3250
günlerdir sol frame'de kendisinin başlığında aynı nakaratlar dönüp duruyor da, tek sorumlu olduğu konu transfer yapmak mı da istifası isteniyor? 6 sezonda 6 şampiyonluk yaşamış bir yöneticinin hangi sebeple başarısız olduğu için istifası isteniyor merak ediyorum. %100 olan başarı oranı %101 olmadığı için mi?
kendisine sportif olarak güvenim hala tam olsa da mali açıdan biraz sarsıldı, diagne transferinden sonra. falcao için konuşulan maliyetleri görünce de bu durum perçinlendi iyice. şampiyonluk yolunda mutlaka katkıları olacaktır yine, ancak eskisi gibi hiçbir şey yoksa albayrak var, kulübün bir kuruşunu bile boşa harcamaz diyemiyorum. ancak bu adam böyle sığ nakaratlarla da eleştirilmeyi hak etmiyor. bu kulübün borç-alacak farkını bir yılda 96 milyon dolar arttıran adamı canhıraş savunanlar, asla kat'a eleştiri kabul etmeyenler bu adamın başlığından çıkmıyor, adamın şivesinden tut neredeyse her şeyine laf ediliyor. belki bundan sonrası bazılarına ağır gelebilir ama hiç önemli değil, çünkü onların da sırf toplum önünde diye, burada cevap verme hakkı yok diye bazı insanlara söyledikleri çok daha ağır. makul eleştirileri dışarda tutarak * şu hep aynı nakaratları söyleyenler için diyorum, referans hastasısınız abi. çok net bu durum. adamın tipi, duruşu, cv'si, geldiği yer vb. adamın işinden, icraatlerinden daha önemli sizin için. ben eminim bu adam avrupai, böyle ütopyanızdaki bir imaja sahip olsa ve birebir bu kulübün başında aynı yöneticiliği yapsa tapılırdı burada. en ufak eleştiride bulunanlar gslilikten bile aforoz edilirdi. bu nakaratları tekrarlayıp bu dediğime itiraz edenin samimiyetine de inanmıyorum. aysal gibi adama bile neler neler deniyor öve öve bitirilemiyor. bir de 6'da 6 yapan versiyonu olsa denecekleri az çok tahmin edebiliyorum.
mesela konuşalım aysal'ı abi. abdurrahim albayrak'a her şey deniyor da aysal niye tabulaştırılıyor? terim-albayrak-dürüst gittikten sonra ne yapabildi? ben futbola bakarım, futbol şubesi olan kulüplerin amiral gemisi futboldur bu ülkede ve avrupa'da. 2014 yılında 96 milyon dolar borç yapmadı mı? benim düşüncem değil bu. galatasaray kulübünün mali genel kurulları'nda açıkladığı rakamlar bunlar. her fırsatta ben 10-15 milyon dolar borç yaptım sadece diyor. kulübü adnan polat'tan aldığında 285 milyon dolardı borç-alacak farkı. bıraktığında ise 356 milyon dolardı. aldığı günle bile arasında 71 milyon dolar fark var. hani nerede 10-15 milyon? sonra yaptığı saçma sapan transferler, 2014 kış ve yaz'ında? bir kişi çıkıp bunları eleştirdi mi mesela abdurrahim albayrak'a o aynı nakaratları söyleyenlerden? çünkü o taraftarın gönlünü çok iyi okşadı, taraftarı hoş etti hep. diğeri ise sıradan anadolu insanı işte, şivesiyle görüntüsüyle vb. ona salla gitsin. burada her fırsatta politik göndermeler de yapılıyor madem, bir örnek de ben vereyim. şimdi bunun çalıyor ama çalışıyor' demekten ne farkı var? bu kulübe 3,5 yıl başkanlık yapmış, 2 şampiyonluk+3 kez şampiyonlar ligi'ne katılmış bir kulübün başkanlığını yapmış bir kişi bu zaman zarfı içinde bu kulübe ekonomik anlamda hiçbir şey katamadıysa gerisi demagojidir, boş laftır. zamanında bunları en ufak şekilde dillendirmeye çalışanlara bile neler neler deniyordu. hatta daha da ileri gidip olayı siyasete bağlayanlar bile vardı. hiçkimse kendini kandırmasın, sırf şu anki siyasal konjonktüre karşısın diye aydın statüsünde değilsin ya da birtakım şeylerle itham ettiğin karşı gruptan bir farkın yok. tek farkın hayat tarzın ve ideolojin sadece. yoksa aynı bakış açısı sende de var. insanları referans hastalığıyla yargılamak yukarda dediğim gibi.
