar profili var. normal şartlarda ceza vermem gerek yazara. çünkü sürekli hatalı entryler giriyor. bense cezalık profili hakkında uyarıyorum. uyarım karşılık görmüyor. yani ceza uygulanması gerekirken uyardığım halde "niyet olarak bile" sonuç alamıyorum. netice itibarıyla ilk başta yapmam gereken şeyi yapıp ceza veriyorum. olan budur.
peki ben iddia edilen gibi keyfi davranan bir moderatör olsam ne yaparım. yazarın tüm entrylerini incelemeye alırım. hatalı entry oranının kabul edilemez seviyeye geleceğine eminim ve yazarı uçururum. yeni gelen yazarlar arasında bu şekilde olan çok arkadaş var. geçmişte de böyle olan arkadaşlar oldu. bir kısmı sözlüğe uyum sağladılar, bir kısmı uyum sağlamadılar ve uçtular. az entryli, yeni sayılabilecek yazarlara formatı tam anlamıyla öğrenmesi için süre tanıyoruz. onları elden geldiğince takip ediyoruz ve yardımcı oluyoruz. ama bu bizim iyi niyetimizden. yani yapmakla yükümlü olduğumuz bir şey değil. zaten o tarz bir yükümlülüğü de kabul edeceğimi sanmıyorum. bunu gücüm ölçüsünde yapıyorum zira. ama neticede yapıyorum, yapıyoruz. oysa hala üyelik bekleyen çok sayıda yazar var. hızlıca siler, hızlıca kabul ederiz. olan da yeni yazarların beklediği onca zamana olur. ama davranışlarıyla uyum sağlamayacağını, kuralları öğrenmeye niyeti olmadığını belli eden yazarlara da "kusura bakmasınlar" haliyle pek sabır göstermiyoruz. çünkü bir yandan da senelerdir kurallara uyan yazarları düşünmek zorundayız. sonra galatasaray sözlük başlığına girdiğimizde, "nerede o eski sözlük" temalı entryler okuyoruz.
peki söz konusu yazarın cezası ne zaman bitmiş? geçen ayın 23'ünde. ne zaman benim keyfi uygulamamdan şikayetçi olmuş? hükümetin spor uygulamalarını eleştirdiğimde. sanıyorum bu ne kadar iyi niyet ve samimiyetle benden şikayetçi olduğu konusunda fikir verecektir. ne yapsaydık yani? fenerbahçe'ye 5-10 şampiyonluk hediye edilmesine, galatasaray'ın nihat özdemir federasyonu aracılığı ile katledilmesine ses çıkarmasa mıydık?
bu vesileyle herkese hatırlatalım; bu tarz istatistiklerle sözlükte yazar olarak kalmanız imkansız. çok entrysi silinen herkes lütfen kuralları okusun.
moderasyon yetkilerini keyfi kullanmakla suçlanan yazar.
bariz şekilde hatalı olan ve bu sebeple silinmiş bir entry var ortada. entry bir kuralı tam ihlal etmiş, 2 kuralı da teğet geçmiş. teğet geçme derken bir kuralın istisnasına uymuş ve o nedenle kabul edilebilir, öteki kural içinse sınırda ama yine de silinmesi gerekiyor. yani 3 kuraldan 1 tanesine "kesin olarak uymuyor", 1 tanesine uymaya yakın ama "uymuyor", 1 tanesine de uymamaya yakın ama "uyuyor".
entrysi silinen yazar da mesaj atmış ve benim entrymin ne kusuru var diye sormuş.
ben de başka entrylere doğrudan cevap vermemesi ve doğrudan etkileşime girmemesi gerektiğini söyledim. (u: tabi burada olduğu gibi nickaltı entrylerde bu kuralı şu zamana kadar hep bir miktar esnettik. üslup kavgacı olmadığı müddetçe.)
bana kuralın nerede yazdığını sordu.
buraya kadar her şey normal.