velhasıl, abdurrahim albayrak bir şeylerin sebebi değildir, olsa olsa bir sonucudur. galatasaray çok profesyoneldi, işleyen dişlileri var mıydı da abdurrahim albayrak geldi bozdu? işler böyle yürüyor işte burada, klişe ama bu böyle yani. çok avrupai denenleri, profesyonel denilenleri de gördük, ne hale getirdiler kulübü. faruk süren de çok iyi biliyordu ekonomiyi güya, elit adamdı, özhan canaydın da öyle, adnan polat da öyle, aysal da öyle dursun * da öyle. kim yaptı bu borcu peki öyleyse? abdurrahim albayrak'a ne zaman gel dense geldi, git dense gitti. bütün zamanını ayırdı bu kulübe görev aldığı dönemde. ne fedakarlıklar yaptı yeri geldi. bunların hiçbiri takdir edilmiyor, adamın en ufak hatası aranıyor ve aynı paralelde aysal gibi adam(lar) devamlı övülüp duruyor. bu çifte standardın alasıdır kimse kusura bakmasın. bütün bunların dışında, falcao transferinde abdurrahim albayrak da mustafa cengiz yönetimi de sonuna kadar hatalıdır o ayrı konu. ama aynı yazarların aynı nakaratlarını okumaktan gına geldi, birilerinin bunları söylemesi lazımdı artık. belki konulardan konuya atlamış görünebilirim ama kesinikle bağlantılı konular, abdurrahim albayrak'a karşı olan tutumun altında bu yazdıklarımın yattığını düşünüyorum.
kendisine sportif olarak güvenim hala tam olsa da mali açıdan biraz sarsıldı, diagne transferinden sonra. falcao için konuşulan maliyetleri görünce de bu durum perçinlendi iyice. şampiyonluk yolunda mutlaka katkıları olacaktır yine, ancak eskisi gibi hiçbir şey yoksa albayrak var, kulübün bir kuruşunu bile boşa harcamaz diyemiyorum. ancak bu adam böyle sığ nakaratlarla da eleştirilmeyi hak etmiyor. bu kulübün borç-alacak farkını bir yılda 96 milyon dolar arttıran adamı canhıraş savunanlar, asla kat'a eleştiri kabul etmeyenler bu adamın başlığından çıkmıyor, adamın şivesinden tut neredeyse her şeyine laf ediliyor. belki bundan sonrası bazılarına ağır gelebilir ama hiç önemli değil, çünkü onların da sırf toplum önünde diye, burada cevap verme hakkı yok diye bazı insanlara söyledikleri çok daha ağır. makul eleştirileri dışarda tutarak * şu hep aynı nakaratları söyleyenler için diyorum, referans hastasısınız abi. çok net bu durum. adamın tipi, duruşu, cv'si, geldiği yer vb. adamın işinden, icraatlerinden daha önemli sizin için. ben eminim bu adam avrupai, böyle ütopyanızdaki bir imaja sahip olsa ve birebir bu kulübün başında aynı yöneticiliği yapsa tapılırdı burada. en ufak eleştiride bulunanlar gslilikten bile aforoz edilirdi. bu nakaratları tekrarlayıp bu dediğime itiraz edenin samimiyetine de inanmıyorum. aysal gibi adama bile neler neler deniyor öve öve bitirilemiyor. bir de 6'da 6 yapan versiyonu olsa denecekleri az çok tahmin edebiliyorum.
mesela konuşalım aysal'ı abi. abdurrahim albayrak'a her şey deniyor da aysal niye tabulaştırılıyor? terim-albayrak-dürüst gittikten sonra ne yapabildi? ben futbola bakarım, futbol şubesi olan kulüplerin amiral gemisi futboldur bu ülkede ve avrupa'da. 2014 yılında 96 milyon dolar borç yapmadı mı? benim düşüncem değil bu. galatasaray kulübünün mali genel kurulları'nda açıkladığı rakamlar bunlar. her fırsatta ben 10-15 milyon dolar borç yaptım sadece diyor. kulübü adnan polat'tan aldığında 285 milyon dolardı borç-alacak farkı. bıraktığında ise 356 milyon dolardı. aldığı günle bile arasında 71 milyon dolar fark var. hani nerede 10-15 milyon? sonra yaptığı saçma sapan transferler, 2014 kış ve yaz'ında? bir kişi çıkıp bunları eleştirdi mi mesela abdurrahim albayrak'a o aynı nakaratları söyleyenlerden? çünkü o taraftarın gönlünü çok iyi okşadı, taraftarı hoş etti hep. diğeri ise sıradan anadolu insanı işte, şivesiyle görüntüsüyle vb. ona salla gitsin. burada her fırsatta politik göndermeler de yapılıyor madem, bir örnek de ben vereyim. şimdi bunun çalıyor ama çalışıyor' demekten ne farkı var? bu kulübe 3,5 yıl başkanlık yapmış, 2 şampiyonluk+3 kez şampiyonlar ligi'ne katılmış bir kulübün başkanlığını yapmış bir kişi bu zaman zarfı içinde bu kulübe ekonomik anlamda hiçbir şey katamadıysa gerisi demagojidir, boş laftır. zamanında bunları en ufak şekilde dillendirmeye çalışanlara bile neler neler deniyordu. hatta daha da ileri gidip olayı siyasete bağlayanlar bile vardı. hiçkimse kendini kandırmasın, sırf şu anki siyasal konjonktüre karşısın diye aydın statüsünde değilsin ya da birtakım şeylerle itham ettiğin karşı gruptan bir farkın yok. tek farkın hayat tarzın ve ideolojin sadece. yoksa aynı bakış açısı sende de var. insanları referans hastalığıyla yargılamak yukarda dediğim gibi.
velhasıl, abdurrahim albayrak bir şeylerin sebebi değildir, olsa olsa bir sonucudur. galatasaray çok profesyoneldi, işleyen dişlileri var mıydı da abdurrahim albayrak geldi bozdu? işler böyle yürüyor işte burada, klişe ama bu böyle yani. çok avrupai denenleri, profesyonel denilenleri de gördük, ne hale getirdiler kulübü. faruk süren de çok iyi biliyordu ekonomiyi güya, elit adamdı, özhan canaydın da öyle, adnan polat da öyle, aysal da öyle dursun * da öyle. kim yaptı bu borcu peki öyleyse? abdurrahim albayrak'a ne zaman gel dense geldi, git dense gitti. bütün zamanını ayırdı bu kulübe görev aldığı dönemde. ne fedakarlıklar yaptı yeri geldi. bunların hiçbiri takdir edilmiyor, adamın en ufak hatası aranıyor ve aynı paralelde aysal gibi adam(lar) devamlı övülüp duruyor. bu çifte standardın alasıdır kimse kusura bakmasın. bütün bunların dışında, falcao transferinde abdurrahim albayrak da mustafa cengiz yönetimi de sonuna kadar hatalıdır o ayrı konu. ama aynı yazarların aynı nakaratlarını okumaktan gına geldi, birilerinin bunları söylemesi lazımdı artık. belki konulardan konuya atlamış görünebilirim ama kesinikle bağlantılı konular, abdurrahim albayrak'a karşı olan tutumun altında bu yazdıklarımın yattığını düşünüyorum.