moderatör olarak ne yapmanız gerekir? entrynin forum tarzi entry olması sebebiyle silindiği zaten silinme sebebinde yazılıyor. yani aslında sorusunun cevabı kendisine zaten verilmiş. nerede yazdığı ortada. kurallar ==> forum tarzı entry. yazarın istatistiklerine baktım. 159 entryde 22 adet silinmiş entry var. ve yazarı uyardım, bu oranı ilk etapta 15-20 entryde 1 silinene düşürmesi gerektiğini, aksi taktirde sorun yaşayacağını yazdım. bir de entrysinin silinme sebebi ile bağlantılı 3 kural olduğunu, bunların "forum tarzı entry", "başlıktaki entrylere fiziksel referans içeren entry" ve "önceki entrylere cevap niteliğinde entry" olduğunu, okuyup öğrenmesi gerektiğini yazdım. çünkü benzer nitelikte bundan sonra gireceği entrylerde kavram kargaşası yaşamamasi için birbiriyle bağlantılı 3 kuralı bilmesi gerekiyor. bu kuralı öğrenirse artık buna benzer hatalar yapmaz diye düşündüm.
yazar ne yaptı? bana bu 3 kuraldan teğet geçendeki "yani formata uymamaya yakın ama uyan" kuraldaki bir maddeyi yazıp "kurallarla ilgili ahkam kesmeden önce tekrar okusaydınız keşke :)" cevabını verdi.
bakın sevgili arkadaşlar soru sorup açıklama isteyen yazarın kendisi. ben durup dururken kendisine açıklama yapmadım ki yapabilirim. bana göre kuralları bilen tüm yazarlar yenilere bu yardımları yapabilirler hatta yapmalılar ama ben moderatörüm ve bu hakkım var. peki benden açıklama isteyen kim? kuralları bilmekle yükümlü olan kişi. yani yazar. ben kimseye kural öğretmek zorunda değilim. saygıyla yaklaşan herkese yine de en kısa zamanda dönüyorum. açıklama yapınca da ahkam kesme deniyor. işte buna katlanmak zorunda değilim. sağlıklı mı bu davranış biçimi yahu? soruyu soran kendisi, cevap verince ahkam kesme yazan kendisi. yazara o nedenle "ahkam kesmek falan derken saldırgan davranıyorsun bence küstahlığa gerek yok" dedim. bu bir ast üst ilişkisi değil. moderatör olmasam da aynı cevabı verirdim. yani elimdeki yetkiler nedeniyle kimseden bir saygı beklemediğim gibi bu yetkileri aldığımdan beri çok daha fazla tahammül gösteriyorum. bu bir insan ilişkisi ve insan olarak da ben bu davranışı kabul etmiyorum. şimdi bu yaklaşım küstahça değil de ne? kelime arkadaşın hoşuna gitmemiş olabilir ama nitelemem bana davranış şeklinden de azı değil.
daha bu gün bir yazara amerikan futbolu ile alakalı bir soru sordum. zaten hep başını ağrıtıyorum, buradan selamlarımı ileteyim*. o da bana açıklama yaptı. ama farklı düşündüğümü farzedelim. "adama kalkıp amerikan futbolu ile alakalı ahkam kesmeden önce keşke biraz amerikan futbolu öğrenseydin" yazsam bunun adı küstahlık olmaz mı? daha kibar bir nitelemesi var mıdır bu hareketin? karşımdaki bu muamele ile muhattap olmaya mecbur mu?
ama önemle belirteyim. yani burası çokomelli. yazar cezayı bu sebeple almadı.
daha önce sildiğim entry dolayısıyla benzer mesajlar aldım ve hatta küfür de yedim. bu arkadaşların hiç biri bu sebeple ceza almadı. eskiden blokluyordum böyle insanları. fakat moderatörlük görevini sürdürdüğüm müddetçe bu lüksüm yok. bu güne kadar kimseyle tartışma yaşamadım, bundan sonra da kimseyle tartışma yaşamam. üslubunu bozanı en fazla bir defa uyarırım, uyarım olumlu karşılık görmezse mesajlaşmayı keserim olur biter. nitekim yazar ifade ettiği gibi bana terbiyesiz yazmış. bir daha cevap vermedim kendisine. bişey bişey çocuğu da yazabilirdi. göstereceğim tepkide bir değişiklik olmazdı. çünkü bu saatten sonra bana göre iletişimin devamı için bir sebep yok.
ama şu var, yazarın profilini onun bana mesaj atması sebebiyle bir şekilde incelemeye almış oldum. bu moderatör olarak görevim. içinizde bir çok yazara entry silinme oranları ile alakalı uyarı yapmışımdır. niye ceza vermek yerine uyarı yapıyorum, çünkü bu oran cezalık bir oran. istatistikleri sorunlu yazara tatsiz bir uygulamada bulunmak, ceza verip motivasyonunu düşürmek yerine format konusunda kendisini geliştirmesi gerektiğini hatırlatmak için istatistiklerinin formatı bilmediğini gösterdiğini ve formatı öğrenmesi gerektiğini yazıyorum. formatı bilmemek zaten ceza veya uçma sebebi. peki yazar uyarılara ters tepki verip de formatı öğrenmeyeceğini gösterirse ne yapmalıyım?
bu gün bakıyoruz itham eden yazara; 181 aktif entry ve 27 adet de silinmiş entrysi var. yani cezasının üzerine 22 geçerli entry yazmış 5 de silinen var. hemen hemen 4,5 geçerli entrye karşı 1 silinen entry. eminim tüm entryleri incelense fazlası çıkar. yani öğrenmek bir yana istatistikleri kötüleşmiş. yazarın formatı bilmediği net şekilde ortada. cezasından sonra da düzelen hiç bir şey yok özetle. yazar uyarıma karşılık ortaya koyduğu öğrenmeme iradesini eyleme de dökmüş halde.
sadeleştirelim. ortada cezalık bir yazar profili var. normal şartlarda ceza vermem gerek yazara. çünkü sürekli hatalı entryler giriyor. bense cezalık profili hakkında uyarıyorum. uyarım karşılık görmüyor. yani ceza uygulanması gerekirken uyardığım halde "niyet olarak bile" sonuç alamıyorum. netice itibarıyla ilk başta yapmam gereken şeyi yapıp ceza veriyorum. olan budur.
peki ben iddia edilen gibi keyfi davranan bir moderatör olsam ne yaparım. yazarın tüm entrylerini incelemeye alırım. hatalı entry oranının kabul edilemez seviyeye geleceğine eminim ve yazarı uçururum. yeni gelen yazarlar arasında bu şekilde olan çok arkadaş var. geçmişte de böyle olan arkadaşlar oldu. bir kısmı sözlüğe uyum sağladılar, bir kısmı uyum sağlamadılar ve uçtular. az entryli, yeni sayılabilecek yazarlara formatı tam anlamıyla öğrenmesi için süre tanıyoruz. onları elden geldiğince takip ediyoruz ve yardımcı oluyoruz. ama bu bizim iyi niyetimizden. yani yapmakla yükümlü olduğumuz bir şey değil. zaten o tarz bir yükümlülüğü de kabul edeceğimi sanmıyorum. bunu gücüm ölçüsünde yapıyorum zira. ama neticede yapıyorum, yapıyoruz. oysa hala üyelik bekleyen çok sayıda yazar var. hızlıca siler, hızlıca kabul ederiz. olan da yeni yazarların beklediği onca zamana olur. ama davranışlarıyla uyum sağlamayacağını, kuralları öğrenmeye niyeti olmadığını belli eden yazarlara da "kusura bakmasınlar" haliyle pek sabır göstermiyoruz. çünkü bir yandan da senelerdir kurallara uyan yazarları düşünmek zorundayız. sonra galatasaray sözlük başlığına girdiğimizde, "nerede o eski sözlük" temalı entryler okuyoruz.
peki söz konusu yazarın cezası ne zaman bitmiş? geçen ayın 23'ünde. ne zaman benim keyfi uygulamamdan şikayetçi olmuş? hükümetin spor uygulamalarını eleştirdiğimde. sanıyorum bu ne kadar iyi niyet ve samimiyetle benden şikayetçi olduğu konusunda fikir verecektir. ne yapsaydık yani? fenerbahçe'ye 5-10 şampiyonluk hediye edilmesine, galatasaray'ın nihat özdemir federasyonu aracılığı ile katledilmesine ses çıkarmasa mıydık?
bu vesileyle herkese hatırlatalım; bu tarz istatistiklerle sözlükte yazar olarak kalmanız imkansız. çok entrysi silinen herkes lütfen kuralları okusun.